tarafından | Tem 14, 2008 | Kalem Kutusu
Çocukluktan gelen bir alışkanlığım vardı. Bayılırdım herkes uyuduktan, el ayak çekildikten sonra kalkıp geceyi ve yalnızlığı yaşamaya. Her şeyin keyfi iki katına çıkardı sanki yalnızlığımda. Kitap okumak, gökyüzünü seyretmek, rüzgarın veya yağmurun sesini dinlemek,...
tarafından | Tem 14, 2008 | Kalem Kutusu
Bir ritüeli vardı toprağa ve ağaçlara sevgisini vermesinin. Sessizleşip, zihnini sustururdu. Dinginleşirdi toprak üstünde otururken ve kendine sunduklarının kıymetini anlatırdı toprağa uzun uzun, yavaş yavaş, yüreğinin üstünden toprağa dokunup tekrar yüreğine gidip...
tarafından | Tem 7, 2008 | Kalem Kutusu
Müstakil evlerin olduğu bir bölgeye düşerse yolunuz, çatılardaki delikler çeksin ilginizi. Tavanarası delikleri.Tıpkı bedenlerimizi korumak, barınmak amacıyla inşa ettiğimiz evler gibi, ruhlarımızın da evleri vardır. Kimisi zindan olur ruhlarımıza, kimisi...
tarafından | Tem 3, 2008 | Kalem Kutusu
Kendini ikiye böldün. Duvarlar ördün. Bir yarını duvarlar ardına hapsettin. Bir yarını bir maskenin ardına gizleyip, maskeli balolarda maskeli insanlarla kendini avuttun. Kendi yarattığın direnç duvarını yıkıp, kendi parçalarını birleştiremediğin için büyüyemedi...
tarafından | Tem 3, 2008 | Kalem Kutusu
Karanlık gecelerin mehtabı değilsin. Revnaklı bahçelerin gülü hiç değilsin.Eşine ender rastlanan bir dost olduğunu sanırsın ama Dostluğunun arkasında saklarsın karanlık yüzünü. İkna edersin yine de bizleri binbir desiseyle. Keder ve elem senin adın. Adın batsın deriz...
tarafından | Tem 2, 2008 | Kalem Kutusu
Yaşamı kutlamak için yılda en az bir kere bize sunulmuş fırsattır doğum günlerimiz. En az diyorum çünkü kutlama için farkında olursak çok sebebimiz doğabiliyor yaşamın içinde. Her sabah uyandığımızda gülümseyerek açıyorsak gözlerimizi yeni güne, sağlıkla nefes...