Enerji tanım olarak iş yapabilme kabiliyetidir. Günümüzde, endüstrinin temel enerji tüketimi elektrik enerjisidir. Teknolojinin gelişmesi ve insan nüfusunun artması ile birlikte enerji ihtiyacı özellikle son yüzyılda hızla artmıştır. Sanayi devrimi ile gelen yüksek enerji ihtiyacı, yeni buluşlar ve devlet politikaları ile çeşitli enerji üretim tesislerinin keşfi ve geliştirmeleri ile günümüze kadar giderilmeye çalışılmış ve halen artan talep doğrultusunda yeni enerji kaynakları arayışı sürmektedir.
Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında enerji üretim tesislerine yapılan yatırım ve enerji politikalarının devletlerin öncelikli yatırım yapılan sektörlere dönük yaklaşımları, enerji üretim tesislerinin hızla yaygınlaşmasını ve zamanla olumsuz etkilerinin görülmesini sağlamıştır. Artan enerji ihtiyacı ile sayıları artan ve öncelikli faydalanılan hidrolik ve termik santrallerin çevreye verdiği olumsuz etki her geçen gün giderek artmış, hammadde sıkıntısı ile bu santrallerin ileriye dönük işletilmelerinde sorunlar yaşanacağı kanısını ön plana çıkarmıştır. Sürekli artan enerji ihtiyacı farklı ve daha efektif enerji üretimi metotları arayışlarını hızlandırmıştır.
Dünya üzerinde enerji ihtiyacı yıllık ortalama %5 olarak artış göstermektedir. Fosil yakıtların önümüzdeki yaklaşık 100 yıl içerisinde tükenecek olması yenilenebilir enerji kavramı üzerinde çalışmaları hızlandırmış ve bu yönde politikalar üretilmeye başlanmıştır. Ayrıca fosil yakıtların ülkelerin politik hâkimiyetlerinin önemli bir belirleyicisi olması, fosil yakıt kaynakları olmayan ülkeler için de araştırmaların hızlandırılması konusunda önemli bir itici güç olmaktadır.
Yenilenebilir enerji, doğal kaynaklardan elde edilen ve doğa tarafından daimi olarak takviye edilebilen enerjiye denir. Yenilenebilir enerji kaynakları güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi biokütle enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerji ve hidrojen enerjisi olarak tanımlanabilir. Bunlara ek olarak yeni araştırmalar ile bu sayının artacağı öngörülmektedir. 2015 yılı sonu itibari ile dünyada üretilen elektriğin yaklaşık %24’ü yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretilmiştir. Ülkemizde bu oran 2013 verilerine göre %29, 2015 verilerine göre % 32,5 olarak açıklanmıştır. Tablo her ne kadar iyi gözükse de hidroelektrik santrallerin %25,8 oranla üretimin önemli bir kısmını oluşturması ve diğer yenilenebilir enerji türlerinin kullanımının az olması, dengeli bir üretim konusunda daha fazla çaba gösterilmesi zorunluluğunu göstermektedir.
Yenilenebilir enerji geleceğimizdir. Fosil yakıtlar çok ciddi çevre kirliliği yaratmaktadır. Dünya ortalama sıcaklığını son bin yılın en yüksek değerlerine çıkması, yoğun hava kirliliği ve milyarlarca TL zarara yol açan sel, fırtına gibi doğal afetlerin artmasına fosil yakıtların kullanımı sebep olmuştur. Devletler çıkarları doğrultusunda koruma önlemlerini askıya almakta veya tam uygulamamaktadır. Yenilenebilir enerji tüm bu sorunların çözülmesinde en önemli anahtardır.
Her ne olursa olsun en iyi enerji tasarruflu kullanılan enerjidir. Ülkemizin her yıl elektrik iletim hatlarında kaybettiği enerji miktarı neredeyse üretimin yarısıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulumu ve kullanılmasında bizler vatandaşlar olarak devlet politikalarını iyi takip etmeli ve karar vericilerin doğru yönlendirilmesi ve desteklenmesi konularında gerekli adımları atmalıyız. Unutmayalım geleceğin çocuklarımız için güzel olması için bu hassas konuya önemle yaklaşmak hepimizin insanlık görevidir.
Dr. Volkan Demir