David Lieberman
Anında Analiz
Söz konusu olan ister kilo vermek, ister bir egzersiz programına başlamak, ister bir roman yazmak olsun; sonunda hep aynı şey oluyor. Ne yapmam gerektiğini biliyorum, bir süre öyle de yapıyorum fakat dikkatimi sürekli yaptığım işe veremiyor ve sonunu getiremiyorum. Hevesim giderek kaçıyor ve kısa zamanda ilgimi kaybediyorum. Kendi kendime aslında bunu gerçekten istememiş olduğumu ya da gösterdiğim çabaya değmeyeceğini söylüyor ve vazgeçiyorum. Daha önce de defalarca yaptığım gibi içimden “Başka bir zaman tekrar denerim belki” diyorum.
İnsanların kararlılık ve azmine hayran oluyorsunuz. Kendi kendinize “Nasıl oluyor da her sabah erkenden kalkıp koşuyorlar?” diye soruyorsunuz. Sanki doğuştan gelen bir özellikmiş gibi, sizde disiplin eksikliği olup olmadığını merak ediyorsunuz. Oysa disiplin sahibi olmak doğuştan gelen bir nitelik değildir; sonradan edinilen bir yetenektir. Disiplinli olma gücünü elde etmek geçici bir hevesten çok daha fazlasını talep eder. Disiplin, zihni eğitme meselesidir. Sabah saatin alarmı çaldığında yorganı kafanıza çekiyorsanız zihninize, boş ver gitsin mesajı veriyorsunuz demektir. Bitirmeniz gereken bir proje varken televizyon izliyorsanız, zihninizi boş vermek üzere eğitiyorsunuz demektir. Midenizi rahatsız edeceğini bile bile ikinci dilim pastayı da yediğinizde zihninize yine aynı emri veriyorsunuz demektir. Sonra yapmanız gereken başka bir şey söz konusu olduğunda ne yapıyorsunuz? Yapmamak için bir sürü mazeret buluyorsunuz.
Disiplini oyun haline getirin. Disiplin şartlı tepki gibidir; şartlanmış bir zihni yansıtır. Birdenbire disiplinli biri haline gelmeyi beklememelisiniz. Bu tek düğmesine basmakla açıp kapayabileceğiniz bir alete benzemez. Disiplin zihinsel bir adale gibidir. Bu adaleyi sık sık çalıştırmanız gerekir ki ihtiyacınız olduğunda güçlü olsun.
Hangi işi yapacak olursanız olun, verdiğiniz söze bağlı kalmak için sizi motive edecek bir ödül/ceza sistemi geliştirin. Sözünüzü tutabilmek için bir arkadaşınız veya sevdiğiniz birinden yardım isteyin. Eğer erken kalkmak size çok zor geliyorsa, eşinizle bir anlaşma yapın. Anlaşmaya göre, sabah saatin alarmı çaldıktan sonra beş dakika içinde kalkmazsanız eşiniz üzerinize soğuk su döksün. Bana kalırsa bir musibet bin nasihatten iyidir; böylece ya sabah erken kalkmayı öğrenir ya da soğuk suyla ıslanmaya alışırsınız. Başka bir ceza ise yataktan kalkmayı her başaramayışınızda kumbaraya bozuk para atmak ve biriken paralarla işyerindeki arkadaşlarınıza pizza ısmarlamak olabilir. Bunu sık sık yaparsanız o kadar çok sevilirsiniz ki, kimse geç kalmanızı sorun etmez.
Şimdi de işin ödül kısmına gelelim. Eşinizden şu sözü vermesini isteyin: Eğer iki hafta boyunca sabahları vaktinde kalkarsanız beraber romantik bir akşam yemeğine çıkın. Burada amaç, eski alışkanlıklarınızı kırmak ve disiplinli olmayı hayatınıza renk veren bir davranış olarak görmenizi sağlamaktır.
Başarısızlığı, disiplinden caymak için mazeret olarak kullanmayın; hemen kaldığınız yerden devam edin. Disiplin bir kereye mahsus bir şey değildir. Önemli ya da önemsiz bütün kararlarınızı ve eylemlerinizi içerir. Dolayısıyla mükemmel olmayı beklemeyin. Bazen disiplinden ödün verebilirsiniz. Önemli olan daha sonra ne yaptığınızdır: Cesaretiniz kırılıyor ve vaz mı geçiyorsunuz, yoksa yeniden toparlanıp devam mı ediyorsunuz? Başarı için gereken en önemli nitelik disiplinli olmaktır, dolayısıyla ne yapıyor olursanız olun, yaptığınız işin sürekliliğini sağlayın.
Disiplin hayatınıza genellikle düzen getirir. İşlerinizi basitleştirin ve öncelikler sırasına göre sıralayın. Enerjinizi sadece yapmanız gereken işlere vererek gereksiz işlerin altında ezilmekten kaçının. Bir güne birden çok işi sığdırabiliyorsanız bu iyi bir şeydir ama bunu yapmak için kendini zorlayıp yıpratmayın. Zamanınızı öncelikli işlere ayırın. Hedefleriniz net ise disiplini sağlamak kolay olur.