“Geleceği Hatırlamak” kitabımı yazmadan önce evimde temizlik amacıyla kullandığım malzemelerdeki, insana ve doğaya zararlı elli beş bin kimyasal maddeden tümüyle nasıl kurtulacağımı araştırıyordum.
No İmpact Man (Zararsız İnsan) belgeselini izlemek de bu araştırmanın tuzu biberi olmuştu. İşte değişik sitelerden topladığım bilgiler:
Evinizde kullandığınız deterjan ve temizlik ürünlerinizi kendiniz yapabilirsiniz. Doğaya ve kendinize saygılı ürünler. Hem doğal hem ucuz.
Bedeli: Çok az emekle bu karışımları hazırlayabilirsiniz.
Ödülü: Kendi sağlığınız, ailenizin sağlığı ve gezegenin sağlığı. Ayrıca kimyasal temizlik malzemelerinden çok daha ekonomik.
Almanız gerekenler: Sirke, boraks, çamaşır sodası, arapsabunu, sodyum bikarbonat.
Boraks için not: Kolay kolay çözünmeyen bir madde olduğundan kaynar suda çözmek gerekir. Boraks maddesini www.hammaddeler.com sitesinde bulabilirsiniz. Bu sitede sodyumbikarbonat ve temizlik malzemelerinize katacağınız hoş kokulu çeşitli esanslar da satılıyor. Kovanıza ya da sprey şişenize birkaç damla damlatınca her yer mis gibi kokar.
Boraks bazı eczane veya büyük aktarlarda bulunabiliyormuş.
Sirke: Meyve ya da tahılların fermantasyonuyla elde edilen bir sıvıdır. Asitli içeriği Mikropları öldürmeye, yağı parçalamaya ve mineral kalıntıları çözmeye yarıyor.
Çamaşır sodası: Sodyum karbonat adlı bir mineraldir. Çok az miktarda yakıcı olup katı ve sıvı yağlar, kir ve pek çok petrol ürününün etkin temizleyicisidir. Aynı zamanda su yumuşatıcı ve sabun köpürtücü özellikleri de bulunur. Yakıcı özelliği nedeniyle, uygularken lastik eldiven kullanmak doğru olur. Zararlı kimyasal dumanlara neden olmaz. Klorsuz olanı tercih edin.
Boraks: Su, oksijen, sodyum ve bordan meydana gelen, antiseptik, antifungal, antibiyotik, koku giderici ve dezenfektan özellikleri olan doğal kaynaklı bir mineraldir. Küflenmeyi önler. Boraks yutulursa zehirlidir.
Karbonat: Sodyum bikarbonat, hafif aşındırıcı bir temizlik sağlar, beyazlatıcı ve koku giderici özellikleri vardır.
Uçucu bitkisel yağlar: Bitki kokularının özleri birçok parfümün ana maddesidir. Piyasada, özellikle doğal ürün satan dükkânlarda çeşitleri bulunabilir. Bir iki damla turunçgil, elma, çilek, nane vb. yağı ile eklenecek koku ev yapımı temizleyicilere hoş bir özellik kazandırır.
Bitkisel yağ tabanlı sıvı sabunlar (arapsabunu vs.): Bu tür sabunlar hayvan yağı içeren ya da petrol tabanlı sabunlara tercih edilmelidir. Arapsabunu asla çamaşır suyuyla karıştırılmamalı. Arapsabunu çamaşır suyuyla karışırsa, tıpkı çamaşır suyu + tuz ruhu ikilisi gibi zehirleyici olur.
Tarifleri uygularken, püskürtme amacıyla pompalı spreyler, silmek amacıyla yüzde yüz pamuklu bezler, sıkıştırılmış selüloz süngerler, doğal kıldan yapılmış fırçalar kullanılabilir.
