Aile bireyleri, arkadaşlar, eski sevgililer derken fark ettik ki bütün dünya sosyal medyada. Ünlü oyuncular, siyasiler, ressamlar, sanatçılar, edebiyatçılar, dünyanın tanıdığı bildiği isimler. Herkes hiç olmadığı kadar bu insanların ne yaptığından, nerede olduğundan, ne yediğinden, neyi sevip neyi beğenmediğinden haberdar. Peki sosyal medya düşmanı ünlüler kimler? Özellikle de Facebook karşıtı olanlar…
Justin Timberlake
Sosyal Ağ filminde Napster’ın yaratıcısı ve eski Facebook başkanı Sean Parker’ı oynayan Justin Timberlake, Facebook kullanmadığını itiraf etti. “Bilgisayarlarla aram yok, bilgisayar karşısında aptallaşıyorum” dedi. “Çok fazla boş zamanım da yok. Olduğunda da spor programı seyrediyorum.” Extra dergisinde çıkan söyleşisinde de “İnsan özel hayatını kendi seçtiği gibi yaşamalı… Bu ülkenin güzel tarafı da bu değil mi, seçme özgürlüğü.” Bazı Facebook kullanıcılarının da Justin Timberlake’ten pek hoşlanmadıkları belli, I Fucking Hate You Justin Timberlake (Senden Nefret Ediyorum Justin Timberlake) grubunu kurmuşlar bile.
Jesse Eisenberg
Sosyal Ağ filminde Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg rolünü üstlenen 27 yaşındaki aktör Jesse Eisenberg senaryoyu okuyana kadar Facebook’un ana sayfasını bile görmemiş. Araştırma amaçlı olarak üç hafta kadar takma bir isimle siteye girmiş ama kendi adına şu anda bile bir hesabı yok. Sosyal ağlar konusundaki tavrını şöyle açıklıyor: “Sürekli kendi hakkımda konuşmak zorundayım, bana da benden gına gelmiş durumda, bu yüzden bir de evde, oturup nasıl kahvaltı ettiğim hakkında yazmak istemiyorum.”
Aaron Sorkin
Sosyal Ağ filmiyle ilgili olan bir kişinin de Facebook’ta hesabı olmaz mı? Senaryo yazarı Aaron Sorkin de sitenin kayıtlı kullanıcısı değil ve belli ki o da Eisenberg gibi insanların siteyi ne yediklerini anlatmak için kullandıklarını düşünüyor. “Paylaşacak o kadar çok şeyim yok” diyor. “Olduğunda birini çağırır o sabah güzel bir kap kek yediğimi anlatırım olur biter.” Sorkin’e göre internette sosyalleşmek realite şovların realite diye verdikleri programlarda sosyalleşmekten farksız. Ama sitenin kendisinin filmle bir ilgisi olmadığını, Facebook’u sevseniz de sevmeseniz de filmi izleyebileceğinizi belirtmeden edemiyor.
Drew Barrymore
“Bu takıntılı, anlık, bilgi bombardımanı, mahremiyetten yoksun, tuhaf dünyadan hiç hoşlanmıyorum” diyor teknoloji fobisi olan Drew Barrymore. Ne Facebook hesabı var ne de Twitter kullanıyor. “Biriyle tanışsanız zaten her şeyi biliyor oluyor. Buluşup da ‘Kimsin, nesin, arkadaşların kim?’ diye sormaya, karşındakini tanımaya çalışmaya ne oldu?”
Hollywood”un yakışıklı prensi George Clooney öyle kuru kuruya Facebook’da yok değil, o Facebook’da büyük bir tutkuyla bulunmamakta. “Bir Facebook sayfası açmaktansa buz gibi elli bir adam tarafından televizyonda canlı yayında prostat kontrolünden geçmeyi tercih ederim” diyor. Sosyal medyanın da Clooney’i pek sevdiği söylenemez. 2009’da Facebook’da Clooney hakkında uçak kazasında öldü diye bir eşek şakası yapılmıştı. Ardından Clooney basına, Mark Twain’in ünlü sözüne göndermede bulunarak “Ölümüm fazla abartıldı” diye açıklama yapmıştı.
