Sık sık insanların zihinlerini okuyabilsem ne kadar harika olurdu diye düşünüyorum. Nesneleri sadece düşünce gücümle hareket ettirebilmeyi ya da hasta insanları tek bir el hareketiyle iyileştirebilmeyi hayal ediyorum. Duvarların içinden geçebilmek ya da geleceği önceden görebilmek hakkında düşünüyorum.
Tabii ki duvarların içinden geçmek eğlenceli olurdu; düşünmesi bile hoş. Ancak sık sık insanüstü güçlere sahip olmayı hayal ediyorsanız muhtemelen bunda başka bir iş vardır.
Başkalarıyla eşit şartlarda rekabet edecek güce sahip olmadığınızı düşünüyorsunuzdur. Bu tepki mekanizmasının temelinde genellikle yetersizlik duyguları yatar. Özel güçlere sahip olarak yetersizliklerinizi telafi etmeyi ve hayatınızı kontrol edebilmeyi dilersiniz.
Kendinizi güçsüz hissediyor, dolayısıyla başkalarının ilgi ve saygısını kazandığınızı hayal ediyorsunuzdur. Hayatınızı kontrol edemediğinizi hissederek, siz olayları yönlendireceğiniz yerde olayların hayatınızı yönlendirdiğini düşünüyorsunuzdur.
Daha aşırı örneklerde, sürüden biri olmak benzersiz olmanızı engeller. Şayet “onlardan biriyseniz” özel biri değilsinizdir. Bu düşünce kendinizi diğerlerinden soyutlamanıza neden oluyor ve sonunda her şeyi yapabildiğiniz, her kılığa girebildiğiniz bir hayal dünyasında yaşıyorsunuzdur.
Hedeflerinizi gözden geçirin. Bunu en son ne zaman yaptınız? Uzun bir süre geçmiş olmalı aradan ve bugün kendinizi güçsüz veya yetersiz hissetmenizin temelinde de bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde neredeyse taş devrinde hayalini kurduğunuz beklentiler vardır. Ne var ki, siz bir fosil değilsiniz, o halde neden bugüne dönüp hemen işe koyulmayasınız? Kendinize zaman ayırın ve kısa ya da uzun vadeli bütün amaç ve hedeflerinizi gözden geçirin. Hangileri hâlâ geçerliliğini koruyor ve hangilerinden kurtulmanız lazım? Kurtulun onlardan! Bütün yaptıkları hayatınıza yük getirmek ve kendinizi yetersiz hissetmenize neden olmak.
Şimdi bugün kim olduğunuza; arzularınıza, ilgi alanlarınıza, becerilerinize, tecrübenize ve motivasyon seviyenize bakarak önümüzdeki ay ve yıllar için yeni hedefler geliştirin. Unutmayın, başarılı insanlar neyi yapamayacaklarına odaklanmazlar; aksine neyin üstesinden gelebileceklerine odaklanırlar. Helen Keller sağır, dilsiz ve kör olmasına aldırmadı; elindekilerle çalıştı ve milyonlarca insana ilham verdi. Dolayısıyla, mesleki, duygusal ve sosyal yönden nelere sahip olduğunuzu düşünerek yeni hedefler tespit edin. Gerçekçi hedeflere sahip olmak insanları mutlu eder; tek yapmanız gereken dikkatinizi yapabileceklerinize vermek ve yapmak.
Geçmişte kendinizi zayıf hissettiğiniz durumları hatırlayın ve aynı olayları bugün yaşasanız ne yapacağınızı yazın. İnsanlar başarısız olduklarında iki şey olur. Öncelikle hata yaptıkları için acı duyarlar. İkincisi ve daha önemlisi, yıllarca bu hatalarını hatırlarlar ve sonraki yıllarda bu hatalarını düşünerek karar verirler. Hepimiz bir zamanlar çocuktuk ve hepimiz kontrol sahibi olamamanın ne demek olduğunu, fikrimiz sorulmadan bizim adımıza önemli kararlar alındığını gördük. Peki ya şimdi? Ne kadar sık hayatını kontrol edemeyen biri gibi davranıyorsunuz?
Geçmişteki en acı verici deneyimlerinizi hatırlayın. Şimdi olsa sonucu nasıl değiştirebilirdiniz? O zamandan bu yana hangi becerileri, erdemleri ve bakış açılarını kazandınız? Daha sonraki yıllarda size olumlu örnek olan ya da değerli tavsiyelerde bulunan hangi insanlarla karşılaştınız? Cevabınız ne olursa olsun, o sırada elinizden gelenin en iyisini yapmış olduğunuzu fark edeceksiniz.
Belki bugün, aynı olaya yirmi yıl öncekinden farklı bir şekilde yaklaşabilirsiniz. Belki de farklı davranamazsınız. Ama aynı olay bugün tekrar olsa, elinizdeki kaynakları gözden geçirerek hayatınızın kontrolünü elinize alabilirsiniz. Bir kez kazanmaya azmettiğinizde, başkalarıyla rekabet edebilmek için insanüstü güçlere ihtiyaç duymazsınız.
Anında Analiz, David Lieberman