Beyin araştırmacıları zihin okuyan bir tarayıcının rüyaları kaydedebileceğini ve analiz edebileceğini söylüyor.
Rüyalarımızın çok azını tümüyle anlayabiliyoruz; hem altında ne tür bir mekanizma olduğunu bilmediğimiz hem de kolay anlaşılır olmadığı için.
Ama Dr. Moran Cerf, rüyaları elektronik olarak kaydedip yorumlayabilecek bir sistem geliştirmenin peşindeydi. Her hasta için bir çağrışımlar veritabanı oluşturarak, Cerf ve meslektaşları hastaların ne düşündüklerini kendilerine söylenmeden tahmin edebildiklerini öne sürüyorlar.
Amaçladıkları, aktarılan rüyanın elektronik bir kaydını oluşturmak suretiyle yeterince geniş bir veritabanı ile rüya sırasında hangi nöronların faaliyette olduğuna bakarak üçüncü kişilerin “zihin okuyabilmesini” sağlamak.
Ekim ayının son günlerinde, Pasedena’daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Dr. Moran Cerf’in, beynin hafızayı kontrol eden kısmındaki nöron faaliyetini kaydedebilen elektrotlar bulduğu açıklandı.
Dr. Cerf, psikologların, hastaların rüyalarını bir elektronik beyin aktivitesi görselleştiricisiyle karşılaştırabilecekleri bir sistem geliştirmenin mümkün olduğunu düşünüyordu. Bunun için ilk adımı attı: spesifik, münferit nöronların, spesifik nesnelerle ya da fikirlerle ilişkilendirildiği bir araştırma yaptı.
Dr. Cerf ve meslektaşları, gönüllü denekler üzerinde, beyinlerinde münferit nöronlar belirleyip belirlemeyeceklerini görmek için iki farklı deney yaptılar. İlk deneyde Michael Jackson ve Marilyn Monroe gibi ünlülerin imgeleri kullanıldı. İkinci deneyde ise üst üste aşırı görüntüye maruz bırakılan deneklerden bu görüntülerin içinden birini ayırt etmeleri istendi.
Gönüllülere yüz on tane tanıdık görüntü arasında Marilyn Monroe’nun ya da Michael Jackson’ın resimleri de gösterildi ve araştırmacılar bu imgelerden birine tümüyle o imgeyle ilişkili olarak tepki veren münferit nöronlar tespit ettiler.
Cerf, bu deneyin, birbiriyle yarışan görsel imge algısını değiştirerek insanın düşünceyi nasıl kullanabileceğini gösterdiğini söylüyor. “Çevre bir gerçeklik sunar” diyor. “Ama sizin beyniniz bu gerçekliği biçimlendirebilir ve zihninizin kendi içsel görüşleri bu verilere baskın çıkabilir.”
Rüyaları ve düşünceleri okuma fikri çok heyecan verici olsa da bu teknolojinin asıl bir gün felçli ya da komada olan hastalar üzerinde kullanılabileceği umut ediliyor.