Beş Elementin doğadaki enerji özellikleri, Uyum Türlerinin niteliklerinin esaslarını da belirler. Tahta Elementi yang’ın doğuşuyla, aşağıdan yukarıya doğru hareketli, genişleyen enerjiyle ilgilidir ve ilkbahar ile yenilenmeyle bağlantılıdır. Tekabül ettiği yön olan Doğuyla ve karanlığı ışığa dönüştüren doğan güneşle ilintilidir. Tazedir, yenidir, henüz olgunlaşmamıştır ve değişiklik ile eylemi tetikler. İlkbahar, düzenli bir büyüyüp gelişmeyle birlikte kışın soğukluğunun dışına çıkar. Tahta Elementi yeniden doğuşa, yenilenmeye ve yeni fikirlere tekabül eder; büyümek, uyum sağlamak, düzenli hale gelmek ve işleri yoluna koymak için gerekli olan şablonu oluşturur. Hem koşullara uyum sağlamayı hem de anlamlı davranmayı sağlayan Tahta enerjisi amaca yönelik ve odaklıdır.

Tahta Elementinin çi enerjisi bedende ayak ve bacaklardan yukarı doğru hareket eder, tendon ve kaslarda dolaşır ve gözler ile beynin arkasında bulunan zar dâhil olmak üzere görme sistemini besler. Hem görme duyusu ile hem de açık olarak görme, kararlı davranma ve hedef yaratıp hedefe ulaşmaya ilişkin daha derinlerde yatan “vizyonla” ilişkilidir. Tahta Elementinin kas sistemiyle olan ilişkisi esnekliğe, hareket etme ihtiyacına ve gerektiğinde yön değiştirme yeteneğine tekabül eder. Aynı zamanda bağışlama ve sabretme özelliklerinin de temelidir. Tahta Elementinin genişleme özellikli çi’si öfke dâhil, hedefe ulaşmak için gösterilen duygularla da bağlantılıdır. Umutlu olmak, gelecek için plan yapmak ve dönüşüme açık olmak iyi uyum gösterilmiş Tahta Elementi enerjisinin karakteristik özellikleridir.

Ateş Elementi yang enerjisinin zirvesidir ve enerjinin doruklara çıktığı, olgunlaştığı ve tam anlamıyla gerçekleştirildiği yazla ilişkilidir. Güneşe, ışığa, diriliğe, genişlemeye ve sıcaklığa tekabül eden Ateş Elementi eylemle, yanıp tutuşmayla, canlılıkla, enerjiyle, ihtişamla ve güçle yankılanır. Doğadaki volkanlar gibi Ateş Elementi de öngörülemez, değişkendir, karmaşıktır ve dizginlenmesi çok güçtür.

Ateş Elementi kalple ve dolaşım sistemiyle bağlantılıdır. İşlevi kanı, enerjiyi ve shen’i (Kalpten gelen “tinsel” enerjiyi) vücudun tüm bölgelerine dağıtmaktır. Bu dağıtım bu elemente özgü sıcaklık, iyimserlik, neşe, tutku ve heyecan özelliklerinin temelini oluşturur. Beş meridyen göğüsten kol ve ellere yayılıp ellerde son bulur. Ateş Elementi, sevgi ve ruhsal cömertlik ifadesiyle ilişkilidir.

İyi uyum sağlamış olan Ateş Uyum Türü coşku, heyecan, enerji ve tutku yayar. Sıcak bir güneş altında kumsalda olduğunuzu, uzaklardan gelen kalipso müziğinin renkli ve neşe dolu namelerinin içinizi doldurduğunu düşünün. Sevdikleriniz ve dostlarınızla birliktesinizdir, hava neşeyle doludur ve sevgi içinize kadar işlemiştir. İşte Ateş Elementinin esası tam olarak budur.

Toprak enerjisi Toprak Anadır, istikrarlıdır, güvenli ve destekleyicidir. Yıllar önce karımla birlikte Toskana’ya tatile gitmiştik. Tepe üzerinde bulunan ve bağlarla çevrili küçük bir yirminci yüzyıl kasabasında konakladık. Eylül bitmek üzereydi ve bağlar da koyu mor üzümleriyle doğurganlıklarını sergiliyordu. Bir gün öğleden sonra, bağların içinden yürüyerek terk edilmiş bir çiftlik evine gittiğimi anımsıyorum. Güneş altın gibi parıldıyordu; tarlaların zenginliği göz kamaştırıyordu. Toskana’da geçirdiğimiz günler zarfında zaman sanki durmuş gibiydi. Bulunduğumuz yer duygu doluydu; insan, bu topraklara ve bahşettiği şeylere bağlandığını duyumsuyordu.

Toprak Elementinin göstergeleri aynen böyledir: besleyici özellikler, iç huzuru, yardımseverlik, anlayış ve empati. Toprak, anlayış sahibi ve karşılıksız sevgi veren biyolojik anneye tekabül eder. Toprak enerjisi kendisini yaz sonunun hasadıyla, tatlı, besleyici, verimli ve ufuk açıcı meyveler vermek için dökülen çiçeklerle gösterir.

