Çocuğunuzu zorlayan konular hakkında düşüncelere daldığınız her seferde şunu aklınıza getirin: Her gün hoşlanmadığımız komşuları, geçim derdini, haberlerde seyrettiğimiz kan donduran olayları, trafik keşmekeşini, sinirimizi bozan mesai arkadaşlarımızı veya sürekli zırıldayan komşu çocuklarını kabullenmek zorunda kalıyoruz. Çocuğunuz da bağ kuramadığı öğretmenlerle, derste huzurunu bozan sınıf arkadaşlarıyla, hiçbir şeyi beğenmeyen ebeveynleriyle, tam ders çalışırken gürültü yapan kardeşleriyle uzlaşmak zorunda. Dış dünyadan yansıyan bu gerçekleri değiştiremiyoruz. Öyleyse ne yapacağız? Yanıt açık: Sadece bu tür olaylar karşısındaki duruşumuz üzerinde değişiklik yapacağız.
Çocuğunuz: “Canım istemiyor!”, “Yapamıyorum!’, “Yorgunum!”, “Bunu yapmak zorunda değilim!” dediğinde bunun altında yatan gerçek aslında o esnada yeterince bütünleşememiş olmasıdır. Stres düzeyi, beyninin gereken fonksiyonları kusursuz şekilde yerine getirmesini engelleyecek ölçüde artmıştır. O anda çocuk kendini kapatmıştır! Ağlamaklı ve isteksiz olur, ev ödevleri birer eziyete dönüşür ve siz de bir ebeveyn olarak sağlam sinirlere ihtiyaç duyarsınız.
Çocuğunuzun okula isteyerek gitmesi veya “Canım okula gitmek istemiyor!” demesi, sizin yaşananlar karşısında gösterdiğiniz tutuma sıkı sıkıya bağlı. Doğru davranırsanız; okula gitmek, eziyet olmaktan çıkarak merakların giderildiği, arkadaşlarla buluşulan bir yer haline gelir.
Kolay Öğrenme
Kinesiyoloji egzersizleri tam da böyle anlarda devreye giren büyüleyici bir yardımcıdır. Beyin ve beden arasındaki bağlantıyı düzelterek bedendeki doğal enerji ve hareket akışını tetikledikleri için bütünsel öğrenmeyi destekler. Beden – zihin – ruh bütünlüğü bu yolla harekete geçirilir. Beynin sağ ve sol yarıkürelerinin etkileşimi sağlanır. Bu etkileşim daha iyi görebilmemiz, duyabilmemiz ve kavrayabilmemiz için gereklidir. Ayrıca diğer eylemlerin yanı sıra okuma, okuduğumuzu anlama, yazma, imla, matematik ve beden koordinasyonu da gelişim gösterir. Duygular ve akıl arasındaki bağlantı da çok önemlidir. Böylece çocuğunuz daha dikkatli, tepkilerinde daha hızlı, zihinsel olarak daha hareketli olur ve kendine olan güveni artar.
Kinesiyolojinin ne olduğunu basit ve doğru bir anlatımla biraz daha derinlemesine öğrenmek isteyenler şu yazıyı okuyabilirler.
Çocuğunuz Beyni Böyle Anlayabilir
Zaman zaman öğrenme zorluğu çeken bir çocuğa beynin yapısı nasıl açıklanır? Aslında uygun dili bilmiyorsanız bu çok uzun zaman alır ve çocuklar için çok sıkıcıdır. Fakat aşağıdaki metinden faydalanırsanız, çocuğunuz öğrenirken ya da öğrenmeyi başaramadıklarında kafalarının içinde nelerin olup bittiğini anlamaktan heyecan duyacaklar. İşte birçok saygın terapistin çocuklara anlattığı hikâye:
Beyin Evi
Beyninin çok miktarda odası olan dev bir ev olduğunu hayal et. Bazı odalar çok büyük ve aydınlık, aralarındaki koridordan içeri girince tam ortalarına geliyorsun. Diğer odalar daha küçük, köşeli ve kolayca bulunmaları mümkün değil: Bu odalara ulaşabilmek için önce döner bir merdivenden yukarıya çıkman, merdivenin altındaki kapıyı bulman veya çok sayıda köşe dönmen gerek. Bazı odalara geniş veya dar koridorlardan geçerek ulaşılıyor, bazılarında ise yan odalara geçişler bulunuyor.
