Bilinçaltınızın gücü olağanüstüdür. Size esin verir, yol gösterir, bellek deposundan isimler, olaylar, sahneler çekip çıkarır. Kalbinizi attırır, kan dolaşımınızı, sindirim, özümseme ve boşaltımı düzenler. Yediğiniz bir lokma ekmeği doku, kas, kemik ve kana dönüştürür. Bu süreç, yeryüzünün en bilge adamının bilgisinin ötesindedir. Bilinçaltı zihniniz tüm yaşamsal işlevleri ve bedensel işlevlerinizi kontrol eder ve bütün sorunlarınızın cevabını barındırır.

Bilinçaltınız asla uyumaz, dinlenmeye çekilmez. Daima işbaşındadır. Uykudan önce belirli bir şeyin halledilmesi gerektiğini sadece ileterek onun mucizevi gücünü keşfedebilirsiniz. İçinizdeki güçlerin seferber edilerek istenen sonuca ulaşıldığını görmekten haz duyacaksınız. Burada, dünyayı döndüren, gezegenleri yörüngeleri çevresinde hareket ettiren ve güneşi ışıtan kuvvetle sizi temasa geçiren bir güç ve bilgelik kaynağı mevcut.

Bilinçaltınız ideallerinizin, özlemlerinizin ve özgecil (kişisel yarar gözetmeksizin başkalarına yararlı olmak -diğerkâm) dürtülerinizin kaynağıdır. Shakespeare, zamanının sıradan insanının erişemediği büyük hakikatleri bilinçaltı ile algılamıştır. Eski Yunan heykeltıraş Phidias güzellik, düzen, simetri ve oranı mermer ve bronza hiç kuşkusuz bilinçaltının açtığı yoldan nakşetmiş, bilinçaltı, İtalyan sanatçı Raphael’in Meryem tablolarını, Ludwig van Beethoven’in senfonilerini yaratmasını sağlamıştır.

 

Bilinçaltınız Sizin Yaşam Defterinizdir

Bilinçaltınıza hangi inançları, teorileri, dogmaları yazar, nakşeder, aşılarsanız onları durum, koşul ve olaylar olarak somutlaşmış halde yaşarsınız. İçeri yazdığınız, dışarıda yaşayacağınızdır. Hayatınızın öznel ve nesnel, görünür ve görünmez, düşünce ve tezahür olmak üzere iki yönü var.

Düşünceniz, bilinçli, akıl yürüten zihninizin organı olan beyin tarafından alınır. Bilinçli ya da objektif zihniniz düşünceyi tümüyle kabul ettiğinde onu zihninizin beyni olan solar pleksusunuza gönderir. Düşünce burada ete kemiğe bürünerek yaşantınızda tezahür eder.

Bilinçaltınız size karşı çıkamaz. Sadece yazdığınız üzerinde çalışır; bilinçli zihninizin hükümlerini ve çıkardığı sonuçları nihai olarak kabul eder. İşte bundan ötürü, düşünceleriniz tecrübeleriniz haline geldiği için yaşam defterinize sürekli yazarsınız. Amerikalı deneme yazarı Ralph Waldo Emerson, “İnsan gün boyu düşündüğüdür” demiştir.

Bilinçaltına Aşılanan Dışa Vurulur

Amerikan psikoloji biliminin babası William James, dünyayı yerinden oynatacak gücün bilinçaltı zihninde yattığını söylemiştir. Bilinçaltı zihniniz sonsuz zekâ ve bilgelik ile birdir. Yaşam yasası denen gizli kaynaktan beslenir. Bilinçaltınıza ne aşılarsanız gerçekleştirmek için yeri göğü yerinden oynatacaktır. Bundan ötürü ona doğru fikirler, yapıcı düşünceler aşılayın.

Dünyada bunca kaos ve ıstırap olmasının nedeni insanların bilinçli ve bilinçaltı zihinleri arasındaki etkileşimi anlamamasıdır. Bu iki zihin uyum ve ahenk içinde eşzamanlı olarak çalıştığında sağlık, mutluluk, huzur ve sevinç sizin olacaktır. Bilinç ile bilinçaltı ahenk ve barış içinde birlikte çalıştığında hastalık ya da ihtilaf yoktur.

Bilinçaltınıza ne yazılıyorsa dışta ifadesini bulan o olur. Bu hakikat çağlar boyu Musa, İsa, Buda, Zerdüşt, Lao-tzu gibi aydınlanmışlar tarafından bildirilmiştir. Öznel olarak gerçekliğine inandığınız her ne ise ifadesini koşullar, deneyimler ve olaylar olarak bulur. Hareket ve duygu dengelenmelidir. Yaşamın büyük yasası budur.

Tüm doğada etki tepki, dinlenme ve hareket yasasını bulursunuz. Bu ikisinin dengeli olması gerekir, bu durumda ahenk ortaya çıkacaktır. Yaşam ilkesinin sizin içinizden uyum ve ahenkle akması için buradasınız. Girdi ve çıktı eşit olmalıdır. İzlenim ve ifade eşit olmalıdır. Tüm düş kırıklığınız gerçekleşmemiş bir arzudan kaynaklanır. (Tamamlanmamış bir eylem hayal kırıklığı yaratır.)

Şu anda kendinize ilişkin görüş ya da hissiniz nedir? Varlığınızın her bir boyutu bu fikri yansıtır. Canlılığınız, bedeniniz, parasal statünüz, dostlarınız ve toplumsal statünüz sizin kendinize ilişkin fikrinizin kusursuz bir yansımasıdır. Bu, bilinçaltınıza aşılananın ve yaşamınızın her aşamasında ifade edilenin gerçek anlamıdır.

Beslediğimiz negatif fikirlerle kendimizi sakatlıyoruz. Öfke, korku, kıskançlık ya da intikam hisleriyle kaç kez kendinizi yaraladınız? Bunlar bilinçaltınıza giren zehirlerdir. Dünyaya bu negatif tavırlarla gelmediniz. Bilinçaltınızı hayat veren düşüncelerle besleyin, orada yuvalanmış bütün olumsuz kalıpları silersiniz. Bunu yapmaya devam ettikçe tüm geçmiş silinir ve artık hatırlanmaz olur.

Share This