Buğday Derneği’nin sitesinden alıntı yaptığım bu bölüm hepimizin hislerine tercüman oluyor:
Artık hiçbirimiz anneannelerimiz gibi evi süpürmüyor, çamaşırı küllü sularla yıkayıp güneşte kurutmuyor, yerleri arapsabunuyla fırçalamıyoruz. Buna vaktimiz yok. Temizlik için “hoş kokulu”, “beyazdan daha beyaz yapan”, “iz bırakmadan pırıl pırıl yıkayan”, “mikroplardan arındıran” yardımcılarımız var. Ancak evimizi, eşyalarımızı, giysilerimizi ve yediğimiz yemeğin artıklarını temizlerken (!) bedenimizi, suyu, toprağı, havayı, doğal ortamları nasıl kirlettiğimizin farkına varmıyoruz.SAYFA-BOLUMU
Oysa çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden temizlik maddeleri yerine ev temizliği konusunda çevreye karşı sorumlu pek çok seçenek bulunuyor. Buğday Dergisi olarak derlediğimiz doğal temizlik maddelerinin çoğu modern, sentetik karışımların, doğal döngüye saygı ön planda tutularak hazırlanmış versiyonları. Ayrıca bu tarifler işinizi istediğiniz şekilde göreceği gibi, size tasarruf yapma olanağı da sağlıyor.
İtiraf edelim ki çoğumuz, ev temizlemek, ovmak ve yıkamaktansa başka bir iş yapmayı tercih ediyoruz! Acaba, vaktimiz olmadığı için mi bulaşıkları elde yıkamıyor, işi makinelere bırakıyoruz, yoksa makineler, gerekli kimyasallar, elektrik ihtiyacı ve benzer tercihlerimiz yüzünden mi her şeyin daha doğal olanına vaktimiz yok?
Üreticiler, önemli bir çoğunluğu evlerinin “tertemiz”, “dezenfekte edilmiş”, “mikropsuz” olması gerektiğine inandırmak konusunda son derece başarılı olmuşlar ve bunu yapabilmek için gereken ürünleri satmayı sürdürüyorlar: Tuvalet ve fırını temizlemek için asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve yalnızca evlerimizi temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler…
Günlük yaşamda kullandığımız ürünler elli beş binin üzerinde kimyasal çeşidi içeriyor ve her yıl bunlara binin üzerinde yenisi ekleniyor. Birçoğu ise yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya sürülüyor.
Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su sistemlerimize karışıyor. Sözünü ettiğimiz kimyasallar, sonunda “fazla yüklenme” olasılığı yaratarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.)
Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor.
Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor. Zehirli olmayan doğal temizlik maddeleri ise foseptik sistemi, içme suyu ve sağlık konusunda büyük yararlar sağlıyor.
İşte size tarifler:
SAYFA-BOLUMU
Banyo temizliği (Ovarak)
1su bardağı karbonat
2 çorba kaşığı boraks
Bunları karıştırıp bir kaba ya da kavanoza koyun. Banyodaki her şeyi temizlemek için bunu kullanabilirsiniz. Temizlediğiniz yeri su ile durulayın. İsterseniz bir havluyla kurulayın.
Ya da
Sirke ve suyu eşit miktarlarda hazırlayıp temizlik için kullanırken bu karışımla ıslattığınız süngere biraz karbonat serpebilirsiniz.
Bulaşık için:
Elde yıkamak
1 su bardağı boraks
1 su bardağı karbonat
1 yemek kaşığı kaya tuzu
1 yemek kaşığı limon tuzu
İşte size yemek yapmaktan daha kolay bir bulaşık deterjanı tarifi. Bulaşıklarınız pırıl pırıl parlasın istiyorsanız, sirke de koyabilirsiniz.
Aynı karışım yüzey temizleyici olarak da kullanılabiliyor.
Elde yıkamak için bir başka öneri:
Elde yıkarken, bir kalıp saf sabunu tavaya rendeleyerek üzerine su ilave edin. Üzerini örtecek kadar su eklediğiniz karışımı hafif ateşte eriyinceye kadar pişirin ve sıvı deterjan gibi kullanın. ya da sünger ve zeytinyağlı sabun ile en ağır yağı bile yıkayabilirsiniz.
