Sözcük eski Yunancadan geliyor. Orto, düz demek, dümdüz, yoruma kapalı, ezberlendiği gibi, durağan, çizginin dışına çıkmayan. Doks ise anlayış, kavrayış, bakış anlamındadır. Ortodoks sözcüğü ise en çarpıcı tanımla “durağan bakış açısı” anlamında kullanılabilir. Ortodoksizm için “sınırlandırılmış bakış açısı” denilebilir.
Ortodoksizm sadece dinle sınırlı da değildir. Her türlü ideolojide, siyasette ve hatta bilimde, ekonomide , ticarette bile ezberlenmişliğin dışına çıkmama halidir.
Ortodoks bilim tüm bilimlerin içine sızan bir kavram olup tıpkı dini dogmalarda olduğu gibi değişmeyen kurallar oluşturarak bilimi değişmeyen kurallara bağlamaya ve bu kuralları da dogmalaştırmaya çalışır. Kuralları değiştirmeye çalışanları, bilimci olsalar dahi karşısına alır. Ayrıca bazı ilgi alanlarını gerçekliği konusunda hiç bir araştırma yapmadan, “sahte bilim” diye damgalar. Fizikte, kimyada, biyolojide belli şartlar altında olan kuralları, tüm koşullarda değişmez kurallar olarak algılatmaya çalışır. Fizik kurallarının değişmesi veya yıkılması olasılığı ortodoks bilimciyi ölesiye korkutur. Ortodoksizm batı dillerinde innovasyon denilen yenilenmeye karşıdır. Out of box thinking denilen ezberin dışına çıkmayı ya beceremez ya da saltanatının sarsılmasına izin vermemek için karşı durur. Ortodoksizm anam-babam usulüdür, evladı tatmin edebilir ama torunların hayallerine cevap veremediği gibi cevaz da vermez.
Tıp, bir sanat ya da zanaat olarak bilimi çok kullanır. Ortodoks tıbbın, alternatif veya diğer sağaltım yol ve yöntemlerine bakışı, Ortodoks mezhebinin Katoliklik veya Protestanlığa bakışı gibi sert, tavizsiz, dediğim dedikçi ve bazen küçümseyici hatta aşağılayıcı olabilmektedir.
Ortodoks islam denilebilecek Eşarilik de aynı şekile Maturidilik veya Aleviliğe böyle üstten, dışlayıcı, yok sayıcı bakar. Gerekirse düşmanca yok etmeye çalışır.
Ortodoks İdeolojiler de ortodoks din gibidir:
Ortodoks Milliyetçilik, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikir hareketidir. Tek millete hatta bazen tek ırka dayanır. Azınlıkları yok sayar, asimile etmeye çalışır, edemediklerini kovar, kovamadıklarını yok etmeye çalışır. Heterodoks milliyetçilik tanımlarını şiddetle reddeder, görmezden gelir, duymak dahi istemez. Kendi görüşü dışındaki görüşleri çürütemediğinde, yok edemeyeceğini anladığında, çabucak hain ilan eder.
Ortodoks Marksizm-Leninizm;
Marx, Engels ve Lenin solculuğun ortodoksluğunu oluşturur. Yazdıkları her kelimenin doğru olduğuna iman edilir. Aynen dinde olduğu gibi naslar, dogmalar vardır. Emek ve sermaye arasında uzlaşmaz çelişkiler vardır. Bunun dışındaki ama buna çok yakın görüşler bile dile getirilemez, getirilecek olursa; bozulma, yozlaşma hatta ortodoks milliyetçilikte olduğu gibi davaya ihanetle suçlanılır.
Sonuç olarak Ortodoksizm bir katı ezberciliktir ve ezberin bozulmaması için her yol mübahtır. Bir inancı, ülküyü, ideolojiyi kuranlar bir kere sizin yerinize en ince noktasına kadar etraflıca düşünmüş, akıl etmiş ve yaratmış oldukları için, sizin daha fazla düşünmenize gerek yoktur. Sizin körü körüne inanmanız gereklidir. Ortodoksizm, kör noktaları görmek istemeyen kör bir bakış açısıdır.
Sezai Değer Şahinbey