Nil Gün’ün Kasım 2017 Bebeğim ve Biz dergisinde yayınlanan “Meme Tırmanışı” yazısını okumak için tıklayınız.
Nil Gün’ün bu yazısı Aralık 2017 Bebeğim ve Biz dergisinde yayınlanmıştır.
Bebek İle Baba Arasındaki Bağ Nasıl Oluşur
Çocuk yetiştirmek deyince akla öncelikle anne geliyor. Peki, baba olmak? Babanın çocuğun hayatında önemi anneden daha mı az?
İletişim workshopuna katılan genç bir anne, eşinin on dört aylık olan bebeklerine pek zaman ayıramadığını söylüyordu. Eşi bir işkolikti. Ama tabi ki o, ailesine daha iyi bir hayat sunmak için çok çalışıyordu. İyi de kazanıyordu. Çocuk büyüdüğünde baba- oğul birlikte neler neler yapacaklardı kim bilir. Ama henüz çok küçüktü. Annenin bakımına muhtaç olduğu için babanın çocuğa vakit ayırmamasını kendisi de anlayışla karşılıyordu; tıpkı kendi babasının ona çocukken vakit ayırmadığı gibi. Erkekler böyleydi.
Baba bebeğinin bezini bir kez olsun değiştirmemişti. Ona bir kez olsun mama yedirmemişti. Banyo yaptırması düşünülemezdi bile. Anne ya da bakıcı bayan olmaksızın evde çocuğuyla bir saat bile yalnız başına kalmamıştı bu on dört ayda. Zaten de bebek bakmak konusunda annenin, çocuğu ona emanet edemeyeceği kadar beceriksizdi. Ama arada bir, mesela iki haftada bir anne baba ve çocuk, hep birlikte parka gidiyorlardı. Buna da şükran duyuyordu anne.
Bebekle ilgilenmek, bebek bakımı sadece annenin işi midir? Baba bebekle ancak biraz ele geldikten sonra mı iletişim kurmalı?
Günümüz dünyasında erkekler bebekleriyle, kendi babalarından, daha önceki nesil babalarından daha çok zaman geçiriyor. Elbette babalar meme veren annenin avantajlarına sahip değiller. Ama meme vermenin dışında tüm diğer aktivitelerde anne ile eşit konumdalar. Özellikle ilk çocukta ikisi de ebeveynliği ilk kez deneyimliyor. Eşit derecede tecrübesizler. Hiçbir kadın annesinden bebek bakımını bilerek doğmuyor ki.
Bebekle iletişim kurmakta zorlanan birçok baba, çocuk büyüdükçe onunla iletişim kurabileceği zannına kapılıyor. Oysa baba- çocuk bağı ne kadar erken yaşta oluşursa o kadar derin olur. Bebeğiyle iletişim kurmayan, ona zaman ayırmayan baba, çocuk biraz büyüdüğünde iletişim kurmakta daha da zorlanır. Çocuk ergen yaşa geldiğinde ise iletişim kurması artık imkânsız hale gelir. Baba, çocuğunun kendisinden niye bu kadar uzak olduğunu bir türlü anlayamaz. Oysa sevgi emektir.
Baba ile çocuğu arasında ilk iletişim doğum esnasında başlayabilir. Babanın bebeğinin doğumunda hazır bulunması hem bebek hem anne açısından iyidir. Bebeği biberonla ya da mamayla beslemek ve altını değiştirmek babaların da yapabileceği bir iştir. Özellikle gecenin bir yarısında yapılan beslenme ve alt değiştirme hem bebek ile babanın bağını güçlendirir hem de annenin dinlenmesine olanak tanır. Bu da sadece baba bebek ilişkisini değil, eşlerin ilişkisini de güçlendirir. Bebeğe banyo yaptırmak, babanın yapabileceği bir başka aktivitedir.
Bebeğe şarkı söylemek, bebekle oynamak, bebeğin çıkardığı seslerin aynısını çıkararak onunla bebekçe iletişim kurmak, biraz büyüdüğünde ona kitap okumak bebekle babayı yaklaştıran aktivitelerdir.
Bebeği slinge koyarak önünde taşıyan baba görüntüsü çok hoştur. Baba ile bebek arasında ki bu yakın temas ikisi için de besleyicidir.
Size bir kitap önereceğim. Adı Baba Olmak (Kuraldışı Yayınları) . Yazarı Paul Raeburn, Bu kitabı anne ve babalar birlikte okurlarsa daha da iyi. Çocuğunuzun özsaygı gelişimi için baba da anne kadar önemli. Zira çocuk değerlilik duygusunu temelde anneden, yeterlik duygusunu babadan kazanıyor. Özsaygı, değerlilik ve yeterlik duygusunun bileşimiyle oluşuyor ve gelişiyor.
Sevgiyle hoşça olun.
Nil Gün
nilgun@kuraldisi.com