Her insan kendine has genetik bir desene sahip. Her beden kendi yaşam hikayesini tüm kaslara ve diğer hücrelere kaydediyor. Hiçbir beden diğerine benzemiyor ve bizde dengesizlik yaratan yaşanmış olayların kökeni de tedavisi de bir diğerine benzemiyor.

Kinesiyolojinin ilgilendiği soru şu: Bu insanın kendi kendini şifalandırabilmesi için bedensel, duygusal ve ruhsal olarak neye ihtiyacı var? Bu sorunun cevabını kişinin bedeninden başka en doğru kim verebilir ki?

                                                                                                                                             Dr. Isa Grüber

Bir yerimiz ağrıdığında otomatik olarak elimizi ağrıyan bölgenin üzerine koyuyor ve ovuşturuyoruz. Stres yaşadığımızda istemsizce elimizi alnımıza götürüyoruz. Ufacık bir bebek bile düşüp kolunu incittiğinde, o kolunu iyileşene kadar hiç kımıldatmaması gerektiğini biliyor. Hiç düşündünüz mü, neden? Çünkü beden, içgüdüsel olarak ne yapması gerektiğinin bilgisine sahip ve bizimle sürekli konuşuyor.

Peki, bedenimizi dinlemeyi nasıl öğrenebiliriz? Artık sesleri giderek duyulur hale gelmeye başlayan ve yükselişe geçen enerji tıbbı ve enerji psikolojisi uzmanları sayesinde biliyoruz ki bedenimiz bizim her düşüncemizi dinliyor, her duygumuzu hissediyor. Bizim düşüncelerimize, söylediklerimize ve duygularımıza uygun tepkiler veriyor.
Beden duruşumuzu, omurgamızı, yüz kırışıklıklarımızı hatta hormonlarımızı bile düşünce ve duygularımıza uygun şekilde ayarlıyor. Hastalığında tıpkı çocuğumuz gibi bizden ilgi ve sevgi bekliyor. Onunla konuşmamızı, elimizden gelen ihtimamı göstermemizi bekliyor.  Peki ama bunu nasıl yapacağız?

 

KORUYAN VE İYİLEŞTİREN BÜTÜNSEL BİR METOT

Altmışlı yılların başlarında Amerikalı kayropraktör (omurga kaynaklı bel, sırt ve boyun ağrılarını tedavi eden uzman) Dr. George Goodheart muhteşem bir keşif yaptı: Tutulma ve ağrıların sebebi kasılmış gergin bir kas değil, onun zayıf düşmüş rakibi olan karşı kastı! Dr. Goodheard, bedenimizde meridyenler (bedenimizde dolaşan yaşam enerjisinin aktığı otoyollar. Çıplak gözle görülmeyen bu yollar günümüz teknolojisiyle artık görüntülenebiliyor) aracılığıyla akan yaşam enerjisinin kaslarla bağlantısını keşfetti. Bu keşif, yani kasların meridyenlerle ve organlarla bağlantılı olduğu gerçeği kinesiyolojide devrim yarattı.

Kinesiyoloji o günden itibaren, en basit anlatımla bedeninizle konuşmanızı sağlayan olağanüstü bir biyolojik geribildirim (biofeedback) mekanizması olarak tarif edildi.

Biraz daha karmaşık anlatmaya kalkarsak, bedenin elektromanyetik yapısını kullanarak yaptığımız nörolojik test…

Dünyada alternatif yaklaşımlara açık birçok insan kinesiyolojinin günümüzde en gelişkin ve doğal iyileştirici teknik olduğunda hemfikir ve bu düşünce giderek daha fazla sayıda taraftar topluyor.

Bugün artık meridyenlerin sağlık kontrolü hızlı ve kolay bir şekilde kas testiyle yapılabiliyor.  Kinesiyologlar ise şunu net olarak biliyorlar: Kas testi bize sadece kas sistemi hakkında bilgi vermiyor, aynı zamanda tüm bedenin sağlığı hakkında bilgi veriyor. Yani zayıf düşmüş bir kas güçlendirildiğinde sadece kas değil, o kasa bağlı meridyen ve organlar da dengeleniyor.

Kinesiyoloji bilinçaltı inançlarını test etmenin yanı sıra bedenin değişik maddelerden, çevresel faktörlerden nasıl etkilendiğini, fiziksel sorunları, duygusal dengesizlikleri, öğrenme blokajlarını, bireysel ve ruhsal gelişimi engelleyen tıkanmaları test etmek, dengelemek ve düzeltmek amacıyla da kullanılıyor. Yepyeni alanlara uygulanabilmesi için hâlâ araştırmalar yapılıyor. Birçok uygulamacı zaman içinde kendi tekniğini yaratıp geliştiriyor, böylece kinesiyolojinin birçok dalı oluşmaya devam ediyor.

