Sonsuzluk ve Dalgalar

Sonsuzluk ve Dalgalar

  Ses, titreşimler halinde yayılıp algımızda canlanıyor. Önce ses tellerimiz titreşiyor, sonra o yayılan dalgalar hem kendimizin hem de başkalarının kulaklarında yine titreşim olarak canlanıyor. Beynimizde ise anlam kazanıyor. Bunu ta ilkokuldan beri biliyordum....
İsterdim

İsterdim

Bir yıldız kayarken onun sesini duymayı, Yağmurun kokusuyla tadının aynı olmasını, Üzümün çekirdeğinin hafif acı tadının yerini daha bademsi bir tadın almasını, Wikipedia’nın elle tutulur gerçek bir ansiklopedi olmasını ama yeni bilgiler eklenirken aynı kalınlığı hep...
Sonra mı?

Sonra mı?

Ah, ne çok korkuyorsun. Yok olmaktan korkuyorsun. Hem de çok. Belki de tüm derdin bu. Üstelik buna karşı çok basit bir strateji üretiyorsun: Tek başıma var olamıyorsam eğer herkeste biraz var olabilirim. Önce duygular, sonra anılar ve belki de son olarak ruhundan ufak...
Sen

Sen

Küçükken en sevdiğim arkadaşımla bana en güzel ilhamdı o… Özgür ve özgün şarkılarını bağıra çağıra söylerken biz de kendimizi öyle hissederdik herhalde. Şimdi yeni bir başlangıçta kitabı elime düşüverdi Nil Karaibrahimgil’in. Yine özgün. Ancak bu sefer...