Evlilik danışmanı Gary Neuman erkek sadakatsizliği üzerine yapılan araştırmaları detaylı bir şekilde incelediğinde, bu konudaki cevapların çoğunun kadın bakış açısından verildiğini görmüş. Erkeklere sorsak daha iyi olmaz mı diye önce kendine sormuş sonra da aldatan ve aldatmayan iki yüz kocaya. Onlar da erkek sadakatsizliğinin ardındaki gerçek sebepleri anlatmışlar. İşte o araştırmanın bazı sonuçları:
Erkeklerin % 48’i aldatmanın temel nedeninin duygusal tatminsizlik olduğunu söylemiş.
Demek aldatmanın cinsellikten ibaret olduğu miti buraya kadarmış. Erkeklerin sadece yüzde sekizi, sadakatsizliklerinin temel sebebinin cinsel tatminsizlik olduğunu söylemiş. “Bizde, erkeğin mutluluk ihtiyacının seks olduğu söylenir” diyor Neuman. “Ama erkekler de duyguları tarafından yönlendirilen varlıklar. Eşleri tarafından takdir edilmek istiyorlar. Bir şeyleri doğru yapabilmek için ya da işlerin yolunda gitmesini sağlamak için ne denli gayret sarf ettiklerini kadınların anlamasını diliyorlar.”
Sorun şu ki erkekler bu tür isteklerini kadınlar kadar kolay ifade edemiyorlar. Yani sizinkinin küçük bir aşk afirmasyonuna (Bkz. Kuraldışı Yayınları, Küçük Renkli Dilek Kitabı) fena halde ihtiyacı olduğunu her zaman anlayamayabilirsiniz. Çoğu adam, sırtının sıvazlanmasını istemenin “erkekçe” olmadığını düşünürken bir omza yaslanıp ağlamanın lafı bile olmaz. Bu yüzden de duygusal ihtiyaçları gözden kaçıyor, diye açıklıyor Neuman. Yani oturma odasındaki ayının içinde de üzgün bir çocuk olabilir.
Aldatan erkeklerin % 66’sı aldatırken suçluluk hissettiğini söylemiş.
Bunun telmihleri biraz korkutucu: Öyle birlikte olduğu her kadını aldatan serserilerden söz etmiyoruz burada. İşin aslı, aldatan erkeklerin % 68’i bir gün karılarını aldatacaklarını hayal bile etmemişler. Üstelik hemen hepsi de hiç yapmamış olmayı diliyorlar. Neuman “Açıkça anlaşılıyor ki suçluluk duygusu erkeğin aldatmasına engel olmuyor” diyor. “Erkekler duygularını birbirinden bağımsız ruhsal bölmeler içinde tecrit etmekte oldukça ustalar” diye açıklıyor. “Daha sonra hallederim, deyip duygularını rafa kaldırabiliyorlar.”
Kıssadan hisse: kocanız size “Seni asla aldatmam” dese bile böyle bir ihtimal olmadığını zannetmeyin. Önemli olan birlikteliği ortak arzular doğrultusunda beraberce inşa edebilmek.
Aldatan erkeklerin % 77’sinin yakın bir arkadaşı da karısını aldatıyormuş.
İnsanın etrafında sürüden ayrılmış arkadaşları olması aldatmayı normal ve meşru gösterebilir. Erkeğin kendisine verdiği bilinçaltı mesaj şudur: Karısını aldatmakta olan o arkadaşım iyi adamdır. Bunu yapmak ikimiz için de iyi olsa gerek. “Kocanızı, Bay Daldandala’nın eteğinden öyle bir çırpıda çekip alamazsınız ama daha az ayartıcı mekânlarda takılmalarını isteyebilirsiniz” diyor Neuman. “Bar ya da gece kulübü yerine maça gidebilirler örneğin veya yemeğe çıkabilirler.” Bir strateji de şu olabilirmiş: Sosyal çevrenizi sizinle aynı değerleri paylaşan mutlu evli çiftlerden seçebilirmişsiniz.
Aldatan erkeklerin % 40’ı işyerinden bir kadınla birlikte oluyormuş. Ayrıca sadece % 12’si metreslerinin karılarından daha güzel olduğunu söylüyormuş. Ve aldatan erkeklerin sadece % 6’sı tek gecelik ilişki yaşıyormuş.