Yanmış tencere ve tavaları içinde patates kabukları olan suda bir gece bekletin ve sonra kaynatıp temizleyin. Ya da 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tuz, yarım bardak sirke ve biraz suyu karıştırıp içinde kaynatın.
Bulaşık makinesi deterjanı
Bulaşık makinesinde eşit miktarlarda boraks ve çamaşır sodası kullanabilirsiniz. Ağır lekelerde soda miktarını artırabilirsiniz.
Parlatıcı haznesine ekleyeceğiniz elma sirkesi ile makinenin içi temiz kalır.
Veya deterjan gözüne toz haline getirilmiş kil, parlatıcı gözüne de sirke koyabilirsiniz. Bir daha deterjana ihtiyaç duymayacağınıza emin olabilirsiniz!
Mutfak yerleri için biraz arapsabunu ve yarım bardak sirkeyi on litre kadar ılık suda iyice karıştırın. Muşambalar için sirkeyi kullanmadan yukarıdaki tarifi uygulayabilirsiniz
Birçok yüzeydeki çatlak ve kuytu yerlere sodyumbikarbonat serpiştirip nemli bir süngerle de silebilirsiniz.
Buzdolabı için:
Kokuları çekmesi için hem buzdolabı hem de dondurucu bölümlerinde birer kutu karbonat bulundurun.
Ayda bir kez buzdolabını durdurup tüm yiyecekleri dışarı çıkarın. Bir fincan karbonat ve yeterince arapsabununu, dört litre sıcak suda karıştırın. Kutu ve tepsiler dâhil tüm yüzeyleri bu karışımla temizleyip yarım bardak sirke karıştırılmış sıcak suyla durulayın.
Cam için:
Bir çorba kaşığı arapsabunu
4 çorba kaşığı sirke
Bunları bir litre suya karıştırıp püskürterek kullanabilirsiniz.
Ya da;
2 çorba kaşığı çamaşır sodası veya boraks
3 bardak su
Cam temizliğinde yine püskürterek kullanabilirsiniz. Kurulamayı gazete kâğıdı ile değil pamuklu bezlerle yapın. Doğal keten bir havlu, temiz, nemli güderi bez veya kauçuk cam sileceği ile de temizleyebilirsiniz. Gazete kâğıdı da bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır ancak, nemlendiklerinde kimyasal duman verirler.
Çamaşır makinesi için:
Fosfat içermeyen deterjanları tercih edin veya toz sabun kullanın. Çamaşır sodasını sabunla beraber kullandığınızda hem parlak hem de beyazlatıcı özelliği kazanıyor.
Toz sabuna geçmeden önce çamaşırlarınızı bir kez sadece çamaşır sodası ile yıkayın. Bu yolla deterjan kalıntılarının sabun ile reaksiyona girip çamaşırlarınızı sarartma riskini ortadan kaldırmış olursunuz.
Çalkalama aşaması için yarım bardak sirke ilave ederek hem renklerin canlı kalmasını, hem de havlularınızın yumuşamasını sağlayabilirsiniz. Yumuşatıcı gözüne yarım bardak sirke koyarak, deterjan kalıntılarını giderip suyu yumuşatmanız mümkün.
Klorlu ağartıcılara alternatif olarak sıvı hidrojen peroksitten yapılmış beyazlatıcılar ya da toz halinde hidrojen peroksit kullanabilirsiniz.
Çok amaçlı temizleyiciler
Bu tür temizleyicilerin birçoğu amonyak ve klor içerir ve birlikte kullanıldıklarında ölümcül amonyum klorür gazını oluştururlar. Amonyak akciğerlerimiz için tehlike oluştururken, klorla karıştırıldığında kansere yol açan bileşikler oluşturabiliyor.
