Başarıya ulaşmak, zamanı etkin kullanmakla mümkün. Zamanını etkin kullanabilen öğrencinin, hobilerine, arkadaşlarına, ailesine ayırabileceği vakti daha fazla olur; bu da daha mutlu, daha huzurlu bir hayatın kapısıdır.
Ebeveynler çocuklarına “Hadi” demekten ne kadar sıkıldıklarını söylerler. Hadi kızım, Hadi oğlum’lar zamanla tüm aile fertlerinin sinirlerini bozmaya başlar, huzursuzluk, isteksizlik oluşturur. Öncelikle bunun nedenlerinin araştırılması gerekir. Her ailede nedenin farklı olabileceği hatırlanmalıdır.
Danışan bir aile bana, oğullarının on kere “Hadi” dedirtmeden, hiçbir şey yapmadığını, mutlaka kapıda veya sofrada beklettiğini, artık sabırlarının kalmadığını söylemişti. Oğullarına bunu söylediğimde bana yanıtı, “On kez değil, sadece sekiz kez ‘Hadi’ demelerini bekliyorum” olmuştu. Çocuk söylenen hadi’lerin çetelesini tutarak kendisine bir oyun haline getirmişti, tabii bu arada bütün ailenin sinirleri yıpranmıştı. Aile, bunun sadece bir oyunun parçası olduğunu öğrendiğinde ne hissedeceğini şaşırdı.
Elektronik yaşam, dijital saatlerin artması, çocuklarda zaman kavramının oluşmasına engel olabiliyor. Oyun oynarken geçen beş dakika ile ders çalışırken geçen beş dakikanın aynı süre olduğunu algılamaları zor oluyor. “Beş dakika sonra geliyorum Anneciğim” derken, gerçekten beş dakika kavramı kafalarında oluşmamış olabilir. Bunun için mutlaka çalışma masalarına, odalarına analog saat alınmalı. Eğer kol saati kullanıyorlarsa bu da kesinlikle dijital değil analog saat olmalı. Böylece dakikanın saniyenin önemini daha iyi fark edebilirler.
Ayrıca çocuklarla ara sıra saatin kaç olduğunu tahmin etme oyunu oynamak iyi bir egzersizdir. Bakmadan saatin kaç olduğunu tahmin etmesini isteyebilirsiniz; saate baktırıp 10-15 dakika sonra “Şimdi saat kaç?” diye sorabilirsiniz. Bu şekilde beyinde saat, zaman kavramı geliştirilir. Bu kavramların erken yaşlarda gelişmesi çocuğa, sınavda zamanı iyi kullanmak, randevularına zamanında gitmek, vaktini etkin kullanmak gibi konularda önemli bir ivme kazandırır.
Öğrencilerde öncelikle zaman kullanımında farkındalığın artması hedeflenir. Zamanın kontrolünü ve sorumluluğunu erken yaşta almak önemlidir. Bunun için haftalık zaman çizelgesi üzerinden çalışabilirsiniz. Saati saatine neler yapacağını planlamasını sağlayabilirsiniz. Renkli kalemlerle boyanınca da TV izleme, bilgisayar oynama ve ders çalışma zamanı daha net fark edilir. Günlük zaman çizelgesini hazırlayıp odalarına astıklarında, telefon görüşmeleriyle veya ders çalışmaya başlayamamakla kaybedilen vakit daha net görülebilir. Öğrencinin kendi zamanının sorumluluğunu alması ve seçimlerini buna uygun yapması hedeflenir.
Zamanı kullanmak, robot gibi planlı ve kurgulu hareket etmek demek değildir elbette. Ama ihtiyaç duyulan etkinlikler önceden belirlenerek bir gün sonrası, haftalar, aylar ve yıllar sonrası adına “gelecek hedefleri” doğrultusunda zaman içinde öğrencinin ihtiyaçları ön planda tutularak planlama yapılabilir.
Etkili zaman kullanımı için olumsuz alışkanlıkların değiştirilmesi şarttır.
Zamanı, belirlenmiş öncelikler doğrultusunda kullanmak, günlük, haftalık programlar yapmak ve zaman kaybına yol açan sebepleri ortadan kaldırmak, zamanın ve hayatın kontrolünün alınmasını, yaşam kalitesinin artmasını sağlar.
Peter Drucker “Zaman en az bulunan kaynaktır. Eğer doğru yönetilmiyorsa, hiçbir şey yönetilmiş sayılmaz” diyor.
Bizler de yirmi dört saati mücevher değerinde düşünüp, kullanarak çocuklarımıza örnek olabilirsek, mutluluğun kapısını aralayabiliriz.
Banu Uzkut Onuk
Aile ve Öğrenci Koçu, Eğitmen
Kuraldışı Eğitim ve Danışmanlık
banu@kuraldisi.com