Her insan içinde var olan potansiyeli, yetenekleri, gücü kullanabilme şansına(!) erişmek ister, en azından erişmek istediğini söyler -parmağını oynatmak için çaba göstermese de. Kişinin NLP denilen büyülü yöntemi öğrenmesi ve uygulaması ise yaşamını şans ve tesadüflere bırakmak yerine, kendi istediği biçimde yaratma ve inşa etmeyi seçmesi yani kendi yaşamının sorumluluğunu üstlenmesi anlamına gelir.
Neuro-Linguistic Programming sözcüklerinin baş harfleriyle anılan NLP’yi Duyu-Dil Programlaması olarak çevirebiliriz.
NLP hem bilimdir, hem sanattır.
NLP bilimdir. Bilim nesnel deneyimlerin sistematik doğasını inceler. NLP öznel deneyimlerin sistematik doğasını inceler. Her birimiz özgün bireyler olsak da, iç dünyamızda olup bitenlerin dış dünyamıza yansımaları farklı farklı olsa da, içsel oluşumun basamakları harika bir sistemin işleyişiyle gerçekleşir. Tıpkı, hiçbirimizin diğeriyle tıpa tıp aynı olmamasına rağmen, hepimizin anne rahmine düştüğümüzden itibaren, doğana kadar aynı oluşum sürecinden geçmemiz gibi.
NLP sanattır. Sanat insanın yeteneklerini ve yaratıcılığını kullanarak, iç dünyasının renklerini, müziğini, duygularını en estetik bir sunuşla ifade etme ve başkalarına aktarabilme gücüdür. NLP, insanın “kendisinin en iyi versiyonu olabilme” sanatıdır -içsel ve dışsal başarının uyumlu ve dengeli bir biçimde ifade bulduğu bir yaşam sanatı.
Düşünce, duygu ve davranışlarımız birlikte çalışarak yaşam deneyimlerimizi yaratır. Çoğu zaman bu deneyimleri bilinçsizce yaratırız. Robotlaşan düşünceler, dondurulmuş ya da bastırılmış duygular ve otomatik davranışlarla yaratılan yaşam deneyimleri doğal olarak bilinçsizce olur. Durmuş saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiğini düşünürsek, bilinçsizce sürülen bir yaşamda arada bir şans ya da tesadüf dediğimiz “doğrular” yüzümüzü güldürür. Geri kalan zamanlarda hayatın bizim istediğimiz şekilde seyretmemesinin nedenini şanssızlık, talihsizlik ya da kader olarak açıklamaya eğilimliyizdir.
Biyoloji, dil bilimi ve bilgi temeline dayalı, kendine özgü kuramları olan beyin/zihin faaliyeti bilimi ve bilinçli deneyim yaratma sanatı olan NLP, yaşamımızdaki “şanslı” anları “tesadüf” olamayacak kadar sıklıkta yaratmamızı sağlar.
NLP robotlaşan düşüncelere esneklik getirir. Bir fırtınada esnek bir cisim mi, katı bir cisim mi daha çabuk kırılır? Bir ağaç, rüzgarın yönüne doğru eğilerek gösterdiği uyum ve esneklik sonucu, fırtına dindikten sonra yine dimdik ayakta kalır. Ya binaların camlarına ne olur?
NLP dondurulmuş ya da bastırılmış duygulara akışkanlık kazandırır. Böylece içimizde kaskatı bir halde durup bize zarar veren duyguları akıtarak yerini bize haz veren duygularla doldurabiliriz. Örneğin; değişik korkularımızın bizi tıkadığı, adım atmamızı engellediği anlar olmasaydı acaba yaşamımız nasıl seyrederdi?
Sadece reddedilme korkusundan bile nice aşkları, nice işleri sırf inisiyatif alamadığımız için kaybettiğimizi düşünürsek zararın boyutlarını bir derece olsun anlayabiliriz.
NLP, otomatik davranışlarımızla yarattığımız olumsuz yaşam deneyimlerini otomatik tepkilerle tekrarlama kısır döngüsüne son vermemizi sağlar. Bu -otomatik- davranışların en zarar verici olanları, çeşitli fobilerimiz ve obsesif-kompulsif davranışlarımız/ bağımlılıklarımızdır.
İnsanlar alkol, sigara gibi bağımlılıklardan, temizlik hastalığı, panik atak gibi hayatı zindana çeviren sorunlardan kurtulmak için uzun süreli tedaviler görüyor. Çoğu kez de iyileşmedikleri gibi kullandıkları ilaçların bağımlısı oluyor. NLP yöntemleri ile böylesine devasa sorunlar 10-30 dakika gibi kısa sürelerde çözümlenebiliyor. İnanılması zor ama gerçek. Bu kitapta yıllarca sorunları ile ilgili tedavi gördükleri halde sorunlarını yenememiş ve çaresizliğin ve umutsuzluğun batağına saplanmış kişilerin, son umutla aldıkları NLP eğitimi sonucunda yaşadıkları değişimin öykülerinden bazılarına da tanık olacaksınız. NLP yöntemleri tıbbi teşhis ve tedaviyi içermez. Bu yöntemlere uygulamalı eğitim de diyebilirsiniz. Terapi denilen şey aslında kişinin yaşantısıyla derin ilişki kurabilmeyi öğrenme becerisidir.