Danışanınız diyelim ki seansa bilgisayar üzerinden katılıyor. Onu çevrimiçi platforma kabul ediyor ve ekranda yüzünü görüyorsunuz. İlk ne yaparsınız?

Gülümsersiniz.

Öylesine değil, kozmetik amaçlı da değil. Ortamı ısıtmak için. Gülümseyişinizin ışıl ışıl olması gerekmez, ama sıcak olmalıdır. Ortamı ısıtmalı, danışanınızın rahatlayarak ortama alışmasını sağlamalıdır.

Video görüşmesiyle ilgili teknik detayları ya da ses seviyesini sorun ederken seansa kaygılı ve huzursuz gelirseniz danışanınız da halihazırda taşıdığı kaygısını üzerinden atamaz. O durumda ikiniz için de gergin bir altyapı oluşmuş olur. Öte yandan gördüğü ilk şey sizin gülümsemeniz olursa… ah, bunun ne kadar da sakinleştirici bir etkisi vardır!

Gülümseyemediğinizde bu neden kaynaklanıyor olabilir?

  • Belki aklınız bir şeyle meşguldür. Çözüm? Görüşmeden önce zihninizi boşaltın. Nefes verin. Her şeyi salın gitsin. Şimdi gülümseyin.
  • Belki zor bir seans olmasını bekliyorsunuz. Çözüm? Seansın iyi geçmesini öngörün. Kolaylık, akışkanlık hayal edin. Bir başka insanla uğraşmanın verdiği doğal gerginliği üzerinizden atın. Nefes alın.
  • Belki bu danışanınızın kim olduğunu ya da ikinizin bu seansta ne yapacağınızı pek hatırlayamıyorsunuz. Çözüm? Danışanlarınızın kim olduğunu anlamanızı ve onları hatırlamanızı sağlayacak basit notlar alın. Şu kadar kısa bir not bile yeterli olur: “Kuzey Carolina, Mars’ta geçen bir bilimkurgu senaryosu üzerine çalışıyor, annesi yakın zamanda öldü, özgüven, organizasyon, motivasyonla ilgili sorunları var.”
  • Belki ne yapacağınızı ya da danışanınızın önünüze ne koyacağını bilmemekten korkuyorsunuz. Çözüm? Bilmemenin sorun olmadığını tüm varlığınızla kabul edin. Bu çok temel gerçeği öylesine tekrar etmeyin; ne kadar doğru olduğunu hissedin. Karşınıza geçip oturmuş biri sadece yüzünüze bakarak ne yaşadığınızı ya da neye ihtiyacınız olduğunu bilebilir mi? İmkânsız. Bilmesini beklemezsiniz. Kendinize de aynı izni verin. Bilmeme iznini…

 

Bu tür hazırlıklar bir-iki dakikadan fazla zamanınızı almayacaktır. Zihninizi boşaltır, danışanınızın kim olduğunu hatırlamak için notlarınıza bakar, seansın akışkan olmasını bekler, bir şeyleri bilmediğiniz ve bilemeyeceğiniz (ama sorup öğrenebileceğiniz) gerçeğine açık olur ve gülümsemeye hazırlanırsınız. Eğer böylesi hazırlıkları düzenli olarak yaparsanız her seansa gülümseyerek başlamanızı sağlayacak eksiksiz bir hazırlık rutininiz olur. Ve gülümserseniz danışanınız ısınacak, belki o da size gülümseyecektir, bu da bir anda seansı derinleştirecektir.

Seans esnasında gülümsemeniz gerektiğini söylemiyorum çünkü çeşitli meselelerle meşgul olabilirsiniz. Seanslar gülümsenecek ya da gülümsemenin şart olduğu alanlar olmayabilir. Buna karşın o ilk gülümseme… İşte o ilk gülümseme iyidir, kucaklayıcıdır ve önemlidir!

 EGZERSİZLER

Kolay. Cümleyi tamamlayın. “Seanslara gülümseyerek başlamakta güçlük çekmemin nedeni sanırım …”

Kolay. Bir daha biriyle karşılaştığınızda gülümsemeyi deneyin. Bakalım, yapabiliyor musunuz?

Orta. Hiç de iple çekmediğiniz bir seansa girmek üzere olduğunuzu hayal edin. Belki zor bir danışan, zor bir mesele ya da her ikisini birden hayal ederek zihninizde bir senaryo oluşturun. Şimdi seans başlarken gülümsediğinizi hayal edin. Bu ilk gülümseme seans hakkındaki hislerinizi ya da seansın havasını değiştirdi mi?

Pro. Kendinize bir hazırlık rutini oluşturun. Gülümsemekte zorlanmanıza yol açan engelleri belirleyin. Bunlar yorgunluk, etkileşim korkusu, yetkinliğinize dair şüpheleriniz, dikkatinizin dağınık olması gibi şeyler olabilir. Her biri için kişisel hazırlık rutininize ekleyebileceğiniz basit birer çözüm üretin.

Resmi Olmayan Koçlar İçin Düşünce Egzersizi

Çocuğunuza gayri resmi koçluk yaptığınızı düşünün. Sert mi olursunuz, yoksa gülümsemeniz mümkün olur mu?

Kendine Koçluk Edenler İçin Yazma Egzersizi

Boşluğu doldurun. “Pek çok hedefim, hayalim, tutkum ve niyetim var. Bunlar hakkında düşündüğümde asla gülümsemem. Gülümseyebilseydim belki …”

 

Share This