Evvel zaman içinde uzak bir diyarda bir çiftçiyle kızı yaşarmış. Hasat zamanı gelmeden çiftçinin başına o kadar çok talihsizlik gelmiş ki, çiftçi tefeciden yüklü miktarda borç almak zorunda kalmış.
Meğer kötü kalpli, zalim bir adam olan tefeci, çiftçinin kızına göz koymuş. Çiftçinin, borcunu ödeyemeyecek halde olduğunu görünce ona bir anlaşma önermiş.
-Borcunu silerim, demiş, ama bir şartla: kızınla evleneceğim.
(Masal bu ya; o ülkede erkekler, kadınlar üzerinden sözleşme yapabilir, kadınları mal gibi görmekte bir sakınca görmeyebilirlermiş.)
Bu şartı duyan çiftçiyle kızı dehşete kapılmışlar. Bunun üzerine kötü yürekli tefeci bir teklifte daha bulunmuş:
-Karar vermenizi kolaylaştırayım, demiş. Şu torbaya iki tane çakıl taşı koyacağım; biri siyah, biri beyaz. Kızın torbadan bir taş çeksin. Eğer siyah çakıl taşını çekerse benim karım olur, ben de senin borcunu silerim. Eğer beyaz çakıl taşını seçerse benimle evlenmeyi reddedebilir ama senin borcun yine de silinir. Eğer torbadan taş çekmeyi reddederse sen de zindana atılır işkencelerden işkence beğenirsin.
O sırada tarladan çiftlik evine giden çakıllı yolda duruyorlarmış. Bunları konuşurlarken tefeci bir yandan da eğilip yerden çakıl taşı seçiyormuş. Çiftçinin keskin gözlü kızı adamın torbaya iki tane siyah çakıl taşı attığını görmüş. Zalim tefeci torbayı kıza uzatmış.
-Hadi çek bakalım.
Şimdi masalı biraz bekletip gerçeğe dönelim. Siz kızın yerinde olsaydınız ne yapardınız?SAYFA-BOLUMU
Bu durumda belli başlı üç ihtimal öne çıkıyor:
1. Kız çakıl taşı seçmeyi reddeder.
2. Torbada iki siyah çakıl taşı olduğunu gösterip tefeciyi hilekârlıkla suçlar.
3. Siyah taşı çekip kendisini feda eder ve babasını hem borcundan hem de hapse girmekten kurtarır.
Bu hikâye yaratıcı düşünce ile mantıklı düşünce arasındaki farkı iyice kavrayıp değerlendirmemize yardım edebilir. Çiftçinin kızının ikilemi geleneksel mantık yürütülerek çözülemez. Mantık yürüterek bulacağınız çözümleri bir düşünün ya da yukarıda sıralanan mantıklı olasılıklardan birini yaptığında kızın başına gelebilecekleri düşünün.
Kıza ne yapmasını tavsiye ederdiniz?
Kız şunu yapmış:
Elini torbanın içine sokmuş, bir çakıl taşı çekip çıkarmış. Daha taşı kimse görememişken yanlışlıkla elinden düşürüvermiş. Çakıl taşı çakıllı yolda diğer taşların arasında kaybolup gitmiş.
-Hay Allah, ne kadar da sakarım, demiş. Ama önemli değil, torbada kalan taşa bakıp hangisini seçmiş olduğumu anlayabiliriz.
Torbada kalan çakıl taşının siyah olduğunu zaten bilen zalim tefeci bu işe fena halde hiddetlenmiş ama foyası meydana çıkmasın diye bir şey de diyememiş. Kız da, içinden çıkılması imkânsız gibi görünen bir durumu tamamen kendi lehine çevirmiş olmanın keyfini sürmüş. Babasının kıçını kurtarması da cabası olmuş.