Kutulanmış “ayılt beniler” ya da televizyonda sıklıkla reklamını izlediğimiz enerji içecekleri doğal antioksidanlardan ve sağlığa yararlı pek çok maddeden yoksun.
Enerji içeceklerinin içindeki kafeinin insanı ayakta tuttuğunu biliyoruz. Araştırmalar sentetik kafeinin, yerba mate ile yeşil çaydan elde edilen kafeine göre yağ üretiminin daha az olduğunu ortaya koyuyor. Buna karşılık Amerikan Kimya Birliği’nin geçtiğimiz ağustos ayında yayımladığı araştırma raporuna göre, sentetik kafein, antioksidanların ve polifenollerin yararından vücudu tümüyle mahrum bırakıyor.
(Yerba mate: Güney Amerika ülkelerinde çay olarak çok tüketilen bir içecek)
İllinois Üniversitesi’nden Melanie Heckman’ın yürüttüğü araştırmada, yeşil kahve ve mate otundan elde edilen kafeinin etkileri sentetik kafeinin etkileriyle karşılaştırıldı. Araştırma sonucuna göre, yağ sentezlemeyle ilişkili genlerin ve enzimlerin baskılamasına bağlı olarak bu üç özüt de hücrelerde ve dokularda biriken yağın tutulmasına neden oldu.
Ancak yeşil kahve ve yerba mate özütleri, hücreleri tıka basa polifenoller ve antioksidanlarla doldururken sentetik kafeinin tümüyle değersiz olduğu gözlendi.
(Yeşil kahve çekirdekleri)
Ekoloji Magazin’de çıkan makalesinde, sporcu içecekleri ile enerji içeceklerini karıştırmamak gerektiğini belirten Dr. Berkay Camgöz ise enerji içeceklerinin farklı bir zararına daha dikkat çekiyor:
“Yapılan klinik çalışmalar enerji içeceklerinin diş erozyonuna neden olduğunu göstermiştir. Bu aynı zamanda birden fazla etkenin bir arada olması ile oluşan ve geri dönüşümü olmayan, diş sert doku kaybıdır. Diş aşınmalarından olan erozyonun klinik tanı ve ayırıcı teşhisinin erken dönemde yapılabilmesi, daha fazla sert doku kaybını önleyecektir. Erozyon olgularında ağız ortamının pH düzeyi önemlidir. Piyasada bulunan enerji içeceklerinin pH`ı ise 1,5 ila 3,5 arasında değişmektedir. Bu ürünler de erozyon açısından riskli olarak tanımlanabilir.”