tarafından | Haz 15, 2008 | Kalem Kutusu
Ne zaman gözlerim ufkun siyahına dalsa, babalar gününü duymadığım zamanlarda, bir babalar gününde, bir bozkır sabahında, şafak sökerken babam ile şimdi sayısını hatırlayamadığım vedalarımın ilkinde, bir tren garında vedalaşmam gelir aklıma. Tren o uzun, biraz da acı...
tarafından | Haz 15, 2008 | Kalem Kutusu
Ölmek bir canlının başına gelecek en son şey. Ondan sonrası yok işte. Öncesinde yaşananlara gelince, geride kalanların kendini avuttuğu hatıralardan ibaret sadece. Benim babam, ben 17 yaşımdayken öldü. Yani 17 yılımı babamla geçirdim. Ama babam eski toprak olduğu...
tarafından | Haz 14, 2008 | Kalem Kutusu
Bir zamanlar uzak ülkelerin birinde Çimdırella adında bir kadın ve Şakiron adında bir erkek yaşarmış. Gel zaman git zaman, yolları bir yerlerde kesişmiş. Birbirlerini çok sevmemişler ama herkes günün birinde evlendiği için onlar da evlenmişler.Çimdırella, evlenmenin...
tarafından | Haz 13, 2008 | Kalem Kutusu
“Bal gibi kıskanıyorsun!”“Saçmalama, neden kıskanayım?”Bunun sebebini sadece sen biliyorsun. “Neden kıskanıyorum?” diye soruyu değiştirirsen cevabı da bulursun, bulmaksa amacın. Seçimin kıska(n)çlık mı özgürlük mü? Mutluluğunu...
tarafından | Haz 11, 2008 | Kalem Kutusu
Bazen bir ömür peşinden koşarız; bazen ulaşabilmek için çığlık çığlığa yaşarız. Mutsuzluğun ne oılduğunu çok iyi biliriz de mutluluk nedir diye sorulduğunda tanımlamakta zorluk çekeriz.Mutluluk; filmler de gördüğümüz olağanüstü bir son mudur?Masallarda dinlediğimiz...