Besleyici davranışsal döngüler: Rahatlık arayışı
Davranış sorunları çoğunlukla üzüldüğümüz zaman rahatlamak istediğimiz olgusuyla açıklanır –bu kadar basit. Rahatlama arayışında olmak her zaman kötü bir şey değildir ama bazen yaptıklarımız geri teper ve durumları daha da kötüleştirir.
Sakınmak ve kaçmak
Tehlikede olduğumuza inandığımız zaman doğal olarak verdiğimiz tepki ondan kaçmaktır. Eğer bu bizi gerçek tehlikeden uzaklaştırırsa kısa vadede rahatlatıcı ve faydalıdır fakat gerçekten tehlikeli olmayan durumlardan sakınmak ve kaçmak sadece korkumuzu besler, çünkü bizim baş edebileceğimizi öğrenmemizi engeller. Okula gitmekten korkan ve bu yüzden evde ders alan bir çocuk okulun güvenli bir yer olabileceğini hiçbir zaman öğrenemez; kapalı bir alanda olmakla başa çıkamayacağını öngördüğü için uçmaktan kaçınan bir adam nasıl baş edeceğini öğrenme şansını hiç bulamaz; otoyolda araba kullanmaktan sakınan bir kadın ana yollarda araba sürmek için gerekli beceriye sahip olduğunu hiçbir zaman öğrenemez… Herhalde konuyu anladınız.
Sakınmak ve kaçmak çok açık veya gizli biçimde olabilir:
Açık sakınma ve kaçma: Bunları görmek kolaydır. Korkutucu bir alışveriş merkezine asla gitmeyen veya sadece içeri girip hemen dışarı kaçan kişi gibi.
Gizli sakınma: Bunu saptamak zordur, çünkü kişi korkularıyla yüzleşiyor gibi görünür ama bunu sadece bir “koltuk değneğinin” yardımıyla yapar, bu da onu nasıl baş edeceğini öğrenmekten alıkoyar. Mesela Steve alışveriş merkezlerini kullanır ama sadece yanında bir arkadaşı olduğu zaman veya fiziksel destek almak amacıyla bir alışveriş arabası aldığı zaman ya da “sarhoş cesaretine” sahip olmak için bir kadeh şarap içtikten sonra. Yani Steve’in yardım almadan bu korkusuyla yüzleşmesinin mümkün olduğunu hiçbir zaman öğrenmediğini ve kendine güveninin aşağı seviyede kaldığını görebilirsiniz.
Uyarıcılar ve alkol
Kaygı hissini daha kötüleştirebilen bir başka yaygın davranış da strese tepki olarak alkole ve özellikle kafein içeren uyarıcılara başvurmaktır. Rahatlamak için bir sigara yakmak, bir fincan kahve veya çay içmek veya bir çikolata yemek adrenalin salgısını azaltmaktan ziyade çoğaltır. Bu durum stres semptomlarını daha kötüleştirebilir. Bu da daha çok rahatsızlığa ve kaygılı düşüncelere yol açabilir –onun için gerçekten iyi bir strateji değildir. Alkol kullanmak ters etki yapar. Alkol kısa vadede yatıştırıcı olsa ve bizi sakinleştirmeye meyletse de metabolize edildikçe bir uyarıcı haline gelir. Onun için, baştaki etkisi rahatlamanıza yardım edebilse de bu kısa sürelidir ve alkol tüketmek aslında stres hissini arttırabilir. Bunu bir iki kadeh içkiyle gevşediğiniz ve sonra gecenin bir yarısı uyanıp tekrar uyuyamadığınız günlerde zaten yaşamış olabilirsiniz.
Eğer yiyecek, uyuşturucu veya alkol kullanımı uzun süreli bir baş etme stratejisi haline geldiyse fiziksel değişimler ortaya çıkabilir (aşırı kilo, sağlığın bozulması, bağımlılık gibi). Bu sonuçların da daha sonra stresi ve kaygıyı arttırabileceğini görmek kolaydır. Çoğunlukla bu maddeleri kullanmak kaçmanın gizli bir biçimidir. Eğer bu şekilde kaçıyorsanız, o zaman korkularınızla ve zorluklarla yüzleşmeyi öğrenmiyorsunuzdur. Steve’in “koltuk değneği” olarak alkolü kullandığını gördünüz ve bunun sonucunda kalabalık yerlerde alışveriş yapma korkusunun üstesinden gelemedi.
Güvence arayışı
Güvence aramak da sorun yaratan endişeleri, korkuları ve kaygıları alevlendirir. Başkalarının sözleriyle veya bilgi arayarak rahatlamaya çalışmak çok doğaldır –ve eğer bu güvenceyi kaygılarımızla baş etmenin daha iyi yollarını bulmak için kullanıyorsak bu yararlıdır da. Ne var ki sürekli olarak yeniden güvence arayışına girmek iyi bir fikir değildir. Eğer edindiğiniz güvenceyi ve topladığınız bilgiyi durumu gözden geçirmek ve baş etmenin yeni yollarını bulmak için kullanmıyorsanız, bu rahatlama sadece geçicidir. Çok geçmeden tekrar içinizi rahatlatma ihtiyacı duyarsınız ve gerçekten hiçbir yararı olmayan bir tekrar ve tekrar güvence arama döngüsü ortaya çıkar. Kızını isilik çıktığı her seferinde doktora götüren kaygılı baba tehlikeli ile zararsız olanı birbirinden ayırt etmeyi asla öğrenemez; sürekli olarak kocasına kendisinin gerçekten iyi olup olmadığını soran, kolay paniğe kapılan bir kadın kendini sakinleştirmeyi öğrenemez. Her ikisi de nihayetinde gerektiğinden fazla korkacaktır, çünkü işler gerçekten yolunda gittiği zaman bundan emin olamazlar.
Güvence arayışı anlaşılabilir bir şeydir, çünkü kısa vadede kaygılarla baş etmek için herhangi bir baskı yaratmadan rahatlama sağlar –bu kolay çözümdür fakat kişiyi gittikçe daha çok güvenceye bağımlı ve zorluklarla yüzleşmekte ve onlarla başa çıkmakta daha az muktedir kılar. Herhalde bunun nasıl bir kısırdöngü yarattığını görebiliyorsunuzdur.
Üstüne üstlük, arkadaşlar, aile ve uzmanlar da sürekli kendilerinden güvence istenmesinden yorulabilir ve bu da ilişkileri gerebilir ve elbette o zaman da daha çok strese yol açabilir. Unutmayın, süregiden stres ve kaygı sorunları bireyi aşabilir: bunlar sadece bizimle ilgili olmanın ötesine geçebilir. İlişkilerimiz ve çevremiz de sıklıkla korku ve kaygı seviyemizi etkiler, onun için içine düşebileceğimiz besleyici sosyal tuzaklara da bakmamız gerek.