Akciğerler ve kalın bağırsaklar üzüntü ve depresyon duygularına ev sahipliği yapar. Olumlu yönde nitelikler olarak, bunlar cesareti, akışa bırakma ve doğru edim –doğru zamanda doğru edimde bulunma- gibi şeyleri barındırır. Uzun süreli üzüntü ve depresyon bu organlarda birikerek bunların olumlu niteliklerini zayıflatır.

Batı tıbbı bize akciğerlerin ve kalın bağırsağın çok önemli fonksiyonları olduğunu söylüyor. Bedenimizdeki bütün hücrelerin işlevde bulunması için sürekli ve bol oksijen alması gerekir. Birkaç dakika oksijensiz kalmak bile ölümle sonuçlanabilir. Akciğerler, burun, boğaz, soluk borusu, göğüs kasları ve diyafram solunum sistemini oluşturur; bunların işi akciğerlerdeki kan hücrelerine oksijen sağlamak ve metabolizma atığı karbondioksiti dışarı atmaktır. Solumamızın büyük kısmını beyin otomatik olarak kontrol eder. Beden daha çok oksijen almaya ve karbondioksit vermeye ihtiyaç duyduğu zaman göğüs kasları ve diyafram genişleyerek göğüs boşluğunu büyütür. Akciğerler genişler, bu da olumsuz hava basıncı yaratır; bu basıncı dengelemek için burun, ağız ve boğaz yoluyla akciğerlere hava akar. Akciğerlerdeki kan hücreleri havadan oksijeni emer ve aynı zamanda karbondioksiti salar. Sonra göğüs kasları ve diyafram akciğerleri kasarak ve havanın burun, boğaz ve ağız yoluyla dışarı çıkmasını sağlayarak gevşer. Oksijenle dolan kan hücreleri yolculuklarına devam eder ve bedendeki bütün hücrelere oksijen vererek karbondioksiti alırlar.

Midede ve ince bağırsakta sindirim ve emilim gerçekleştikten sonra atıklar kalın bağırsağa gelir. Bu atıklardaki suyun ve tuzun büyük kısmı duvarlarından emilir ve kana karışır. Kalın bağırsak kalan suyu ve katı atıkları rektuma gönderir ve oradan da anüs vasıtasıyla atılırlar. Bu arada kalın bağırsaktaki dost bakteriler K vitamininin ve bazı B vitaminlerinin üretilmesine de yardım ederler.

Çigong ve Geleneksel Çin Tıbbında akciğerlerin chi’yi ve solunumu yönettiği düşünülür. Akciğerler dalaktan besin chi’sini alırlar ve bunu toplanan chi’yi oluşturmak için içe çekilen havayla birleştirirler; bu chi’yi bütün bedene yayarlar. Akciğerler ayrıca dalaktan beden sıvılarını alarak, bunları ince bir buğu haline dönüştürür ve tüm bedende kaslarla deri arasındaki alanlara püskürtürler. Sıvıları doğruca böbreklere ve mesaneye yöneltirler. Ayrıca tüm bedene ve yine derinin altına Savunucu veya Koruyucu chi’yi yayarlar. Akciğerler deriyi, burnu, boğazı, ses tellerini ve beden tüylerini etkiler. Havanın solunmasını kontrol ettikleri ve deriyi etkiledikleri için akciğerler yin organları içinde en dışsal olanıdır; onlar bedenle çevre arasındaki bağlantıdır. Bunun bir sonucu olarak aşırırüzgar, sıcak, soğuk, nem ve kuruluktan en kolay etkilenen organdır. Spiritüel anlamda akciğerler öldüğümüz zaman toprağa geri dönen Po’yu, Cismani Ruhu barındırır. (Karaciğerdeki Uhrevi Ruh, Hun, Tinimizle birlikte Tao’ya geri döner.)

  1. Bölümde belirtildiği gibi, organlarımız birbirleriyle eşleşir. Akciğerler, yang olan kalın bağırsakla eşleşen yin bir organdır. Kalın bağırsak ince bağırsaktan atıkları ve suyu alır; suyun bir kısmını emer ve geri kalanını dışarı atar.

Çigong ve GÇT’na göre, bu iç organ çiftlerinin her biri doğadaki belli bir Element ile bağlantılıdır ve ondan etkilenir. Akciğerler ve kalın bağırsak Metal Elementiyle bağlantılıdır. Metalin enerji doğası katılaşan enerjidir. Kronik üzüntü veya depresyon şeklinde aşırı bir Metal enerjimiz varsa bu bizim “katılaştığımız” ve geçmişteki incinmelere ve kayıplara yapışıp kaldığımız anlamına gelir. Bu incinmeleri veya kayıpları telafi etmek için maddi nesneler toplayabilir ve bilinçsizce kaybettiklerimizin yerine koymak için bir şeyler biriktirerek istifçi olabiliriz.