Bunun yerine;
İki tatlı kaşığı boraks* ve bir tatlı kaşığı** bitkisel kaynaklı sıvı sabun veya yeterince arapsabununu, bir litre sıcak suya karıştırarak her yüzeyde; yarım bardak çamaşır sodasını bir kova suya katarak alüminyum, fiberglas ve cilalı zeminler hariç tüm yüzeylerde kullanabilirsiniz. Yağ lekelerini çıkarmak için, ilk karışıma bir çorba kaşığı sirke veya limon suyu ilave etmek yeterli olacaktır.
Dezenfektan
4 litre sıcak su
Yarım su bardağı boraks
1 çorba kaşığı karbonat
İki çorba kaşığı çamaşır sodası,
Yarım bardak sirke
Biraz arapsabunu
Yerlere fırçayla uygulayabilirsiniz.
SAYFA-BOLUMU
Fırın temizleyiciler
1 bardak karbonat ile 4 kaşık çamaşır sodasını karıştırın. Fırının tabanına bolca su serpin, sonra da kiri toz halindeki karışımla kaplayın ve üzerine biraz daha su serpin. Gece boyunca öyle beklesin.
Sabah, eski bir sünger ya da plastik sürtme teli ile kir ve yağları ovarak silin. Daha sonra süngere biraz arapsabunu koyup fırının kenarlarını, üstünü ve kapağının içini temizleyin, sabunundan iyice arındırmak için de ıslak bezle silin. Çok kötü lekeler metal sürtme teli kullanmanızı gerektirebilir.
Mikrodalga fırın
1 fincan karbonatı su ile karıştırarak bir macun yapın. Fırının kapağını ve içini sünger üzerine koyduğunuz bu karışımla temizleyin. Sonra da iyice durulayın. (Fırın ılıkken döküntülerin üzerine tuz serpip 2 yemek kaşığı sodyum bikarbonat ve 1 bardak sıcak su ile bulamaç yapıp, bununla temizliğinizi yapabilirsiniz. Temizlikte metal olmayan sert, kalın kıllı bir fırça da faydalı olabilir.)
Halılar ve kilimler
Halılarınıza mısır nişastası veya sodyumbikorbonat serpip (ortalama büyüklükte bir odayı kaplayan halı için bardak) 30 dakika bekledikten sonra elektrik süpürgesi ile süpürün.
Yeteri kadar arapsabununu sıcak suda köpürtüp uygun bir bezle sildikten sonra sirkeli su ile nemlendirdiğiniz bir bezle halının tüylerini yattığı yönde, zorlamadan silin.
Halı lekeleri
Çamur: Çamurun bulunduğu yeri tuzla ovun, bir saat kadar bekletin ve elektrik süpürgesiyle temizleyin.
Kahve: Sıvı soda ile lekeyi silin, süngerle temizleyin.
Kırmızı şarap: Kurumadan lekeyi tuzla kaplayın, kuruyunca elektrik süpürgesiyle temizleyin.
Meyve suları: Lekeye az miktarda kaynar su dökün ve süngerle silin.
Koltuk ve halı üzerinde genel leke çıkarmak için:
Arap sabununu süngerin üzerinde köpürtüp lekeye sürün, biraz beklesin, sonra sirkeli suyla silin. Çoğu leke bu yolla çıkar.
Tuvalet için:
Yarım bardak karbonat ile yarım bardak sirkeyi tuvalete dökün. Fokurdama yaratan bu kimyasal reaksiyon sonunda tuvaletiniz kokulardan arınmış ve temizlenmiş olacaktır. Yine fırçaladıktan sonra üzerine bir kova kaynar su döküp sifonu çekin.
Tıkanmış gider için öncelikle lavabo pompası ya da tesisatçı kılavuzu kullanın. Uygunsa lavabonun altını sökerek temizleyin. Mekanik çözümler daima kimyasal çözümlerden üstündür.
Tıkanmış olan gidere, yarım bardak karbonat ve yarım bardak sirke döküp 15 dakika bekletin. Daha sonra sıcak su dolu bir çaydanlığı gidere boşaltın.
