Modern toplum, elimizde varolandan daha fazlasını harcamayı artık çok kolay ve kabul edilebilir bir hale soktu. Yine de, eğer borçlarından kurtulmak ve huzurlu bir yaşam sürmek istiyorsan, bu tavsiyelerden bir kaçı veya tümü işine yarayabilir.
1) Asla kazandığından daha fazlasını harcama.
Bu durum çok basit mantık eseri ve yapması çok doğalmış gibi görünse de, bir süreliğine aylık bir bütçe yapıp incelersen, belki de sürekli kazandığından daha fazlasını harcadığının şaşırarak farkına varabilirsin. Kısa veya uzun vadede borca girerek mutsuzluk ve sıkıntı yaratacağı kesin olan gelir/gider dengesizliğini, başından beri hesabını iyi yaparak hayatından uzak tutabilirsin.
2) Kredi kartını sadece kolaylık sağladığını bildiğin işlemler için kullan. Ya da hiç kullanma!
İnsanlar yüzyıllardır ihtiyaçlarını almak için elinde varolanı kullandı. Bu bazen koyun kuzu idi, bazen tuz, bazen boncuk, bazen de nakit para. Bu insanlar, ihtiyaclarını almak için yeterli kaynak ellerinde ise satın aldı, ellerinde değilse ya ihtiyaçlarını gözden geçirdi, ya da yeterli kaynağa sahip olana kadar sabretti ve bu ihtiyacı ancak o zaman giderdi.
Kredi kartının icat edilmesi ile birlikte, elinde yeterli kaynak olmayan kişiye yine de bu ihtiyacını anında karşılama imkanı sunuldu. Bu ilk başta bir kolaylık gibi görünse de, sahte ihtiyaçların elzem gibi gösterilmesi ile birlikte hızla yıpratıcı bir etki göstermeye başladı. Gerçekten çok gerekli olduğunu düşündüğün harcamalar (su, elektrik, doğalgaz, vb.) dışında kredi kartını kullanmaktan sakın. Günlük harcamalarını nakit para ile yapmayı seç. Eğer o anda cebinde yeterli nakit paran yoksa, yapacağın alışveriş o an için belki zannettiğin kadar elzem değildir.
3) Taksitli alışveriş yapmaktan uzak dur.
Alışveriş esnasında taksit yaparak, aslında çok da para harcamadığımızı zannetmek, içine düşmek açısından hiç de zor bir yanılgı değil. 1000 liralık bir malı 12 taksitle alırken, ayda sadece (!) yüz liradan da az bir ödeme yapacağımız fikri, alışverişin yapıldığı anda yüreğimize su serperek vicdanımızı rahatlatabilir. Ancak, damlaya damlaya göl olacağını hatırlamak gerekir. Ayda sadece yirmi lira oradan, sadece seksen lira şuradan derken, önümüzdeki uzun bir süre boyunca harcama kapasitemizin daha şimdiden dışına çıkmış olabiliriz. Hatırlayalım ki, yazın ortasında sıcaktan erirken, yaptığımız kış tatilinin taksitlerini hala ödüyor olmak güneşin kavurucu etkisini sadece daha da artıracaktır.
4) Yeni bir malı/hizmeti almadan önce en az iki kere düşün.
O yeni çıkan ve şeklini çok beğendiğin son teknoloji cep telefonuna ‘gerçekten’ ihtiyacın var mı? Yeni bir kıyafet almadan önce, dolabında yerinin hazır olup olmadığına baktın mı? Televizyon keyfi (!) yapmak için illa ki en ince olanına sahip olmak şart mı?