Sindirim sistemine tekabül eden Toprak Elementi hem duygusal hem de fiziksel beslenme sağlar. Meridyenler yüz ve gövde boyunca uzanıp karın bölgesine ve bacakların ön yüzüne iner. Toprak Uyum Türünde olanlar, sağlıklı oldukları zaman, kendilerini aşan şeyleri üstlenme, dostluklar oluşturma ve son derece destekleyici davranma becerisine sahip olur. Tatmin ve iç huzuru ise fiziksel, duygusal ve tinsel hasadın zenginliğinden kaynaklanır.

Metal ağaçların yapraklarını döktüğü, günlerin soğumaya ve daha az ışık verip kısalmaya başladığı dönemlerin, sonbaharın enerjisidir. İçeriye, aşağıya doğru çekilmek, sessizleşmek ve saflaşmakla ilintili olan yin enerjisi egemen olmaya başlar. Sonbaharda yerde çürümeye başlayan meyveler toprak için çok değerli besin maddeleri oluşturur; bu da, değerli olanın bilincine varılması ve özümsenmesine yönelik bir ders vermektedir. Metal Elementi bırakıp koyuverme, gereksiz ve eski olanın serbest bırakılmasına tekabül eder ve acı ile kayıptan kurtulmaya çalışan insanda işe yarar. Daha sakin ve daha dingin olduğu için, değerli olanın bulunması ve özgüvenli davranılması hususunda bir babanın yol göstericiliğini taşır.

Metal Elementi, kişinin kendisine değer vermesinin sağlanması ile insanın hem kendi içinde hem de başka kişilerde var olan değerin bilincine varmasıyla bağlantılıdır. Metal, yaşamın anlamı ve amacıyla, tinsel bağlar, yapılar, yaşam gücü, direnç gösterme, kuvvetli olma ve azimli davranma ile ilgilidir. Metal Elementi, Akciğerler ve Kalın Bağırsaktan oluşur. Akciğerler alınan nefes yoluyla “cennetlerden” esintiler getirirken Kalın Bağırsak da hem fiziksel hem de duygusal olarak gereksiz ve istenmeyen şeylerin uzaklaştırılmasını sağlar. Meridyenler göğüste başlar ve ellere doğru uzanır. Çi, köprücük kemiğinin altından başlayarak yukarıdan (gökyüzünden) akıp gelir ve aşağı doğru hareket ederek enerjinin toprağa akmasını sağlar. Tinsellik ile maddeciliğin dengelenmesi ve (yaşamda) anlam ve amaç bulunması Metal enerjisiyle ilişkilidir.

Su Elementi en büyük yin’dir, soğuk, kara ve durağandır; kıştır. Kış zamanı faaliyetler gizlenir, uyku halindedir ve sessizdir. Yavaşlanacak ve değerli kaynakların korunacağı, ilkbaharda başlayacak ve artacak olan faaliyetler için hazırlık yapılacağı dönemdir. Yağmur ve kar kışın yüzeyde bulunan çer çöpü yıkayıp temizler ve yılın geri kalanında kullanılmak üzere su haznelerini doldurur. Doğadaki su hazneleri gibi yaşamı sürdürme arzusu, tutkusu ve kararlılığı da Su Elementinin enerjisinden kaynaklanır. Suyun doğada bir havuzun sessizliği, okyanusun azameti, selin korkutucu gücü, nehrin sürekli akıntısıyla kanyonun erozyona uğraması gibi pek çok çehresi vardır. Gizli saklıdır, güçlüdür, karanlıktır ve gizemlidir, derinliklerini anlamak olası değildir.

Su aynı zamanda, atalardan kalıtımsal olarak alınan DNA bilgileri olan jing’i ve yaşam enerjisinin özünü de içerir. Amniyotik sıvı içinde yüzen cenindir, anne karnındaki bilinmeyen yaşamdır. Su, yaşamın öteki ucunda, tekrar bir olmaya gidişi temsil eder; görünmezdir, gizlidir ve gizemlidir. Su Elementinin içerdiği enerjinin nitelikleri, yerlilerin kahramanlık, itikat ve inanç öyküleri anlatmak ve nasıl hayatta kaldıklarına ilişkin hikâyeleri paylaşmak amacıyla kabileyi toplayarak yaptıkları uygulamalarda görülür. Hayatta kalmak ve başarıya ulaşmak konusundaki bilgelik ile korku ve engellerin üstesinden gelme gücü Su Elementinden kaynaklanır.

Böbrekte yer eden Su Elementi istenç, itikat ve inanç ile bilinmeyenin üstesinden gelinmesi ve hayatta kalınmasıyla ilişkilidir. Suyun çi’si ayakların altından yukarı doğru hareket ederek bacaklardan geçer ve Kalbin shen’i ile ruhun derinliklerinde yatan özellikleriyle birleşerek göğsün üst bölgesinde sona erer. Sağlıklı olan Su Uyum Türleri, kendilerinde büyük oranda mevcut bulunan duygusal ve fiziksel rezervlerinden yararlanıp yaşamın getirdiği her türlü güçlüğe göğüs gerebilirler.

Share This