Stephanie Pappas
LiveScience yazarı

 

Bilim Ödülü Finalistlerinin Yüzde Yetmişi Göçmen Çocuklar

Göçmenler Amerika’da fen bilimleri ve matematik için bulunmaz nimet. Yakın zamanda sonuçlanan saygın bilim yarışmasının finalistlerinin yüzde yetmişini göçmen çocukları oluşturuyor.

Arlington’da kâr amacı gütmeyen bir kurum olan National Foundation for American Policy tarafından yayımlanan rapora göre, özellikle göçmen aileler başarıya giden yolun buradan geçtiğine inandıkları için çocuklarının bilim ve matematik eğitimi alması üzerine çok yoğunlaşıyorlar.

İstatistikler de bu inancı doğrular nitelikte. Georgetown Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre örneğin bir mühendis bir psikologdan yaklaşık üç kat fazla para kazanıyor. En yüksek ücreti ise petrol mühendisleri alıyor.

Bütün Amerikalı çocukların yalnızca yüzde on ikisi yurtdışı doğumluyken 2011 Intel Bilimsel Araştırma yarışmasında finale kalan çocukların yüzde yetmişinin göçmen çocuğu olması Amerika’yı şaşırtıyor.

Kırk finalistten yirmi sekizinin anne babası başka bir ülkede doğmuş: on altısı Çin doğumlu, onu Hindistan, biri Güney Kore, biri de İran doğumlu.

NFAP genel müdürü Stuart Anderson “Amerikan nüfusundaki oranlarına bakıldığında insan her iki buçuk yılda bir, bir Hintli (ya da Çinli) göçmen ailenin çocuğunun Intel Bilimsel Araştırma yarışmasına katılmasını bekler, yılda on çocuğun değil” diyor.

Finalistlerle yapılan söyleşilerde çocukların bilme duydukları ilginin aileleri tarafından desteklenip teşvik edildiği anlaşılıyor.

Ailesi Çin’den göç edip Kaliforniya’ya yerleşmiş olan David Kenneth Tang-Quan, “Ailemiz bizi bilim aşkıyla yetiştirdi” diyor.

Her şeye rağmen göçmen çocukları eğitim sisteminin dışında pek çok engelle karşılaşıyorlar. Georgetown raporuna göre, ücret temelli ırk ayrımcılığına bilim alanında da sık rastlanıyor. Beyaz mühendisler aynı dereceyle mezun olmuş Asyalı mühendislerden yılda sekiz bin dolar daha fazla kazanıyorlar. Afrika kökenli Amerikalılar ve Latinler açısından durum daha da kötü. Onlar yirmi bin dolar daha az kazanıyorlar.

Share This