Yağ lekeleri için bu karışıma bir çorba kaşığı sirke veya limon suyu ilave edin.
Yer ve yüzey temizliği:
Bir litre temizlik malzemesi elde etmek için:
İki tatlı kaşığı boraks
Biraz arapsabunu,
Çeyrek bardak çamaşır sodası
1 litre ılık su.
Hepsini karıştırarak kullanın.
Not: Cilalı zeminler hariç tüm yüzeylerde kullanabilirsiniz. Cilalı zeminler için aynı karışımı çamaşır sodası koymadan hazırlayın.
Kâğıt temizlik ürünleri
Kâğıttan temizlik ürünleri bir anda nasıl da, pamuktan havlularımızın, bezlerimizin yerini aldı. Sorgusuz, sualsiz kabullendik tuvalet kâğıtlarını, peçeteleri, havluları…
Kâğıt endüstrisinin “al, at” diyerek verdiği pasla, kendi kalemize bir güzel “gol” atıyoruz. Kolay, hazır, yıkama derdi yok, temiz görünümlü, alıyorsun bir sefer kullanıp atıyorsun. Oysa kendimizi, geleceğimizi atıyoruz çöpe.
Bir kâğıt havlu ne kadar kötü olabilir ki?
Yeterince kötü, açıkça söylemek gerekirse ölümcül olabilir. Kâğıt havlularla ilgili problem en başta dioksinin varlığından kaynaklanıyor. 75 üyeden oluşan kimyasal ailesine “dioksin” adı veriliyor. (Bunlardan biri Vietnam Savaşı’nda ABD tarafından bir silah olarak kullanılmıştı.)
Dioksinler, kâğıt sanayinde, klorla ağartma işlemi sırasında oluşuyor ve araştırmalar evlerimizde kullandığımız ürünlerde dioksinin izlerine dikkat çekiyor.
Araştırmacılar zehirli kimyasallar sıralamasında başı çeken dioksinlerin, östrojen gibi “doğal steroid” hormonlarını taklit ederek birçok biyokimyasal reaksiyonu başlattığından söz ediyor. En ufak miktarları bile, akne ve eklem ağrılarından uykusuzluğa, kansere, doğum bozuklukları ve bağışıklık sistemi zayıflığına kadar çeşitli rahatsızlıklara sebep olabiliyor.
Dahası dioksinler ve kuzeni “furans” yağda çözünür olduğundan bedenimizdeki yağ hücrelerinde birikme eğilimi gösteriyor. Dioksinlere anne sütünde dahi sıklıkla rastlanıyor. Bebekler yetişkinlere göre iki yüz kat fazla dioksine maruz kalabiliyor.
SAYFA-BOLUMU
Satın aldığımız tuvalet kâğıtları, kâğıt mendiller, süt veya meyve suyu kartonları, tamponlar, kahve filtreleri, tek kullanımlık çocuk bezleri, peçeteler, kâğıt tabakalar vs. eğer klorlu ağartma işleminden geçiyorlarsa düşük dozlarda dioksin içeriyor. Dioksinler bu ürünlerin herhangi birinden yiyeceklere ve vücudumuzun duyarlı kısımlarına geçebiliyor.
Bu bileşiklerin en ufak miktarının bile laboratuar hayvanlarında kansere sebep olduğu belirtiliyor. ABD Çevre Koruma Bürosu dioksinleri “olası insan kanserojeni” sınıfına alıyor.
Kullandığımız bu ürünler çöplüklerde yakıldığında dioksinler, hava yolu, sanayinin kirlettiği su kaynakları, bu su kaynaklarıyla sulanan tarım ürünleri ve su ürünleri yoluyla da bize ulaşabiliyor.
Bu arada kâğıt hamuru ve kâğıt fabrikalarının atıksularının içerdiği tek zehirli madde dioksin değil. Ontario Çevre Bakanlığı’nın 1986 yılında yaptığı araştırmada alüminyum ve çinko dâhil dikkat edilmesi gereken 41 madde (benzen, kadmiyum, kurşun, civa PCB’ler, tölüen vs.) tespit edilmiş.
