Hayatımızda her şey haz odaklı. Öylesine haz odaklı bir topluluk olduk ki reklamlar ve subliminal tüketim mesajlarının harca harca çağrıları nedeniyle biz büyükler de öz disiplinimizi kaybediyoruz; hızlı tatmin arayışı, alış veriş tutkusu hayatımızı işgal ediyor.

Kendini yönetemeyen, gerektiğinde iradesini kullanamayan insan, freni patlamış bir araba gibi her şeyi yıkabilir. İleri aşamalarda obezite, borç batağı, sevdiği kızı zorla kaçırmak, çalıştığı iş yerini soymak, madde bağımlısı olmak gibi sonuçlar doğurabilir.

Hayatta istenilen her şeyin hemen olmadığını çocuklara küçük yaşlarda öğretmemiz gerekiyor. Çocuklarda zaman kavramı tam oturmadığı için beklemek, sabretmek, hazzı ertelemek zordur. “Aman canım biz görmedik yavrumuz görsün” yaklaşımı esasında minik yavrulara yapılan en büyük haksızlıktır.

Eskiden oyuncaklar çocuklara bir anlam ifade ederdi, hatta oyuncak üzerinden tatlı tatlı hayaller kurulurdu. Artık her akşam eve getirilen yeni oyuncak sadece anlık mutluluk oluşturuyor, haz canavarını hortlatıyor. Kamyon, top ya da bebek, hangi oyuncağı aldığınız hiçbir anlam ifade etmiyor. Çocuğun ilgilendiği ve gördüğü şey sadece yeni bir şeyin onun için satın alınmış olması. Tahminen on dakika ile yarım saat kadar süren geçici bir haz yavaş yavaş yerini yeniden tatminsizliğe, mutsuzluğa bırakıyor. Ta ki bir sonraki oyuncak gelene kadar… Öte yandan, her istediği alınmayan ve istediği oyuncak için bekleyen çocuklar, sınırlı alınan oyuncaktan çok daha uzun süre keyif alıyorlar, bekledikleri oyuncak onlar için daha kıymetli oluyor.

1960’larda Stanford Üniversitesi’nde Walter Mischel tarafından yürütülen bir araştırmada dört yaşındaki çocuklara şekerleme veriliyor. Çocuklara iki seçenek sunuluyor: Önlerine konulan şekerlemeyi hemen yemek veya 15 dakika yemeden bekleyip ikinci bir şekerleme alarak ikisini birden yemek. Tabii deneyde bazı çocuklar sabırla beklerken, bazıları şekerlemeyi hemen midesine indiriyor…

Benim ilgimi çeken kısım şu oldu: Araştırmacılar, bu çocukları ergenlik sonrasına kadar takip ediyor ve ebeveyn ve öğretmen raporlarına dayanarak görüyorlar ki, hazzı ertelemeyi ve kendilerine sunulan ikramı hemen yeme arzusuna direnmeyi başaranlar hayatta daha uyumlu ve daha güvenilir kişiler olmuş. Bu çocukların diğerlerine göre özgüvenlerinin daha yüksek olduğu ve stresle baş etme becerilerinin daha gelişkin olduğu, kendilerini daha iyi motive edebildikleri, zorluklar karşısında daha azimli davrandıkları, sosyal çevrelerinde daha az sorun yarattıkları belirlenmiş. Ayrıca bu çocuklar ABD üniversite giriş sınavı olan SAT’de daha yüksek puanlar almış.

Bu deneyin adı da Marshmallow Experiment, yani Şekerleme Deneyi olarak kalmış. Kişinin istediği bir şey için yeterince beklemesi, irade göstermesi, yani hazzı erteleme kavramının hayattaki karşılığını gösteriyor.

Başka bir örnek olarak, Malcolm Gladwell’in Çizginin Dışındakiler (Outliers) kitabında Çin’de pirinç tarımı yapan öğrencilerin matematikte çok başarılı oldukları anlatılıyor. Çünkü pirinç tarımı her gün disiplinli bakım istiyor. Bu sayede çocuklar öz disiplini öğreniyor. Öz disiplinli çocuk da matematikte daha başarılı oluyor.

Çocuklara irade ve öz disiplini öğretmenin yolu, kendisinin seçtiği bir hedefinin bulunmasından geçiyor. Çocuğun hedefi varsa, öz disiplini öğrenme ihtiyacını doğal olarak hissediyor.

Anne ve babalar sabırlı davranışlarıyla model olarak erken yaşta çocuklarına sabır ve irade eğitimi vermeye başlayabilirler. Çocuklara dört yaşından itibaren sabırlı olmak, hazzı erteleyebilmek öğretilebilir ve yaşlarına uygun olarak sınırlar belirlenebilir.

Lütfen çocuklarınızı mutlu etmek için onların her istediğini hemen yapmayın. Beklemeyi, sabretmeyi, bunun için çaba harcamayı ancak sizden öğrenebilirler. Çocuklarımıza her istediklerini hemen alıp onları şekerlerini hemen tüketenlerden yapmayalım. Bu bizim elimizde; her türlü iyi alışkanlık gibi hazzı erteleyebilmek de öğrenilebilen bir alışkanlık.

 

Banu Uzkut Onuk

 

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/cocuklara-hazzi-erteleyebilmeyi-ogretmek/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/cocuklara-hazzi-erteleyebilmeyi-ogretmek/" data-text="Çocuklara Hazzı Erteleyebilmeyi Öğretmek" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/cocuklara-hazzi-erteleyebilmeyi-ogretmek/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p>1970 yılında doğdu, Bornova Anadolu Lisesi, DEÜ Endüstri Mühendisliği ve IÜ Uluslararası İşletmeyi bitirdikten sonra uluslararası bir şirkette endüstri mühendisliği departmanının yöneticisi olarak on dört<a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/BANU.jpg"><img decoding="async" class="alignright size-full wp-image-3996" title="BANU" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/BANU.jpg" alt="" width="169" height="215" /></a> yıl severek çalıştı.</p> <p>Kurumsal ve bireysel liderliğiyle gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri sayesinde birçok minik kalbe dokunabildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesindeki lise öğrencilerine okul başarıları için öğrenci rehberliği yaptı. Hastanelere Noel Anne ziyaretleri organize ederek, yılbaşını yalnız geçiren çocukları kendilerini düşünen birileri olduğu hissiyle gülümsetti. İlham kaynağı olarak üniversitelerde sosyal sorumluluk bölümlerinin açılmasına katkıda bulundu. Projeleriyle ulusal ve uluslararası birçok sosyal sorumluluk ödülü aldı.</p> <p>Gerçek mutluluğun gülümseyen yüzlerde olduğunu görerek kendini sürekli geliştirmeyi ve öğrendiklerini paylaşmayı arzuluyor. Bilginin zekâtının paylaşım olduğuna inanarak sokak çocuklarına destek olmak amacıyla başladığı çalışmaları onu eğitmenliğe, şirketlerle beraber sosyal sorumluluk projeleri yapmaya; aile ve öğrenci rehberliğine yönlendirdi.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This