Fiziksel olarak, çok fazla üzüntü (Metal: katılaşan enerji) akciğerlerde sık soğuk algınlığına veya gribe yakalanma, cilt sorunları, astım, anfizem veya akciğer kanseri şeklinde kendini gösterebilir. Aşırı üzüntü kalın bağırsakta kabızlığa veya kalın bağırsak kanserine dönüşebilir. Amerikalıların büyük kısmı kronik kabızlıktan mustariptir.

Akciğer ve kalın bağırsak hastalıkları Amerika’da başlıca ölüm nedenleri arasındadır. Akciğer hastalığı en yaygın ikinci ölüm nedenidir; bağırsak kanseri ise üçüncü sırada yer alır.

Kederimizden bir şeyler öğrenmek ve onu dönüştürmek cesaretimizi ve geçmişteki acıları serbest bırakma yetimizi arttırır. Bu bize gerektiği zaman en etkili ve uygun edimde bulunmak için gereken enerjiyi ve sezgiyi verir.

Üzüntüyü Hafifleten Yiyecekler ve Renk

GÇT ve Çigong azami sağlık için besleyici gıdaları ve mükemmel sindirimi son derece önemli görür. Aslında, Çinli doktorlar bir hastalığı tedavi ederken otlardan ve ilaçlardan evvel besinleri ilk savunma hattı olarak görürler. Yiyecekler beş belirgin tada göre sınıflandırılır: baharatlı, tuzlu, ekşi, acı ve tatlı. Bunların her biri belli bir çift iç organ için faydalıdır. Yine bu organ çiftlerinin her birine beş özel renk iyi gelir: beyaz, mavi veya siyah, yeşil, kırmızı ve sarı. Bu kadim inancı modern bilim de doğrulamaktadır. Yiyeceklerimizdeki renk pigmentlerinin her biri bir veya daha fazla antioksidan içerir.2 En sağlıklı beslenme bu beş rengi ve beş tadı içeren beslenmedir. Bu özel besinleri tüketerek ve belli renkleri giyerek olumsuz duyguları dönüştürmek için uyguladığımız Altıfiifalı Ses ve İçsel Gülümseme çalışmalarını en verimli hale getirebiliriz.

Besinler hakkında aşağıda verilen genel önerilere dikkat edin. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme bütün bedeninize enerji verecek ve güçlendirecektir. Mümkün olduğunca çok bölgenizde yetişen taze, organik besinleri tüketin; organik olmayan besinlerde bulunan toksit pestisitlerden ve gübrelerden kaçının.

Genetiği değiştirilmiş yiyeceklerden uzak durun. Bedenimize yapay gen eklemenin uzun vadeli sonuçlarını bilmiyoruz. Hücre biyologu Dr. Bruce Lipton “yapay üretilen genlerin bağırsaklardaki faydalı bakterileri değiştirdiğini”3 gösteren bir çalışmaya işaret etmektedir. Bağırsaklarımız bağışıklık sistemimizin büyük bir kısmını oluşturur. Amerika’da kanser, diyabet ve obesite vakalarında önemli bir artış olmuştur; genetik değiştirmek gibi basit bir yöntemle Doğa Ana’yla oynamak bu gibi ve başka türden hastalıkları tırmandırabilir. Maalesef pek çok ülkede organik yiyecekler dışında neredeyse bütün besinlerin artık genetiği değiştirilmiştir. Çoğu çiftçiye satılan tohumların dağıtılmasının kontrolü büyük ilaç şirketlerinin elindedir ve bunlar genetiği değiştirilmiş tohumlardır. Konserve, işlenmiş veya ışıl işlem görmüş besinlerden, organik bile olsa sakının; bunların pek az veya hiç besin değeri yoktur ve bunun sonucunda sindirimi zorlarlar, sizi besinden yoksun bırakırlar, aşırı kilo almaya katkıda bulunurlar ve bağışıklığınızı düşürerek hastalığa yol açarlar.

