Yıllar önce mutfaktaki masamızda babam bana, “Paranın madeni paralardaki gibi iki yüzü vardır; Tanrı ve şeytan,” demişti.
Küçükken babamla çok konuşurdum. Akşam yemeğinde masada benimle, işi, para, politika ve dünyada olup bitenler hakkında konuşurdu. Ancak babamın o günkü konuşma şekli biraz rahatsız ediciydi. Sanki aslında bilmemem gereken bir şeye kulak misafiri olmuşum gibi hissettiğimi hatırlıyorum.
Bir yetişkin olarak bile gazeteye veya televizyona baktığım ve parayla ilgili gizemli bir sihir olabileceği hissine kapıldığım zamanlarda, babamın ne demeye çalıştığını anlayabiliyorum. Gerçek veya kurgusal her suç vakası şu veya bu şekilde parayla ilgili gibi görünüyor.
Muhtemelen çok çalışan sıradan insanların kumar bağımlılığı yüzünden boğazlarına kadar borca battığı birden fazla hikâye duymuşsunuzdur. Bu durum her zaman bir şekilde, şirket parasını kötüye kullanmaya, rüşvet, sahtekârlık ve hatta bazen şiddet ve cinayete kadar tırmanıyor gibidir. Sırf para yüzünden tüm bunlar nasıl olabilir? Bu sanki para, sıradan birini alıp akıl dışı bir dünyaya çekmek gibi tuhaf ve tehlikeli bir güce sahipmiş gibi hissetmenize yol açıyor.
O kişinin ailesi ve arkadaşları size, “Çok sakin biriydi, ta ki para sahneye çıkana ve mantık uçup gidene kadar,” diyecektir. Belki mantığın “uçup gitmesinin” nedeni, paranın hayatımızla ve insan olarak kendimizi ve değerlerimizi nasıl tanımladığımızla bu kadar yakından bağlantılı olmasıdır.
Herkes parayla ilgili, bir tür geçici deliliğe yol açıyormuş gibi görünen benzer streslerden etkilenebilir. Kim sırf para yüzünden, gerçekte kim olduğunu unutmamış ve normal şartlarda delilik olarak düşüneceği şeyler yapmamıştır ki? Herkesin mutlaka çalması veya birilerinin canını yakması gerekmiyor, ama para için delice şeyler yapmak hiç de nadir görünen bir durum değildir -sırf faturalarınızı ödemek uğruna mutsuz olduğunuz bir işte çalışmayı sürdürmek veya sabit bir gelir akışını korumak için müşterilerinize veya meslektaşlarınıza samimi olmayan sözler söyleyerek yağ çekmek gibi.
Eğer paranın mevcut yaşam tarzınızı ve kararlarınızı ne ölçüde etkilediği ve kontrol ettiğine dair bir farkındalık kazanamazsınız, onun üstünüzdeki hâkimiyetinden kurtulmanız mümkün değildir.
Bu hâkimiyetten kurtulmak için, paraya nasıl yaklaştığınızı tam olarak bilmeniz ve anlamanız gerektiğini düşünüyorum. Ve ona iki türlü yaklaşabilirsiniz: ya paranızı iyi kullanırsınız ya da paranın sizi kullanmasına izin verirsiniz.