Kristen Stewart
Alacakaranlık’ın yirmi yaşındaki starı ünlü olmaktan en başından beri şikâyetçiydi zaten; bu bakış açısı sosyal medyayı da kapsayacaktı elbette. “Twitter hayatımın her günün içine ediyor. Çünkü insanlar ‘Şu anda Kristen Stewart’ın yan masasında oturuyorum’ diye mesaj atıyorlar ve paparazziler anında oradalar. Milleti elinde telefonla görünce kafalarına şu kurabiyeleri fırlatıp ‘Bırakın o siktirici telefonlarınıza da kendinize bir hayat bulun’ diye bağırasım geliyor. Genç yıldızın Facebook’ta da hesabı yok ama orası da sabrını taşırmak üzere. “Bütün arkadaşlarımın Facebook sayfası var çünkü hepsi de böyle bir sayfası olabilecek normal insanlar” diye anlatıyor. “Erkek kardeşim, sürekli rahatsız ediliyor çünkü bir şekilde benimle kimlerin arkadaş olduğunu anlayıp kardeşime sanki benmişim gibi mesaj yolluyorlar. Hem kardeşim hem arkadaşlarım sürekli bana şikâyet ediyorlar bu olayları.”
Robert Pattinson
Facebook heyecanı Alacakaranlık ekibini pek sarmamışa benziyor. Bir zamanlar bir myspace hesabı olan Robert Pattinson artık hiçbir sosyal ağda bulunmuyor. 2008’de Randle Patrick McMurphy (One Flew Over the Cuckoo’s Nest filmindeki Jack Nicholson’ın oynadığı karakterin adı) takma adıyla Facebook’ta bir hesap açtığı söylenmiş ardından o hesap şu heklenmişti. Ekranda şu mesaj okunuyordu: Kristen Stewart tarafından hek edilmiştir (bu dedikodular daha sonra doğrulanacaktı). 2009 yılında açılan sahte bir MySpace hesabının ardından basına aktörün, ne MySpace ne Facebook, hiçbir sosyal medyada yer almadığına; mevcut bütün hesapların sahte olduğuna dair bir açıklama yapıldı.
Jennifer Aniston
Eski erkek arkadaşı John Mayer yakın zamanda Twitter bağımlılığını kabullenip, üç milyon yedi yüz bin takipçisini terk ederek Twitter’dan ayrılırken Jennifer Aniston da kendisini “tam bir bilgisayar cahili” olarak tanımlıyordu. “İnsanları ellerinde BlackBerry’leriyle çalışırken görünce ağzım açık kalıyor; hani bazı fön makinesini nasıl iyi kullanırlar onun gibi.” Facebook için de “Bana göre değil” diyor. “Ben kendini fazla ortaya saçan biriyimdir. Şeytanla dans etmek gibi olurdu benim için.”
Blake Lively
Her ne kadar Dedikoducu Kız gibi bir dizide oynasa da Blake Lively kesinlikle Facebook hayranı değil. Sosyal medyada olup olmadığını soran bir gazeteciye şu cevabı vermişti: “Hayır, yok’um. Ama Blake Lively imiş gibi yapan epey kişi var. Bir arkadaşım geçen akşam Facebook’ta çevrimiçi olduğumu söyledi. Ben de ancak ‘O ben değildim’ diyebildim.”
Miley Cyrus
On yedi yaşındaki pop star 2009’da Twitter’ı terk ettiğini açıklamıştı. “Sebebi çok basit” diyor. “Sürekli mesaj atıyordum, bir anlığına yaşamayı bırakıp başkaları için yaşamaya başlamıştım.” Bunun ardından Hanna Montana’nın yıldızı gençleri internetin “tehlikeleri” konusunda uyarmaya başladı. “Arkadaşlarımla takılırken fark ettim ki yaptıkları şeyin fotoğrafını çekip Facebook’a yüklemeye o kadar kendilerini kaptırmışlardı ki yaptıkları şeyden zevk almayı unutuyorlardı. Ben de, birilerine anlatmak yerine içinde bulunduğum anın tadını çıkarmaya karar verdim.”
Keira Knightley
Aşk ve Gurur gibi tarihi dramlarda da rol alan ünlü İngiliz oyuncu internetten nefret ettiğini söylüyor. “Sürekli epostaları kontrol edip şu çok moda olan sosyal sitelerde boy göstermenin insanı insanlıktan çıkardığını düşünüyorum” diyor.