Beyin evi üç katlıdır. Birinci katta yaşamını sürdürebilmen için gerekli olan tüm görevler hallediliyor. Odanın içinden geçtiğinde nefes alıp vermeni, kalp atışlarını ve sindirim sistemini kontrol eden yönetim merkezini buluyorsun. Bir diğer önemli odada da dengeni kaybetmemen sağlanıyor. Bugüne kadar öğrenmiş olduğun bisiklete binmek, yüzmek, ip atlamak, piyano çalmak ya da yazı yazmak gibi tüm eylemler o odada depolanmış. Bu hareketler orada güvenli şekilde saklanmış olduğundan, bir bisiklete binip, nasıl yapacağını hiç düşünmeden bisikleti hemen sürebilirsin.
Beyin evinin ikinci katında çok sayıda küçük oda bulacaksın. Bu odaların bazılarında vücut ısın, uyku – veya uyanıklılık durumun, açlık duyguların gibi vücut fonksiyonların düzenleniyor. Başka bir odada duyguların üretiliyor. Başarısız olduğunda nasıl öfkelendiğini ya da bir işi mükemmel bir şekilde başardığında kalbinin nasıl sevinçle dolduğunu mutlaka biliyorsundur. Bu duyguların aniden gelip gitmesi ve onları yönlendiremediğin dikkatini çekti mi hiç? Evet mi? O halde yapılacak tek bir şey var: Bu duyguları kontrol etmeyi öğrenmek. Örneğin, ders sırasında haksızlığa uğradığını hissettiğinde bağırarak sınıftan dışarı fırlayıp gidemezsin, orada oturmaya devam etmek zorundasın, değil mi? Ama sana yardımcı olabilecek şeyler var, örneğin teneffüste okulun avlusunda bir kaç tur atarak veya okul çıkışı eve koşarak öfkenden kurtulabilirsin.
Sabah bisikletini nerede bıraktığını öğlen hatırlamanı sağlayan ve zihninin önemli bir bölümü olan kısa süreli bellek ikinci katta oturuyor.
Beyin evinin en üst katı çok sayıda odanın bulunduğu en büyük bölüm. Her odada başka bir iş yapılıyor; görmek, duymak, hissetmek, koklamak, tatmak, hareket etmek, konuşmak, yazmak, hesap yapmak, anımsamak, iyi fikirler üretmek ya da bir müzik aleti çalmak gibi. Fark ettiğin gibi bu katta çok fazla şey meydana geliyor. Komik olan, merdivenden çıktığında sol taraftaki odanın sağdaki odayla aynı olduğunu görmen. Çünkü beynimiz birbirinin aynı iki parçadan oluşuyor, bu yarım küreler sadece görevleri paylaşmışlar. Soldaki odalar konuşmanı, hesap yapmanı, model uçak yaparken mantıklı davranarak doğru sırayı takip edebilmeni, kurallara uyabilmeni veya olayların derinine inebilmeni sağlıyor. Sağ taraftaki odalarda ise tamamen değişik şeyler oluyor. Burada, bir konuyu bir bütün olarak görebilmen veya bir hikâyeyi zihninde canlandırabilmen sağlanıyor. Dans ettiğinde gerekli olan ritim duygusu, müzik aleti çaldığında ihtiyacın olan el becerisi burada oluşuyor. Burası hayallerinin, resim yaparken gereken yaratıcılığının yuvasıdır.
Tüm odalara ulaşabilmen için odaların arasında geniş bir koridor var, odalara girip çıkabilir, ileri, geri, sağa, sola gidebilir, diğer katlara inip çıkabilirsin.
Kolay Öğrenme Egzersizlerine Başlayalım
“Kolay öğrenme’’ egzersizleri hakikaten çok kolaydır, her yerde yapılabilir. Yapılan bu egzersizlerin sonrasında çocukların öğrenme becerilerinde büyük artış olduğu tespit edilmiştir. Egzersizlerin etkileri yıllardır bilindiğinden, Avrupa’daki okullarda giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Eğitimcilerin ve öğretmenlerin birkaç kilit hareketi bilmesi ve küçük dokunuşlara zaman ayırması burada kilit nokta sayılır.
Egzersizler ancak düzenli ve sürekli uygulandıklarında bir değişiklik yaratırlar. Çocuğunuzla birlikte seçeceğiniz birkaç egzersizi her gün yapın. Bir kaç gün sonra diğer egzersizleri deneyin. Çocuklar modelleme yöntemiyle daha iyi öğrenirler, bunu fırsat bilerek siz de egzersizlere katılın ve uygulamaları çocuğunuzla birlikte yapın, zira tüm egzersizler çocuklara iyi geldiği kadar yetişkinlere de faydalı oluyor.
