O, şu an yeryüzünde ve senin sürekli onu yukarılarda bir yerler de hayal etmenden sıkıldı! Çünkü yukarı bakmaktan önünü göremez oldun. Çukurların hepsine düştün! Çukur dediğim; yaşamın içinden çıkamadığın anların…
O kadar çok çukur yarattın ki kendi dünyanda, tanrı seni hayretle izledi! O çok sabırlıdır, o isterse yukarıdan da sana karışabilirdi, ama o sana saygı duyduğu için karşına geçmeyi yeğledi. Sen de kendine saygı duyuyor musun bilemiyorum ama Tanrı senin yanına kadar geldiyse büyük bir sorun var demektir! Bir şeyler yanlış gidiyor olmalı…
Ve en kötüsü de bu yanlışı kendi dışında araman. O yol göstericidir. Sana bir kere yol gösterdi, ama sen yolunda çukurlar oluşturdun sonra da o çukurların içine düştün. Bazen sana gülüyorum. Bir insan kendine nasıl bu kadar zarar verebilir? Bunun bir açıklaması var mı?
Evet!
Kesinlikle var. Olmalı…
Sınırsız düşüncelerini sınırlayarak kendine en büyük çukuru hazırlıyor ve yaşamı, içinde yaşanılması güç bir yer olarak düşlediğin için tutamıyorsun. Sana uzatılan her zaman bir dal parçası var, ama onu görmek için kendinden uzaklaşmaman gerekiyor! Görüyorum, zamanının çoğu iş dışında aşk peşinde koşmakla geçiyor.
Aşk’a dikkat et! Ona kendini kaptırma! O seni kendinden uzaklaştırıyor. Bu onun doğasında var. O, kalbini yerinden fırlatacak kadar etkili gözükse de, sana kattığı olumsuz etkileri çok daha fazla… Bu bizim konumuz değil, o yüzden çok uzatmayacağım. Ama dikkat et! Seni kendinden uzaklaştıran her şeye dikkat etmelisin!
Bu dünyada ne kadar değerli olduğunu hisset. Tanrı senin yanına kadar geldi. Sana bir şeyler anlatıyor. Burayı iyi dinle! İçindeki kavgaları dindirmeden onun söylemlerine kulak veremezsin. Tek bir yol var, o da bulunduğun yol. Şu an üzerinde olduğun yol! Bu yolda ne kadar çok çukurlar olsa da bu yol doğru yoldur; çünkü her şeye rağmen bir şekilde şu an bu yoldasın. Bu yol seni buraya kadar getirdi! Ama bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
Sadece izle!
Çukurlar hep olacak, onları kabullendikçe gittikçe küçülecekler. Zamanla yolunda çukur kalmadığını göreceksin! Çünkü üstünde zerre kadar gereksiz yük kalmayacak, sen uçuyor olacaksın adeta…
Kendini uçarken hayal et! Boşluktasın… Engel yok. Zihnin berrak. Kendinden başka odaklanacağın kimse kalmamış… Sadece uçuyorsun. Gözlerini kapat ve bunu hisset. Kollarını aç ve çırpmaya başla. Şu an her neredeysen bunu yap! Bırak deli desinler sana. Sen uçuyorsun, kim ne demiş umrunda olmayacak… Yaşam seni itiyor şimdi, o senin hep yanında, hep arkanda, hep önünde… O her zaman seninle…O her yerde…
Sadece uç!
Tanrı yanına geldiğinde meleklerine yaptığı gibi seni de kanatlandırmış olmalı. Bugün yaşamındaki en anlamlı hediyeyi almış olmalısın. Bir melek gibi uç… Sen bunu hak ediyorsun…