Dioksinlerden Korunmak
İyi haber; dioksinlerden, ağartılmamış veya klor içermeyen kâğıt ürünleri kullanarak kurtulabilirsiniz. Kötü haber ise; düşük talepten dolayı bunların piyasada bulunmalarının zor oluşu.
Diğer bir çözüm ise geri dönüşümlü kâğıt kullanmak. Geri dönüşümlü kâğıtlarda diğer ürünlere göre daha az ağartma yapılıyor. Düşük sıcaklıklarda çalışılıyor olması da geri dönüşümlü kâğıtta dioksin oluşumunu azaltıyor.
Avrupa’da birçok kâğıt fabrikasında, ağartma işlemlerinde klor yerine “oksijen”, “peroksit” ve “sodyum hidroksit” kullanılıyor. Fakat teknoloji değişiminin maliyeti kağıt endüstrisini bu alternatiflerden uzak tutuyor.
Hiç şüphe yok ki, bu problemin cevabı çevreci tüketicilerin yapacakları alışveriş tercihlerinde ve örgütlü tüketici baskısında, hatta kâğıt havlu gibi ürünleri hiç almamakta. Bizler bu ürünleri tüketmeyi sürdürdükçe, firmalar ekonomik açıdan başarılı kâğıt üretimlerini değiştirmeye girişmeyecekler.
Hadi tuvalet kâğıdından vazgeçemedik diyelim. Ama kâğıt havlu kullanmak zorunda mıyız?
Kişisel Bakım
Diş macunu
Diş temizliğini sağlayan en iyi vasıta misvaktır. Diş macunları, ağızdaki faydalı ve zararlı bütün mikropları öldürürken, misvak sadece zararlı mikropları öldürür.
Çoğu diş macunlarının içinde bulunan Triclosan adli madde hem anneye hem anne karnındaki bebeğe zarar veriyor. Yıllarca diş macunlarında kullanılan floridin sağlıklı olduğuna inandırıldık. Oysa florid denilen madde diş çürümesini zerre kadar önlemediği gibi sağlığa dünya kadar zararı var.
www.misdis.com sitesinden misvak tozu misvak macunu satın alabilirsiniz.
Saç bakımı
İki yumurta sarısını sıcak suyla iyice çırpın, saçınıza masaj yaparak yedirin, 10 dakika bekledikten sonra durulayın.
Alman papatyasını kaynatın, süzün. Yumurta akını çırpıp bununla karıştırın. Saçlarınıza iyice yedirip biraz bekledikten sonra durulayın.
Saçlarınızın parlaması için bir demet maydanozu yirmi dakika kaynatın. Suyunu durulama suyu olarak kullanın. Ayrıca 1 avuç ısırgan otunu iki bardak suda kaynatıp durulama suyu olarak kullanmanız da saçlarınızda parlaklık sağlayacaktır.
Vücut temizliği
Vücut temizliğinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta toz ve kirle kapanan gözeneklerin açılarak oksijen almasını sağlamaktır. Her gün sabunla yıkanmak vücut yağlarını alıp cildi kurulaştırabilir. Ayrıca çok sık ve fazla sürülen kremler de gözenekleri kapatarak oksijen alımını engeller, bu da cilt sağlığı için sakıncalıdır.
Her gün ılık suyla ve lifli bir bezle hafifçe yapılacak bir temizlik cildin nefes alması için yeterlidir. Ayrıca gerek oldukça ponza taşı da topuk ve nasırlar için kullanılabilir. Saç bakımı için daha çok bitkisel özlü doğal şampuanlar kullanmayı tercih edin. Sık sık şampuan değiştirmek de saçı yıpratır.
Siz de yorum ve önerilerinizi yazın. Deneyimlerinizi ve bilgilerinizi paylaşın. Hep birlikte fark yaratalım. Dev kimya şirketlerinin fütursuzca sağlığımızla oynamasına dur diyelim.