Yitik Zamanlar

Birgün, hava güzel mi güzel… Büyük bir ırmağın kıyısına bir masa atmış oturmuşum…    Eller ensede, yüz güneşte, ayaklar suda, sere serpe… Ve yanımda yöremde; tarih, görkem, yoksulluk, öfke, hüzün! Öyle, epeyce bir kaldım orada....

İyi Ki Varız!

Bugün dünyaya ‘’merhaba’’ dediğim gün… Kaç yıl oldu demeyin sakın, saymayı çoktan bıraktım… Beni büyüten rahmetli annem bir gün, ‘’Öteki dünyada herkes 33 yaşında olacak,’’ demişti; ben de o çocuk aklımla 33’te durmaya karar vermiştim. Uyum zorluğu olmasın diye hani...

Ne Yaptılar Sana Böyle?

Yattığımda bir dağ köyü yalnızlığı oturmuştu içime dün gece… Bir de zemheri soğuğu… Neden sonraydı; falaka sopasının ete gömülüş sesi geldi dışarılarda bir yerden… Küfür, yalvarma gırla gidiyordu? Zar zor dalmıştım uykuya… Aynı zorlukla kalktım...

Küçük Kırık Bir Aşk Hikâyesi

Rüyalarında aşık oldu ona… ”Bu nasıl aşk?” diyene; – Kalbimden olur olmaz zamanlarda muhteşem yoğunlukta bir sevgi akıyor ona doğru. Sanki kalbim yerinden fırlayacakmış da onun kalbine konacakmış gibi, diyordu. – Onun kalbinden sana akan...

Sabah Sabah Beyoğlu

televizyon açık… kapasam uyanır mı acaba bizimkiler? vazgeçiyor… tan saatinin ufku kızıla bulayan tadı çarpmış her tarafına; terastan bakmak istiyor canı hayata.. şehir uyumakta… deniz otobüsleri, yolcu motorları, vapurlar bile… görünürde...