Bu sene İsveç, adet olduğu üzere yurttaşlarının yaşam kalitesi, ekonomik refahı ve insanların yaşamak için tercih ettiği başlıca ülkeler sıralamasında üst sıralarda yer almasıyla değil ilginç, bir o kadar da düşündürücü bir haber ile gündemimize girdi. İsveç komşusu Norveç’in çöplerini almaya başladı. 250.000’in üzerinde evin elektrik ve ısınma ihtiyacını çöpleri yakıt olarak kullanarak sağlayan İsveç hükümeti, ülkede üretilen çöpten daha büyük kapasiteli çöp dönüştürme tesislerine sahip. Biz de enerji açığımızı konuştuğumuz şu günlerde İsveç’in bu başarısından dersler çıkarmalıyız.

Yeniden değerlendirilme imkânı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dâhil edilmesine geri dönüşüm deniyor. Rakamlar küçümsenmeyecek boyutta; örneğin kullanılmış kâğıdın tekrar kâğıt imalatında kullanılması hava kirliliğini %70-90, su kirliliğini %35, su kullanımını %45 azalttığı ve bir ton atık kâğıdın kâğıt hamuruna katılmasıyla 16 adet yetişmiş çam ağacının kesilmesi önlenebildiği tespit edilmiştir. Kâğıdın geri dönüştürülmesi ile Türkiye genelinde yılda 80 milyon çam ağacı ve 40.000 hektar ormanlık arazi korunabilecektir. Metal atıkların geri dönüştürülmesi sonucu yıllık toplam 2 milyon ton tasarruf sağlanabilir. 1 ton cam atığın geri dönüşümü sonucu 100 litre benzin tasarrufu sağlanmaktadır, bu da yılda 30 milyon litre benzin tasarrufu demektir. 1 ton plastik ambalaj atığının geri dönüşümü sonucunda 14000 kw enerji tasarrufu sağlanmış olur. Potansiyel olarak geri dönüşümden onlarca nükleer santralin gücüne eşit enerji gücü elde etmemiz mümkün. Sadece biraz bilinçli olmamız gerekiyor. Öncelikle gelişmiş teknolojiler sayesinde atıklarımızın kabaca %50’sini geri dönüştürebiliriz. İsveç’te bu oran %96’dır.

SAYFA-BOLUMU

Yani bilinçsiz bir şekilde çöp attığımızda milli servetimize, kaynaklarımıza zarar vermiş oluyoruz. Tonlarca atık değerlendirilmeden stoklanıyor ve büyük çöp alanları oluşturarak doğaya büyük zarar veriyor. Doğal kaynaklar sonsuz değil, dikkatli kullanma bilinci kazanarak çöplerimizi basitçe sınıflandırabiliriz. Kâğıt, cam ve plastik atıklar olmak üzere ayırdığımız atıklarımızı mahallelerimizde bulunan ilgili atık toplama kutularına atabiliriz. Binamıza belediyelerden atık toplama konteynerleri talep edebilir kapıcılarımızı bilinçlendirerek farkındalık yaratabiliriz. Çevrenizdeki birkaç bina ile birleşerek bölgenize daha fazla geri dönüşüm hizmeti talep edebilirsiniz. Günümüzde belediyeler geri dönüşüm konusunda yatırımlar yapıyor. Geri dönüşümün önemini kavramış ülkeler ise bunun avantajlarından yararlanıyor. Geri dönüşüm doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlar, enerji tasarrufu sağlamamıza yardım eder, atık miktarını azaltarak çöp işlemlerinde kolaylık sağlar, ekonomimize ve geleceğimize katkıda bulunmamıza yardımcı olur. Biraz bilinçli ve hassas olmamız, doğa ile uyumlu yaşamaya çalışmamız hiç zor değil. Doğa ona yaptığımız kötülüklere rağmen bizi hâlâ bağrına basıyor. Artık kullandığımız sıvı yağları lavaboya dökmeyerek, israfa varan tüketimden kaçınarak, atıklarımızı sınıflandırıp belirli günlerde geri dönüşüm kutularına atarak en fazla 5 dakika ekstra zaman ayırarak önemli kazanımlar elde edebiliriz. Çocuklarımız, sevdiklerimiz her şeyden önemlisi doğa için bunu yapmalıyız. Bir ormanın içerisinde sessiz bir köşede doğayı dinleyin. Kaybetmek istemeyeceğiniz bu güzellikleri siz de hissedin, sevin, koruyun. Aklı hür vicdanı hür bireyler olmanın temel şartı doğa ile vicdanımız arasında kalmamaktır. Dünyamızın kaynaklarını daha bilinçli kullanmamız temennisi ile…

 

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/geri-donusum/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/geri-donusum/" data-text="Geri Dönüşüm" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/geri-donusum/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/1381507_10151800985883264_1148148211_n.jpg"><img fetchpriority="high" decoding="async" class="alignright size-medium wp-image-5698" title="1381507_10151800985883264_1148148211_n" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/1381507_10151800985883264_1148148211_n-237x300.jpg" alt="" width="213" height="270" /></a>Ankara doğumlu, İlköğrenimini Ankara, ortaöğrenimini Balıkesir’de tamamlayarak İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. Deniz koruma, Denizel ekosistem, Deniz kirliliği, Özel Çevre Koruma Bölgeleri konularında çalışmalar ve araştırmalar yaptı. Türkiye&#8217;nin tüm denizlerinde ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmalara katıldı. Halen aynı kurumda çalışmaya devam etmektedir. Bilimsel ve sportif çalışmalarının yanı sıra Çevre Koruma, Deniz Kazaları, Denizde Arama Kurtarma ve Deniz temalı sosyal çalışmalar gerçekleştiren kurumlara danışmanlık yapmakta, yine bu kurumlar için çeşitli seminer ve sunumlar gerçekleştirmektedir.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This