Herkes için doğru adresi gösteren bir sezgi bulunur; sezginin yeri kalptir. Yanlış kapıları çaldığımız olmuştur. Her kapı, bizi ışığa bakan kapıya taşırken, bir araç olmuştur. İçinde bulunduğumuz bu devrede gittiğimiz yönün, ruhumuzca da tasdiklenmesi önemlidir. Gittiğin yolda huzur yok ise, dingin değilsen, bir karmaşanın ortasında kalmışsan, kıvranıp acı çekiyorsa varlığın, yeni bir yola girmenin tam zamanıdır.
İnsanlar çok mu taş kalpli? Kendi kalbindeki taşı kabul et önce. Bir başkası yok, hepsi biziz…
Zaman öyle bir zaman ki, eğilip bükülemeyecek kadar katı olanlar, daha da zor sınavlarla karşılaşıyor. Ne mutlu esnek olanlara, sonunda neye esnemişlerse onun kavrayışına eriyorlar.
Tam da şimdi, yardımlar çoğaldı. Tam da şimdi, yükselmeye hazırız. Tam da şimdi, taze, canlı, aşk doluyuz. Ne de olsa her birimiz, aşkın torunlarıyız. Durmak niye?
Seni durduran her neyse, karşısına çık ışıktan kılıcınla.
Gücünü hatırlamanın keyfine var. Ne zamandır unuttuğun, var olduğuna bile inanmadığın, hep başkalarında gördüğün o güç; ezelden beri senden başkasına ait olmadı
Bir aracıya ihtiyacın yok. Benzerlerine ihtiyacın var. Kalbindeki aşk, seni yolla buluşturduğunda, tek engelin, yolculuğa hazır olmadığını söyleyen egon olduğunu aklından çıkarma. Şimdi tam vakti, bu özlemi kavuşmaya dönüştürmenin.
Hadi hazırlan. Gidiyoruz! Muhteşem bir yolculuk başlıyor. Bitmesini hiç istemeyeceğin, hakikatin kalbine uzanan, muazzam bir yol göründü sana.
Bu bir davetiye! Kalbimden kalbine atılan ışıklı bir dürtü! Daveti kabul et ve sen de davet et! Yanlış adreslere eğme boynunu. Kendi evin; senin doğru adresin… Potansiyelin o adreste gizli. Kendi evin, senin sonsuz yaratma hazinen. Evine sahip çık! Seni diğer evlere de komşu yapan bu ev, yön pusulan olup; doğru adreslere giden adımlarına eşlik edecektir.