Kanınızı alkali tutmak için beslenmenize bol yeşil sebze dahil edin. Şeker kamışı şekerinden yapılan besinleri eleyin veya büyük ölçüde azaltın; bu normalde alkali olan kanınızı asidik yapar, bu da bağışıklığınızı düşürür. (Noel veya yeni yıl gibi büyük şenlik ve kutlamalarda aşırı tatlı yedikten sonra ne kadar çok insanın soğuk algınlığına veya gribe yakalandığına dikkat edin.) Tatlandırıcı olarak az miktarda organik ham bal veya organik yüzde 100 saf akça ağaç şurubu kullanın. Yavaş yiyin, küçük lokmalar alın ve her birini iyice sıvılaşana kadar çiğneyin. Yiyeceklerinizi ve hatta sıkılmış besinleri bol salyayla birlikte tüketin; sindirim ağızda salyayla başlar. Acele çiğnenen besinler hazımsızlığa, gaza, şişkinliğe, kabızlığa veya ishale ve en berbatı da kötü beslenmeye yol açar.

Her gün çeşitli renklerde ve beş tadı içeren besinler tüketin. Bunların her birini, bağlantılı oldukları duyguyla birlikte, daha sonra ayrıntılı olarak ele alacağız. Üzüntüyü azaltmak ve akciğerlerinizi ve kalın bağırsağınızı güçlendirmek için beslenmenize az miktarda köri, dereotu, zencefil, acı biber, soğan, kekik, maydanoz, arnavut biberi, nane gibi baharatlı yiyecekler dahil edin. Taze organik otlar yetiştirin veya satın alın; onların tadı ve besleyiciliği kuru, paketlenmiş olanlardan çok daha fazladır. Ayrıca kendiniz ot kurutarak kavanozlara koyabilirsiniz. Ancak, eğer akciğeriniz veya kalın bağırsağınız zayıfsa Metal Element olan baharatlardan kaçının. Bunun yerine, Toprak Elementi olan tatlı yiyeceklere ve Su Elementi olan tuzlu yiyeceklere odaklanın. Metalin annesi Toprak ve Metalin çocuğu Su Metali güçlendirecektir. (Tatlı ve tuzlu yiyeceklerin sayfalarını dizinden bulabilirsiniz. Organlarla Elementleri arasındaki anne-çocuk ilişkisinin açıklaması için Yaradılış Döngüsüne bakın.) Bu organları Şifalı Sesler ve İçsel Gülümsemeyle güçlendirdiğiniz zaman beslenmenize baharatlı besinleri kademeli olarak tekrar katabilirsiniz.

Sonbahar akciğerlerimizin ve kalın bağırsağımızın en çok çalıştığı mevsimdir. İlk olarak sonbaharda olgunlaşan üzüm, trabzon hurması, elma ve armut gibi meyveler bu organlar için mükemmeldir. Brokoli, kara lahana, maydanoz, bal kabağı, şalgam, su teresi ve kış kabağı bu organların mukozalarını korur.4 Beyaz renkli yiyecekler akciğer-kalın bağırsak sisteminin bir parçası olan bağışıklık sistemini destekleyen izotiyosiyanatlar içerir.5 Onun için sonbahar menünüze karnabahar, şalgam, yabani havuç ve turp ekleyin. Çiğ besinleri çiğ tüketerek düzenli olarak tuvalete çıkmayı kolaylaştırın: havuç, kereviz, kırmızı turp, elma, muz ve armut. Birkaç çorba kaşığı organik, çiğ, pastörize edilmemiş Sauerkraut (Alman lahana turşusu) yiyerek ve turşunun suyundan biraz içerek sindirim enzimlerinizi arttırın.

Beyaz veya siyah mantarla periyodik olarak hafif bir kolon temizliği yapın. Bunları Çin bitkisel ürünleri satan dükkânlardan veya internetten satın alabilirsiniz. Siyah mantar pek çok Çin restoranında sunulan mu shu’da bulunan bir malzemedir. Beyaz mantarın kıvırcık bir yapısı vardır ve belirli bir tadı yoktur. Mantarı çiğnenebilecek hale gelene kadar suda pişirin. Sonra tahıllarla, pişmiş sebzelerle veya çırpılmış yumurta ile küçük bir miktar yiyin. Mantar kalın bağırsakta jel haline gelir ve inatçı atıkları hafifçe çeker.

Beyaz giymek akciğerimizi ve kalın bağırsağımızı besler. Beyaz giysiler aynı zamanda cildimizin rengini öne çıkartır ve tamamlar. Kendinizi yazın sadece beyaz giymekle sınırlamayın.

Bu iç organlarla bağlantılı element Metal olduğu için arabaların, diğer makinelerin, aletlerin, araçların ve tabak çanağın yararını ve gücünü takdir etmeye zaman ayırın. Metal heykellerin ve takıların güzelliğinin ve parıltısının keyfini çıkartın.

 

Share This