Bazen bulut olur yağmur gibi akar, bazen rüzgâra kapılır eser gider yanı başımızdan. Kalplerimizin derinliklerinde saklarız bazen de… Onu göremeyiz, çünkü görmek istediklerimizi görmeye şartlamışızdır çoğu zaman kendimizi. İnsan ne aradığını bilerek baktığını sanır ama aradığını bulsa da umduğunu bulamaz çoğu zaman. Gerçekten ne aradığını bilmeden aramıştır çünkü.
Çoğu insan hayata çıplak gözlerle bakar. Oysa baktıklarımız ve göremediklerimiz gözlerimizin yanılgısındandır.”YÜREĞİ İLE BAKANLAR MUTLU YAŞAR” çünkü yürek samimidir, sıcaktır, güvenilirdir. Yüreği ile bakanlar gerçek sevgiyi hemen bulurlar, çünkü ne aradıklarını ve bulduklarında ne umacaklarını bildikleri için bakarlar hayata.
Sen en son ne zaman baktın yüreğinle hayata? Belki de çocukluğundan beri göremediğin birçok şey oldu. Gördüğünü sandın ve kapıldın, kapıldıkça alıştın, alıştıkça kopamadın. Ama gün geldi koparılmak zorunda kaldığın değerlerin oldu. En acısı da bu değil mi zaten? İnsan nasıl kopabilir değerlerinden? Yüreğinden bir parçadır o değerler, etle tırnak gibi birbirine sevgi bağı ile bağlı değil midir hem?
Gözler yanıltır çoğu zaman, gözler yalan söylemez ama yalanı da göremez. Görseydi zaten yalan olduğunu hiç kapılır mıydı yalan aşklara? “YÜREĞİ İLE BAKANLAR MUTLU YAŞAR” çünkü yürek yalanı görür, anlar, hisseder. Kimi iyi dost, kimi yalancı arkadaş, kimi gerçek sevgiyi taşıyor, kimi sahte sevgiyi.
Gözleriyle bakanlar yanılır çoğu zaman. Gözler yüreğe geçit vermez, önce görür sonra vurulur ve yüreğe geç der ondan sonra. Ama iş işten geçmiştir o vakit. Çünkü yürek sonradan görmüştür gelen yalancı sevgiyi, vurulmuştur o anda ve sonra yavaş, yavaş kanamaya başlar.
Hangimiz kanatmak isteriz yüreğimizi ya da sevgi dolu yürekleri?
Yaşama, en samimi duygularımızı barındırdığımız, heyecanımızı, sevgimizi, mutluluğu konuk ettiğimiz yüreğimizle bakmak dileğimle…
Uğur Koşar