Oksijen Deposu
Bu egzersiz çocuğunuzun;
- Dikkatini uzun süre toplamasını
- Enerji depolamasını
- Daha anlaşılır şekilde konuşmasını
- Yüksek sesle okuyabilmesini
- Rahat öğrenmesini
- Kolayca düşünebilmesini
- Kendi merkezinde olmasını ve topraklanmasını sağlar.
Çocuğunuz ayakta durarak her iki elini karnının üstüne, göbek deliğinin hemen altına koyar ve derin bir nefes alır. Bu sırada, karnının içinde, nefesiyle şişirdiği kocaman bir balon olduğunu hayal eder. İçinden dörde kadar sayarken, göbeğinin üzerinde duran ellerinin karnı ile birlikte ileri doğru hareket ettiğini hisseder. Havayı ağzından kesik kesik üfleyerek boşaltırken, balonun da yavaş yavaş söndüğünü hayal eder. Bu egzersiz beynin oksijenle dolmasını sağlayarak sinir sistemini gevşetir.
Duyuların Uyarıcısı
Bu egzersiz çocuğunuzun;
- Daha iyi duyup, görmesini
- Daha akıcı konuşmasını
- Dengede olmasını
- Daha kolay hatırlamasını
- Daha iyi düşünebilmesini
- Daha kolay hesap yapabilmesini
- Gevşeyip rahatlamasını
- Duyduklarını kolaylıkla kavrayabilmesini sağlar.
Çocuğunuz düz durarak sol kolunu öne doğru uzatır. Sol omuzunu yukarı kaldırarak başını koluna yaslar. Bu şekilde dururken sol koluyla havaya bir yatay sekiz çizer. Sol üst köşeden başlayarak sekizin önce sol sonra sağ yuvarlağını çizer. Bu sırada yukarı uzattığı elinin başparmağını gözleriyle takip eder. Bu esnada başı omzunun üzerinde hala sabit konumdadır. Altı, yedi tane sekiz çizdikten sonra aynı işi sağ koluyla yapar.
Bu egzersiz mucizeler yaratır, beden koordinasyonunu sağlarken aynı zamanda tüm duyuların algısını da geliştirir.
Güzel Yazı
Bu egzersiz çocuğunuzun;
- Güzel yazı yazmasını
- Yaratıcı şeyler yazabilmesini
- Yazarken dikkatini toplayabilmesini
- Parmaklarını kasmamasını
- Konuşurken kendini daha iyi ifade etmesini ve dili iyi kullanmasını
- Doğru ve akıcı heceleyebilmesini
- Konsantre olmasını sağlar.
Çocuğunuz sol kolunu düz olarak yukarı kaldırır, sağ elini başının arkasından dolayarak sol kolunu tutar ve derin nefes alır. Yavaş ve derin nefes verirken kolunu başına bastırarak diğer eliyle sıkıca kavrar. Elini hafifçe gevşetirken nefes alır, sonra tekrar bastırır. Hareketi üç kez yaptıktan sonra aynı kolunu öne doğru iterken diğer eliyle karşı kuvvet uygular. Bunu üç kez tekrarlar. Şimdi de kolunu başından uzaklaştırarak arkaya uzatır ve yine diğer eliyle karşı güç uygular.
Kolunu şimdi öncekinden çok daha gevşemiş (daha uzun) gibi hissetmiyor mu? Bu hareketi diğer koluyla da yapmalıdır.
‘’Güzel yazı’’ egzersizi ense/omuz bölgelerindeki ve üst koldaki kaba motor hareketlerinin gerilimini çözer. Böylelikle ince motor hareket becerileri düzelir.
Bu yazıyı Başarılı Çocuğun İksiri isimli kitabımızdan derledik. Bedensel stresi azaltmak ve gevşeme molaları vermek için ebeveynlerin kendileri için de yapabileceklerini anlatan bu kitap sayesinde enerji depolarınızı doldurmanın yollarını öğrenebilirsiniz.
Egzersizlere devam etmek ve fazlasını öğrenmek isteyenler, Bütünsel Kinesiyoloji eğitimlerimize katılabilirler. Bütünsel Kinesiyoloji hakkında detaylı bilgi için burayı, Bütünsel Kinesiyoloji Workshop’ı ile ilgili bilgi almak için de burayı tıklayın