Aslında herkesin bir yaşam koçu olduğu söylenir, bu bence de doğrudur. Hayatta bazen insanlar, bazen de kitaplar sizlere doğru soruları sorarak, dikkatinizi kendinizde yoğunlaştırmanızı sağlayarak ya da enerjinizi yükselterek doğru cevaplarınızı bulmanızı ve harekete geçmenizi sağlamış olabilir. Ben de doğru cevabımı sevgili Nil Gün’den duyduğum bir soru ile bulmuştum ve kariyerimi değiştirme kararı almıştım; “Bugün hayatınızın son günü olsaydı, yaşamınızı gözden geçirirken neyle gurur duyardınız?’’ Bu soru bana hayatta okul ve iş başarısından daha önemli şeyler olduğunu fark ettirmişti ve beni harekete geçmem için cesaretlendirmişti.
Çoğumuz daha çok para kazanmak, kazandığımız para ile bizi mutlu edeceğini sandıklarımızı yapmak ya da satın almak isteriz. Zamanımızın ve enerjimizin büyük bölümünü hep daha çok çalışmaya harcarız. Bu, başarıya giden zor yoldur. Kolay yol, öncelikle kim olmak istediğimize karar vermek ve verdiğimiz karara göre harekete geçmektir. Bir orta düzey yönetici danışanım bölge müdürü olmak için benden koçluk hizmeti almıştı. Bu sayede, onun kendisini tanıma yolculuğuna birlikte çıktık. Fark etti ki onu esas mutlu eden yönetici olmak değil, müzikle ilgili bir şeyler yapmaktı. Bölge müdürü olmak yerine, birikimini müzik okulu açmak için kullanmaya karar verdi. Kendisi şu anda mutlu ve başarıyı yakaladığını düşündüğü doyumlu bir yaşamı var.
Yaşam koçluğu ilk önceleri üst düzey yöneticilere tanınan bir ayrıcalıktı ancak artık hayallerinin gerçek olmasını isteyen herkes, bu hizmetten yararlanabiliyor. Yaşam koçluğunun sizin işinize yarayıp yaramayacağını merak ediyor olabilirsiniz. Bence herkes hayatının birçok döneminde, yaşam koçuna ihtiyaç duyar ve gerekli donanımı sağlayarak herkes yaşam koçu olabilir. Yaşam koçluğunda ilerlemek ve danışanlara mümkün olan her tekniği sunmak için uluslararası yetkinlikte koçluk eğitimi almış olmak fark yaratır.
Yaşam Koçluğu öğütlerde bulunmayan, sadece rehberlik yapan ve size, potansiyelinizi fark ettirip kendi kendinize koyduğunuz sınırların ötesine geçmeniz için cesaret veren biriyle, profesyonel bir ilişki içinde olmaktır.
Yaşam koçu, göremediğiniz noktalara işaret eder ve en mükemmel halinizle olmanız için size rehberlik eder. Normalde duracağınız noktanın ötesine geçmeniz için sizi zorlar. Yaşam koçu kendi bilgeliğinizi fark etmenize yardım eder ve bunu başkalarıyla paylaşmanızı da olanaklı kılar.
En başarılı yaşam koçları sürekli olarak danışanlarından yeni şeyler öğrenenlerdir. Bu, yaşam koçlarını yeniliklere açık tutar. Alçakgönüllü ve uyumlu kişiler olarak edindikleri her yeni bilgiyi yalnızca o andaki danışanlarına değil, daha önce birlikte çalışmış oldukları danışanlarına da ilişkilerini sıcak tutarak aktarmaya devam ederler. Yaşam koçları, danışanlarından da öğrenmeye açık olduklarında daha etkili olurlar. Çünkü bu sayede, farklı öğretileri ve bakış açılarını sentezleme fırsatı yakalarlar. Seansa başlamadan önce ‘‘Bakalım şimdi ne öğreneceğim; kendime hangi değerleri katacağım; kendimi nasıl sağaltacağım?” sorularının merakı, yaşam koçunu keyiflendirir. Kendimden örnek vermem gerekirse bu durumun benim yaşamımı daha mutlu kıldığını ve mesleğimi severek yapmamı sağladığını özellikle de çocuklardan çok şey öğrendiğimi itiraf edebilirim.
Koçluk eğitimleri, istekli katılımcılara, güçlü, incelikli ve üslupluca iletişim kurmanın yollarını öğretebilir. Basit teknikler yalnızca insanların sizi dinlemelerini değil, harekete geçmelerini de sağlayacak şekilde nasıl konuşacağınızı gösterir.
Yaşam koçluğu bilgiye dayanan bir meslek olmanın yanında, insan gelişimiyle de yakından ilgili bir iştir. Başarılı koçlar zamanlarının çoğunu, danışanlarının gelişimine adarlar. Onları desteklerken, kendi eğitimlerine de özen gösterirler. Başarılı yaşam koçları iyimserdirler, olumludurlar, insanlarla çalışmaktan zevk alırlar, verecek çok şeyleri vardır ve başkalarını doğalca hayata bağlarlar. Sezgileri güçlüdür. Koçluk süreci yaşam koçlarının duyarlı olmasını gerektirir. Danışanın enerjisini ve ruhsal durumunu hissedebilmeyi, satır aralarını okuyabilmeyi, söylenmiş olanın doğruluğunu fark edebilmeyi gerektirir.
2008 yılından beri severek yaptığım koçluk mesleğimde edindiğim tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki kendi hayatımız üzerinde çalışmak hayatta yapabileceğimiz en doyurucu şeydir. Bu meslek sayesinde danışanlarımızın hayatlarındaki değişimlere şahit olurken kendi hayatımızda da yapacağımız küçücük bir değişim, müthiş etkiler yaratır. Bu müthiş etkileri hayatına çekmekse cesaret gerektirir. Bilirsiniz, yaşam cesurları sever.
Banu Uzkut Onuk
