Bir gün gelecek ve ben onu bir daha hiç göremeyeceğim…
Oysa şimdi ne zaman istesem yanı başımda olabiliyorum anneciğimin. Onun gözlerine bakınca ne kadar şanslı olduğumu hissediyorum annelerini kaybetmiş insanları düşünerek…
Ellerimi uzatıyorum, ellerine dokunuyorum. Bunu hissediyorum ya… Mutluluğun kaynağını bulduğumu anlıyorum tekrar tekrar onun yanında. Varlığının kıymetini o yanımdayken bilmeye çalışıyorum; ama bir gün gelecek ve ben onu bir daha hiç göremeyeceğim.
O kadar alıştım ki onun sıcaklığına; ayrı evde olmama rağmen her gün ziyaretine gidiyorum, kapıyı açıyorum ve biliyorum ki içeride o var. Daha kapıyı açmadan kokusu siniyor tüm hücrelerime…
Geçen gün yine gittim, anahtarımı çıkarttım cebimden, kapıyı açtım, ama kimseler yoktu. Anladım ki alışverişe çıkmış canım anam. Salona geçtim biraz oturdum tek başıma.
Ev ne kadar da boş geldi o an. Bir an gözlerim sokak kapısına takıldı. “Annem” dedim “birazdan gelecek ve eli kolu poşetlerle dolu şekilde bu kapıdan içeri girecek. Allah’ım sana şükürler olsun” diyerek mırıldandım anne varlığını yanımda hissederek…
Ama bir gün gelecek ve canım annem o kapıdan içeri girmeyecek!
Benim gözlerim kapıda olacak, ama artık o; “Oğlum, sen mi geldin yavrum? hoş geldin” diyerek yüreğime dokunamayacak. Karnım acıktığında hemen onun muhteşem yemekleri gözümde canlanır ve soluğu yanında alırım. Daha ben “Anneciğim ne yemek yaptın bugün,” diye sormadan ”Bugün şunları yaptım yavrum,” der gözlerinin içi gülerek… Masaya oturur ana oğul yemek yeriz birlikte. Bunun keyfini yaşamak bambaşka bir şeydir.
O AN İÇİM ISINIR, AMA YEMEKTEN DEĞİL; ONUN NUR YÜZÜNDEKİ GÜLÜMSEYİŞİNDEN…
Ve biliyorum… Sonsuz paraya sahip olsam da, onu kaybettiğimde bir daha asla geri getiremeyeceğimi çok iyi biliyorum… Onunla geçen her saniye bana verilmiş en değerli armağan ve o saniyeleri asla geri getiremeyeceğimi bilerek yaşıyorum anne sevgisini yüreğimde.
Ona çok sevdiği için kapaklı telefon almıştım, geçen gün düşürmüş de nasılda üzülmüş canım benim. Gittim sarıldım sımsıkı, “Üzülme anacığım,” dedim yenisini alırız, hem sesim daha güzel, daha net gelir konuştuğumda. “Sahi mi,” dedi; gözleri güldü yeniden. Ağlayarak aldım soluğu telefoncuda. Ağlıyordum çünkü ben artık büyümüş; o ise çocuk olmuştu.
İşte o an anladım insanların büyüyünce çocuk gibi ilgi beklediğini yavrularından, yakınlarından…
Ama bir gün gelecek; ben annemi aramak için telefonumu çıkaracağım cebimden ve onun numarasını tuşlayacağım, ama o bana cevap veremeyecek! Ben ise annemin sesi yerine “Aradığınız numara kullanılmamaktadır,” diye konuşan bir sesle karşılaşacağım ve gözlerim dolacak bir anda, yaşlar süzülerek damlayacak kirpiklerimden ve telefonu kapatıp tekrar cebime koyacağım. Anneciğime telefon aldığım günü hatırlayacağım bir an. Ağlayarak soluğu telefoncuda aldığım o anı… “Neler vermezdim” diyeceğim, ”o anı geri getirmek için neler vermezdim şu an,”…
Ama o anı asla ve asla geri getiremeyeceğim!..
Annem bazı öğlen vakitlerinde gelir kahve içeriz birlikte. Yine öğlen vaktiydi kapının zili çaldığında. “Annem geldi,” diyerek bir anda kalktım koltuğumdan, kapıya doğru koşturdum. Otomatikten seslendim” Anneciğim Sen mi Geldin?” diye.
Ses yoktu. Kapıyı araladım, merdiven boşluklarına doğru bağırdım “Anne sen misin?” Ses yok. “Anneciğim” dedim tekrar, ama sesim boşlukta bana geri dönüyordu. Annem olsa “Benim yavrum kahveye geldim,” derdi sevgi dolu sesiyle.
Herhalde biri yanlışlıkla zile basmış olmalıydı. O an içimde bir boşluk hissettim yine…
Çünkü bir gün gelecek Annem kapımın zilini bir daha hiç çalmayacak.
Ama o hep benim yüreğimde, ruhumda yaşayacak…
Uzun rüyasından uyanmış annelerimizi yüreğimizde an be an anmak, yanı başımızda olan annelerimizin de değerini ve kıymetini bilmek dileğiyle tüm Annelerin, Anneler Günü Kutlu Olsun.