Alışveriş geçmişimize baktığımızda, aldığımız ürünlerin ne kadarını gerçekten ihtiyacımız olduğu için satın aldığımızı incelemek hem eğlenceli hem de öğretici olabilir. Elimizdekini yenisi ile değiştirmeye karar verdiğimizde, eskisi gerçekten de ömrünü bitirmiş oluyor mu, yoksa daha uzun yıllar bize hizmet edebilecekken onu emekliye mi ayırıyoruz? Bir ürünü satın almak için kasaya götürürken, sadece beş saniyemizi ayırıp bu soruyu sorarak, içimizden gelecek cevaba göre belki de bu harcamanın şimdilik o kadar da gerekli olmadığına karar verebilir, hatta belki de o ürünü tamamen satınalmaktan vazgeçebiliriz.
5) Aşırı tüketim taraftarı yönlendirmelerden kendini koru.
Sürekli bir şekilde daha fazla tüketmeye ve aradığımız mutluluğu bu tüketimler sayesinde elde edebileceğimize dair yönlendirmelere maruz kalıyoruz. Bu yönlendirmelerin senin cebini boşaltırken, başkalarını zengin ettiği gerçeğini devamlı hatırla. Eğer yeni bir ürün veya hizmete gerçekten de çok ihtiyacın varsa, bu ihtiyacı reklam panolarının veya televizyon reklamlarının yönlendirmeleriyle değil, içinde varolan erdemin doğru yönlendirmeleri sayesinde zaten hissedersin.
6) Maddi durumunun sağlıklı olup olmadığını görmek için aylık bütçe yap.
Bütçe yapmak, zannedildiği gibi sıkıcı ve kısıtlayıcı olmasının tam aksine, yaptığın harcamaları ve paranın nereye gittiğini net bir şekilde görebilmek açısından çok işe yarar. Böylece, istemediğin şekillerde para harcamanın önüne geçebilirsin ve isteklerin doğrultusunda ne kadar para kullanabileceğini rahatlıkla görebilirsin.
Senin için hazırladığım ve Excel programında kolaylıkla kullanabileceğin bir bütçe dosyasını buraya tıklayarak indirebilirsin.
7) Acil durumlarda kullanmak üzere bir birikim yap.
Mevcut yaşam standartlarını kısıtlamayacak bir biçimde, her ay düzenli olarak bir miktar parayı açacağın bir birikim hesabına yatır. Bu sayede, beklenmedik bir olay ile karşılaşırsan, bir de finansal kaynak yaratmak sıkıntısını yaşamazsın ve olayın daha da çabuk üstesinden gelmenin yollarını bulabilirsin.
8) Alışverişe çıkmadan önce ihtiyaçlarının listesini yap.
Sadece bu adımı uygulamak bile uzun vadede sana büyük tasarruf sağlayabilir. Bu sayede, satın aldığın şeylere sadece göze hoş göründükleri için değil, onlara gerçekten ihtiyacın olduğu için para ödersin.
9) Çabuk zengin olmayı vaadeden oyunlardan ve zincirlerden uzak dur.
Yaşadığın dünya, çabucak zengin olmak uğruna tüm birikimlerini harcayan ve kaybeden bir çok insanla dolu. Kaldı ki, bu dünyada çok zengin olan insanların büyük çoğunluğu bu bolluğu kısacık bir sürede elde etmedi. Yeni bir işe veya çok büyük vaatlerle gelen fırsatlara para yatırmadan önce iyi düşün. Eğer mutlaka kısacık bir sürede karar vermen gerektiği söyleniyorsa, büyük ihtimalle o yatırım iyi bir yatırım değildir.
10) Uyan ve farkında ol.
Her geçen gün, daha da fazla tüketmek üzerine odaklı bir dünyada yaşıyorsun ve her yönden Beni al! Beni al! çığlıklarına bilinçli olarak maruz bırakılıyorsun. Yapay olan bu harcama dürtüsünün üstesinden gel. Eğer gerçekten ihtiyacın yoksa, o şeyi yerine koy, satın alma. Eğer kendine hakim olamıyorsan, belirli mağazalara girme, gerekirse kapılarından dön. Bir hobine odaklan ve gerekirse ona küçük yatırımlar yaparak, sürekli yeni bir şeyler satın alma ihtiyacının önüne geç.