Soya maması bebeğinizi besleyebileceğiniz en tehlikeli yiyecek maddesidir.
Bebeklerin, vücut ağırlıkları nedeniyle soya izoflavonlarındaki hormonal etkilere maruz kalma oranları yetişkinlerden on bir kat daha fazladır.
Soya tabanlı bebek mamasındaki izoflavon konsantrasyonu, inek sütü tabanlı mamada bulunan plazma östradiol konsantrasyonundan ON ÜÇ BİN ila YİRMİ İKİ BİN kat daha fazladır.
Şimdi Bunu Hayata Tercüme Edelim
Bebeğinizi soya tabanlı mama ile beslerseniz onun geleceğine şu sorunlara davet edersiniz:
- Davranış bozuklukları
- Yiyecek alerjileri ve sindirim güçlüğü
- Kızlarda erken ergenlik
- Gebe kalma güçlüğü
- Regl olma güçlüğü
- Oğlanlarda jinekomasti (meme büyümesi)
- Astım
- Tiroit hastalıkları
- Kanser
Buna karşın, ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenen bebekler:
- Solunum sistemi, egzama, obezite ve orta kulak enfeksiyonu ile ilgili hastalıklara yakalanmada düşük riske sahiptir.
- Kalp hastalıkları, diyabet, astım ve alerjilere karşı daha fazla koruma altındadır.
- Gelişmiş beyin ve bağışıklık sistemi fonksiyonları vardır.
Soya maması, öğrenme güçlüğü, beyin hasarı, davranış problemleri gibi fiziksel ve zihinsel sağlık problemlerine yol açan alüminyum ve manganez gibi kimyasal zehirlerle doludur. Bebeğinizi emziremiyorsanız ya da evlatlık bebek almışsanız ev yapımı bebek maması tariflerini kullanmalısınız.
Okuldaki Öğlen Yemekleri
Çocukların Beslenmesinde Geride Bırakılanlar
Amerika’da yeni standartlara uyum sağlamak üzere okul kafeteryalarında öğlen yemeklerinde soya ürünleri kullanılmaya başlandı. Soya, azaltılmış yağ oranı nedeniyle, dünün sıcak yemeğinin ve etin yerine sağlıklı bir alternatif olarak tanıtıldı
Hiçbir bilgi gerçekten bu kadar uzak olamaz!
Çocuğunuzun soya katkılı öğlen yemeği, sağlıklı büyüme için gereken besinleri yok eder ve bu da öğrenme güçlüğüne yol açabilir. Çocuklarınıza bir iyilik yapın ve onların okul yemeğini, sağlıklı olarak, evde pişirin.
Mayalı Soya Mayasız Soyaya Karşı
Soyayla ilgili kuşkular ortaya atılınca, özel sektör tarafından finanse edilen birtakım araştırmacılar hiç vakit kaybetmeden, soyanın sağlıklı olduğuna ilişkin iddialara arka çıkmak için yüksek oranda soya tüketen Asyalıların, düşük oranda göğüs, rahim ve prostat kanseri riski taşıdıklarına dikkat çektiler.
Ama bu açıklamalar yapılırken göz ardı edilen ya da görmezden gelinen iki nokta vardı:
1. Asyalılar, özellikle de Japonlar, yukarıda açıklanan kanser türlerine daha az yakalanırken, yemek borusu, tiroit, mide, pankreas ve karaciğer kanserlerine daha sık yakalanıyorlardı.
2. Asyalılar, sağlığa yararı bakımından önerilen tek soya türü olan mayalanmış soya ile zenginleştirilmiş besinleri de tüketiyorlardı.
Bu nedenle Asyalılar, bazı kanser türlerine yakalanmada yüksek risk taşırken -yine aynı nedenle- bazı kanser türlerine yakalanmada düşük risk taşırlar. Soya pazarı ve pazarlama otoriteleri bu kritik bilgi parçasının üzerinde durmazlar.
Bir kanser türünü diğerine tercih etmek ister miydiniz?
Mayalanmış ve mayalanmamış soya, içeriğinde izoflavon (antioksidan etkisi olan fitokimyasal madde) formunda hormonal taklitler barındırır. Bunlar hassas hormon sistemini yıkmakla kalmaz, aynı zamanda goitrogensler gibi de davranarak, tiroit fonksiyonunu baskılar. Tiroit fonksiyonu baskılandığı zaman ise aşağıdaki sağlık problemleri baş gösterir:
- Ruh hali değişimi, endişe ve kaygı
- Uykusuzluk
- Kilo vermede zorluk
- Gebe kalmada güçlük
- Sindirim sorunları
- Yiyecek alerjisi
Soyanın tiroit, yemek borusu ve mide kanserlerine yol açtığına şaşmamalı.
Mayalanmamış soya, fitik asit denilen “antibesin” ile dopdoludur ki bu da vücudun hayati besin elementlerini kurmaya çalışmasında sıkıntı yaratır. Fitik asit, aynı zamanda, kalsiyum, magnezyum, bakır, demir, çinko gibi temel besin ve minerallerin alımını da bloke eder.
