Yaşam bizi sürekli bir yerlere koşturur ve zamanla yarıştırır. Ve bizi öyle bir hale getirir ki bakarız ama görmeyiz. Duyarız ama anlamayız. Bir çok güzelliğin üzerine basar geçeriz. Yaşadığımızı anlamadan yaşar göçeriz.
Kuşlar cıvıltılarıyla, ağaçlar sağa sola eğilerek selamlar bizi, rüzgar
yavaşça okşar yanağımızı, bulutlar bütün heybetiyle şekilden şekile girerler ama aklımız başka yerdedir ya da başka zamanda; farkına varmayız.
İki küçük çocuk doyasıya oynuyorlardır sokakta, gözlerimizin içine bakarlar, küçücük bir gülümseme beklerler ama aklımız başka yerdedir ya da başka zamanda suratımızı asar geçeriz.
İki sevgilinin gözleri kilitlenmiştir birbirlerine, aşkın zamansız ve
mekansızlığında eriyip gidiyorlardır. Ama aklımız başka yerdedir ya da başka zamanda kalbimize dolduramayız o güzel enerjiyi.
İki yaşlı karı koca parkta oturmuşlar torunlarının ne kadar akıllı olduğunu konuşuyorlardır. Gözlerinin içi parlıyordur her ikisinin de keyiften ama
aklımız başka yerdedir ya da başka zamanda öylesine geçer gideriz
yanlarından.
Bir baba göğsüne yasladığı kızının başını okşuyordur otobüste ama aklımız başka yerdedir ya da başka zamanda o saf sevgiden alamayız nasibimizi.
Oysa ki iki kişi kavga etse hemen ilgimizi çeker, kim olduklarını görmek, ne dediklerini duymak isteriz.
Yolda bir kaza olmuş olsa o feci manzarayı görmek ve kaç kişiye ne olduğunu öğrenmek için dikkat kesiliriz.
Kötü şeyler olduğu zaman anda yaşamayı becerebiliriz de neden iyi şeyler bizi anın içine çekemez.
Bize pozitif enerji verecek şeyleri es geçeriz de neden negatif ne bulursak içimize içimize çekeriz.
Bir kral bir bilgeye ‘lütfen bana söyler misin benim hayatımda ki en önemli zaman, en önemli kişi ve en önemli iş ne olmalıdır bilmek istiyorum’ demiş.
‘En önemli zaman içinde bulunduğun andır. En önemli kişi o anda yanında olan kişidir. En önemli iş ise o anda, o kişiye yapabileceğin bir yardım varsa onu yapabilmektir.’ demiş bilge.
Bilgenin de anlatmak istediği gibi Tanrı’ nın bize sunduğu fırsatlar an’da gizli.
Bazen birisine gülümsemek bile, o an ona ihtiyacı olan kişiye yapılmış büyük bir yardımdır.
En önemli kişi çocuklarımız, en önemli zamanımız bir çocukla gözgöze
geldiğimiz an ve en önemli işimiz onlara gülümsemek olsun.
Gülümsemenin tohumlarını çocuklarımız yoluyla bu dünyaya saçalım. Cennet çocuklarımızın kalplerinde saklı.
Cennetimiz an’da saklı.