Hızlı gitmen gerekiyorsa  yalnız git. Uzağa gitmen gerekiyorsa yanında birileri olsun.

                                                                     Afrika Atasözü

                    Çubukları bir araya getirip  demet yaptığın zaman onları kıramazsın.

                                                                    Bondei Atasözü

 

Ubuntu, insanın kendi kendini yetiştirebileceği fikrini kabul etmez çünkü insan tek başına var olamaz. Ben, senin sayende varım. Hatta bunun da ötesine geçer ve birlikte durmayı seçersek olağanüstü bir güce sahip oluruz.

Birlik olursak ayakta kalırız, bölünürsek hepimiz düşeriz. Bu söz antik Yunan’dan ABD’nin kurucu babalarına, Londra’dan Cape Town’a kadar yapılan siyasi mitinglerde çağlar boyunca birlik ve beraberliğin önemini vurgulamak için kullanılmıştır. Evet, birlik olunca sahip olduğumuz potansiyeli unutmak kolaydır. Kayıtsızlık ve yalnızlık bütüne yaptığımız katkının hiçbir önemi olmadığını düşünmemize yol açar bazen. Ne var ki her birimizin bir sesi var. Ve bu ses diğer insanların sesleriyle beraber çok daha yüksek çıkar. Birlikten her zaman kuvvet doğar.

BİRLİK VE BERABERLİK ÖNCELİĞİN OLSUN

Küçücük yaşlardan beri bize birey olarak düşünmemiz ve başarılarımıza odaklanmamız, “bir numara” olmamız öğretiliyor. Sonra da yetişkin olup iş hayatına atılıyoruz. İş hayatımız sessizlik içinde geçiyor. Çoğumuz bilgisayar ekranı karşısında, kapalı yerlerde inzivaya çekilmiş bir vaziyette veya yakın iletişim kültürünün neredeyse hiç olmadığı, yüz yüze konuşmaya vakit ayıramadığımız işlerde çalışıyoruz. Dijital devrim, insanlarla bire bir görüşmeyi, onlarla bir araya gelip konuşmayı asgariye indirmiş durumda. Sanal insanlar haline geldik. Telefon kullanmaz olduk, onun yerine mesaj çekiyoruz. Toplantı düzenlemek yerine e-­posta gönderiyoruz.

Bu insandan insana iletişim eksikliği Afrikalıların yaşam tarzına çok ters düşüyor. Zor yaşam koşulları karşısında ayakta durabilmek için birlikte çalışmanın, dayanışmanın hayati önem taşıdığı yerde insanların yaşayış biçimine tamamen zıt. Komşunuz gibi geçiminizi tarladan sağlıyor ve kendisiyle yan yana çalışmak durumundaysanız işbirliği şart.

“Bir çocuğu büyütmek için koca bir köy gerekir” sözünün Afrika atasözü olduğuna inanılır. Bu söz bir araya gelmiş, birlik olmuş bir toplumun güçlü bir toplum olduğu anlayışından kaynaklanır. Her bir insan evladı önemlidir, herkes bir katkı sağlar ve birlikte çalışınca harika şeyler olur.

 VARLIKLI OLMAK DEĞERLİ OLMAK DEMEK DEĞİLDİR

Dünya kurulduğundan bu yana diğer insanlarla bağ kurma ihtiyacımız değişmedi -çünkü insan sosyal bir varlık- ama ne yazık ki sosyal etkileşimin önemi azaldı. Toplumun büyük çoğunluğu sosyo­ekonomik düzeyi daha yüksek insanlara değer veriyor. Sonuç olarak da çoğumuz para ve statü ile ilgili idealleri gerçekleştirmek için mücadele ediyoruz. Ne var ki, birçok bilimsel araştırma paranın mutluluk ile eşdeğer olmadığını ortaya koyuyor. Bu araştırmalardan biri Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nde psikoloji kürsüsünden Cameron Anderson tarafından yapıldı. Araştırma, mutluluk ve doyumun para ve statü ile değil, çevremizdeki insanlardan gördüğümüz saygı ve takdirle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Aslında para, başkalarına davranışlarımızı olumsuz etkiliyor! Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada şöyle bir bulgu elde ediliyor: Sürücülerin yayalara yol verme zorunluluğunun olduğu San Francisco’da lüks araba kullanıp yayalara yol verenlerin sayısı, ucuz araba kullananlara oranla üç kat az.

Share This