Bu ayın polemikus konusu Bade Gül Kılınç’ın yazısından çıktı: Gitti
Sahi ayrılıklar da sevdaya dâhil mi?
Eski kocanızla/karınızla/sevgilinizle görüşüyor musunuz örneğin? Ya da hiç gitmesini istemediğiniz sevdiğiniz bir gün sizi terk etse içiniz yine de sevgiyle dolu olabilir mi? Eşiniz boşanmak istediğini söylese o ilk kızgınlık-keder anları geçtikten sonra dirayetle kabul edip kendi yolunuza gidebilir misiniz? Ve yine de onu sevmeye devam edebilir misiniz? Yoksa o büyük aşk, anında büyük nefrete mi döner?