 

KASLARDA VE ZİHİNDE BİRİKEN STRESTEN ÖZGÜRLEŞMEK

Kısaca PiKi dediğimiz Bütünsel Kinesiyoloji ise, Batı’nın keşfi olan az önce sözünü ettiğimiz Kas Testi ile Doğu’nun binlerce yıllık bilgeliğinin harika bir sentezi niteliğinde. Pi sayısı sonsuzluğu, Ki enerjiyi temsil ediyor. PiKi, bize zarar veren bilinçaltı kayıtlarımızı silmeyi ve dengesi bozulmuş yaşam enerjisini dengelemeyi amaçlayan bir metot ve kaslarla stres arasındaki bağlantıyı esas alan bir uygulama. Özetle odaklandığı ana konu stres. Burada stresten kastımız beden, zihin ve ruh üçlemesinde dengeyi bozan her şey. Dışsal olarak örneğin gürültü, çevresel faktörler, toksinler, alerji yaratan madde ve gıdalar; İçsel olarak travmalar, endişeler ve korkular…

PiKi uygulamalarında bedenimizde yer alan elli kilometrelik sinir sistemi ağı üzerinde çalışılıyor. Sinir sistemi elektromanyetik sistemdir. Bu sistemin pozitif ve negatif akışları vardır.

Akış hattında elektromanyetik alan yaratan bu sistem hem ölçülebilir hem de kolay bağlantı teknikleriyle kısa devre yaptırılabilir niteliktedir. Tıpkı bir pilin pozitif ve negatif uçları arasında düşük dirençli bir telle bağlantı kurarak yüksek miktarda enerjiyi kısa zamanda aktarabilmemiz gibi. Bedenin belli yönlerde akan elektriksel enerji sistemi ağına 5000 yıllık Çin tıbbı, meridyen diyor.

piki-butunsel-kinesiyoloji-nedir-iÇin tıbbı, bize bedenimizin elektriksel otoyollarını gösteriyor. Eğer elektromanyetik enerji, bir organımıza, eklemimize, kasımıza düzgün akmıyorsa, bu dengesizliğin nerede olduğunu sinir sistemimizi test ederek bulabiliyoruz.

PiKi testleri çok basit görünebilir ama verdiği bilgiler değerli ve derindir. Bedenimizden iç dünyamızda neler olup bittiğinin bilgisini almak için insan yapımı teknolojiden çok daha isabetlidir. Çünkü soruyu bizzat bedenimiz yanıtlamaktadır. Alet yanılır, beden yanılmaz; eğer onun dilini anlamayı bilirsek.

PiKi’NİN TEMEL İLKELERİ

  1. Sağlık insanın doğal halidir. Tüm hastalıklar fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal boyutta enerji dengesizliğinden kaynaklanır. Her boyutta dengesizlik stres yaratır. Bu stresi ve stresle bağlantılı duygusal enerji akışını dengelemek birinci adımdır. Her hastalığın başlangıcı daima önce ruhsal boyutta olur, tezahürü ise bir süre sonra fiziksel boyuta yansır.
  2. Kinesiyoloji hastalık tedavi etmez, onun lügatinde hastalık kelimesi yoktur. O sadece kaslardaki, metabolizmadaki, enerji akışındaki ve duygu dünyasındaki dengesizlikleri test eder ve iyileştirir.

 

  1. Öncelik, hastalıkları (zihinsel, duygusal ya da fiziksel boyutta) oluşmadan önlemektir. PiKi acil durumlar amaçlı değildir ama yine de destek amacıyla kullanılabilir.
  2. Her insan, kendi iyileşmesinden sorumludur.
  3. Tüm problemler enerji seviyesinde başlar. Gerçek iyileşme de sadece bu boyutta olabilir.
  4. PiKi bir enerji terapisi yöntemidir.
  5. İnsan, bedeniyle, zihniyle, duygularıyla ve ruhuyla bir enerji yumağıdır. Her şey enerjidir. Zihinsel, ruhsal ve fiziksel sorunlarımızın altında yatan esas neden enerjimizin dengesini yitirmiş, zayıflamış ya da tıkanarak hareket edemez hale gelmiş olmasıdır.
  6. Bedenimizi oluşturan enerjinin hareketli ve akışkan olması hem sağlığımızı hem mutluluğumuzu belirler. Zayıflayan, dağılmış veya dengesizleşmiş enerjimizi düzelterek ve doğal enerjimizi aktive ederek bedenimizi iyileştirebiliriz.
  7. Enerjimizi yeniden dengeleyerek, güçlendirerek, doğal akışını sağlayarak fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığımıza kavuşabiliriz. Belirgin bir sağlık sorunumuz yoksa bile daha sağlıklı hale gelebilir ve her alanda performansımızı artırabiliriz.
  8. Kaslardan aldığımız tepki ile kendimizle, bilinçaltımızdaki inançlarla ilgili test yapabilir, sorunlarımızın kök nedenlerini bulabiliriz. Kinesiyoloji teknikleri ile bizi sabote eden bilinçaltı programlarımızı keşfedip bize destek olacak şekilde değiştirebiliriz.

 

“Ruhu olmayan hiçbir tedavi ve iyileştirme tekniğinin kalıcı etkisi olduğuna inanmıyorum. Buna Batı tıbbı da dâhil. Kinesiyoloji, bugüne kadar öğrendiğim değişik enerji çalışmalarının içinde beni en çok heyecanlandıranı oldu. Pastanın kreması…”

                                                                                                                                                             Nil Gün

 

PiKi, bireylere uygulanabilen, gruplara öğretilebilen, kolaylıkla hayata geçirilebilen bir sistemdir. Kuraldışı’nın  yılda bir kez düzenlediği PİKİ workshopu 25 Şubat’ta başlıyor. Detaylı bilgi ve kayıt için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Mutlu Dinçer

Share This