Yeni bir yılın başlamasına sayılı gün kalmışken, her sene yaptığım gibi, bu yıl da yaşadıklarımı değerlendirmek ve anlamlandırmak için kendime randevu verdim.
Randevu günüme kadar tıpkı bir toplantıya hazırlanıyor gibi, sunum yapacakmışım gibi, özenle çalıştım. Zihnime kaydettiğim bu yıla ait dosyalarımı birer birer açtım, inceledim, notlarımı aldım. Buluşma için hazırlandım.
Her ay üzerinden geçtiğim 20 dilek listemi açtım önce. Debbie Macomber’in Bir Dilekle Başladı Her Şey (Martı Yayınları) isimli kitabını okuduğumdan beri dilek listesi tutuyorum. İlk dileğimi yazmakta çok zorlanmış, ne yazacağımı bilememiştim. Kolay şeyleri yazmakla başladım önce. Küçük hayaller, vitrindeki bir elbiseyi almak, hafta sonu deniz kenarında yürüyüş yapmak gibi. Sonra daha derindeki hayallerimi yazdım. Hayallerimi yazdıkça, hayal kurmaktan daha az korkmaya başladım. Yaklaşık üç senedir 20 dilek listemi güncelleyerek yazmaya devam ediyorum. Gerçekleşen dileklerimi, önceleri listemde mavi renkle tutuyordum. Böylece hayallerimin gerçek olduğunu görüyor ve umutla, mutlulukla hayal kurmaya devam ediyordum. Sonraları gerçekleşen dileklerimi listemden çıkarmaya başladım.
Dileklerimi yazmak ve tüm kalbimle gerçekleşeceğine inanmak kendime daha çok güvenmemi sağladı. Dileklerimi yazmak hayattan neler beklediğimi daha açık ve net görmemi sağlarken, kendi hayatımın sorumluluğunu daha fazla almama da yardımcı oldu. Büyüdükçe hayallerim azalmıştı. Hayal kuramaz olmuştum. Hayal kurma özgürlüğümü kazandım yeniden. Hayallerim var benim gerçekleşmeyi bekleyen; kendime ayırdığım zamanlarda düşlerimde gezindiğim başka dünyalarım var.
20 dilek listeme bir de hedefler listesi yapmaya başladım zamanla. Bu listede de beni hayallerime götürecek küçük adımlarımı yazıyorum. Böylece hayallerimi gerçek yapmak için somut hedefler ve buna uygun planlar yapıyorum.
Örneğin yüksek lisans yapmak bir hayalimdi. 20 dilek listeme hayalimi yazdım. Bir süre sadece bu hayalimin o listede olmasını izledim. Bu hayale alıştım önce. Neden bu hayalin gerçek olamayacağını anlatmayı bıraktım. Hayallerin gerçekleşmemesinden öyle korkarız ki bazen, yazmaya bile elimiz gitmez. Kimselere söyleyemeyiz, kendimize saklarız çok derinlerde bir yerlerde, bir düş olarak sımsıkı tutarız. Bu yüzden yazmak, yazabilmek güzel bir adımdır.
Yüksek lisans yapabilmem için gerekli adımları ‘’hedefler listeme’’ yazdım. Çalıştığım şirketle konuşup izin almak, okulları araştırmak, para biriktirmek gibi maddeleri yazdım ve bunları tek tek gerçekleştirdim. Böylece başta gerçekleşmesi çok zor, sadece bir hayal dediğim şey bugün benim gerçeğim ve kendime en güzel armağanlarımdan biri oldu.
20 dilek listemde çok uzun zamandır duran ve gerçekleşmeyen dileklerim de var. Zamanla şekil değiştiren ve başka şeylere dönüşen ya da anlamını kaybeden isteklerim de var.
Bu yıl, hangi dileklerim gerçek oldu, daha yapmak istediğim neler var, adımlarım neler bunları değerlendirdim. Sonra gözlerimi kapatıp geçirdiğim koskoca yılı düşündüm.
Nasıl bir tat bıraktı bende? Neler yaşadım? Neler öğrendim, gördüm?
Hangi duyguları yaşadım? En çok hissettiğim en yoğun duygu hangisi? Mutluluk, hüzün, öfke neler var yüreğimde? En yoğun düşüncelerim neler oldu? Kendini tekrar eden düşünceler, durumlar oldu mu? Bedenimde neler oldu? Bu koskoca yıl sağlıkla ilgili neler yaşadım?
Pişmanlıklarım, keşkelerim, yıldızlı geceler, gün doğumları, denizin mavisi, kahkahalarım, gözyaşlarım, özlemlerim, aşklarım…
Bana ‘’yaşadım’’dedirten ve yüreğimi özgürlükle dolduran her şeye tüm sevgimle teşekkür ettim.
Hadi şimdi sıra sizde!
Sadece tarihlerin değiştiği bir yıl olmasın bu yıl. Hayal kurabildiğiniz, hayallerinizi gerçekleştirmek için adımlar attığınız günler olsun.
Cebinize hayallerinizi, yüreğinize cesaretinizi koyun, yüzünüze sımsıcak gülümsemenizi kondurun. Açın yüreğinizi yeni gelen günlere. Şimdi ve burada, sevgiyle.
Şükran Akgün