Mayalanmış soya ürünlerinin sağlık açısından bazı yararlarına değinelim:
Sağlığa yararlı soya ürünlerinin bazıları şöyledir:
- Tempeh, sıkı dokulu ve fındıklı, mantara benzer tatta, mayalanmış soya keki
- Miso, tuzlu, tereyağlı mayalanmış soya hamuru (çoğunlukla miso çorbasında kullanılır)
- Natto, yapışkan, kuvvetli dokuda, peynire benzer tatta soya fasulyesi
- Soya sosu, mayalanmış soya fasulyesi, tuz ve enzimlerden, geleneksel yolla yapılır. Marketlerde kimyasal süreçlere tabi tutularak yapılan, doğal olmayan birçok çeşidi bulunduğundan dikkatli olunmalıdır.
Tofu mayalanmamış soya ürünü olduğundan bu listede yer almamıştır.
Mayalanmış Soya Ürünlerinin Faydaları
SAYFA-BOLUMU
Soya ürünlerinin osteoporozu engellediği, kardiyovasküler hastalık risklerini düşürdüğü; bunamayı engellediği; prostat, akciğer ve karaciğer kanserlerinden koruduğu doğrudur.
Tek koşulla: Şayet mayalanmış soya ise.
Soyanın mayalanma sürecinde, yukarıda açıklanan maddelerdeki tehlikeler ortadan kalkar ve tüketime uygun hale gelir. Çinliler birkaç on yıl öncesine kadar mayalanmamış soyaya ellerini bile sürmezlerdi. Yukarıda sıralanan mayalanmış soya ürünleri K2 vitamini açısından oldukça zengindir. D vitamini ile uyum içinde çalışan bu vitamin kanın pıhtılaşma özelliğini düzenleyerek kanserden, osteoporozdan ve kalp hastalıklarından korunmada yardımcı olur. D vitamini vücuttaki her sistemin fonksiyonu için temel vitamindir.
Vejetaryenler için Mineral Yetersizliği Riskine Karşı Uyarı
Fitik asit ya da phytates vücudunuzdaki temel besin maddelerini bozduğundan, etin yerini çoğunlukla soyanın aldığı; örneğin GDO’lu soya proteini izolesi içeren sebzeli burger gibi, vejetaryen beslenme programınız varsa, ciddi mineral yetersizliği riski altındasınızdır.
Bu besin kaybına ilave olarak özellikle sebze proteini yapılı zararlı yapay tat vericiler, birçok işleme tabi tutulan paketlenmiş ya da fırınlanmış gıdalara güçlü oranda et tadı vermek için kullanılır.
Daha da kötüsü soyadan, soya proteini elde etme işlemidir. Bazı antibesinlerin temizlenmesi için ürün alüminyum tanklarda asit yıkama işlemine tabi tutulur, bu da ürünün içinde alüminyum kalmasına sebep olur Alüminyumun beyne ciddi zararı olan bir madde. Şunlara sebep olabilir:
- Antisosyal davranışlar
- Öğrenme güçlüğü
- Alzheimer ve erken bunama
Bu ürünler, işlenmiş yiyecekleri daha lezzetli yapar fakat besleyici özellikten uzaktır.
Özellikle vejetaryenler, soya ya da soya ürünlerine ihtiyaç duymaksızın çok yönlü beslenme için birçok alternatife sahip:
- Fasulye, protein açısından zengin, tek başına yenebilen, salatayla ya da garnitür olarak servis edilebilen ucuz bir besin. Satın alırken, organik olarak kurutulmuş olduğundan emin olun ve konserve yiyeceklerin olumsuz etkilerinden kaçınmak için evinizde pişirin. Pişirmeden önce en az on iki saat ıslatırsanız en büyük faydayı alırsınız.
- Kuruyemişler protein açısından oldukça zengindir. Sağlığınız için işlenip kavrulmuş olanlardan uzak durup, badem, ceviz, fındık gibi yemişleri çiğ haliyle tüketmeniz.
- Quinoa (G. Amerika’da yetişen, ıspanakgillerden gelen bir çeşit karabuğday) glütensizdir.
- ALA gibi Omega 3 yağları bakımından zengin keten tohumu, mükemmel bir protein kaynağıdır. Hayati besinleri yemeğinizle birlikte alabilmek için, salatalarınıza ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz. Bununla birlikte keten tohumunun, tohum halinde alınıp kullanılacağı zaman öğütülerek tüketilmesi önemlidir. Çünkü yüzde yüz ticari öğütülmüş keten tohumu işe yaramazdır. Kenevir tohumu ise yine oldukça zengin bir protein kaynağıdır.
Laktoz Toleranssızlığına Karşı Umut
Bedeniniz laktozu tolere edemiyor da bu yüzden süt yerine soya kullanıyorsanız, daha sağlıklı iki alternatifiniz var:
1. Badem sütü
2. Kenevir sütü
Her ikisi de soya sütüne göre besleyici alternatiflerdir. Badem sütünün daha yoğun ve baskın bir tadı vardır. Kenevir sütü ise oldukça kaymaklı, soya sütüne göre yüksek proteinli bir alternatiftir. Kenevir tohumlarını yüksek devirli bir blendırda sulandırarak kendi karışımınızı kolayca hazırlayabilirsiniz.