Fotoğraf karelerim var çok sayıda,
Eyfel kulesinin önünde,
Üniversite diplomasını cübbeli komik bir kıyafetle kaparken,
Ya da tam evden çıkarken,
Toplantıda kendimi karşıdan izlerken,
Askerde Kara Murat edasıyla dolaşırken,
Tatilde, motosiklet üzerinde geçen bir günün ardından bir anadolu kasabasının küçük kahvehanesinin en özel menüsü olan acı kahveyi yudumlarken,
Market alışverişinden dönüşte torbalarımı taşırken,

Çeşit çeşit tür tür tüm yaşamıma yayılmış birçoğu aklıma kazınmış fotoğraflar… Yaşamdan bende iz bırakan anlarım.

Bu karelerin her birinde ben ve beraber olduğum insanlar var. Gülen,  gülümseyen,  sevgiyle bakan,  mutlu anlarımı paylaşan arkadaşlarım, dostlarım, sevdiklerim var.

Sonra çok acı bir soru takıldı kafama:

Ya, onlar olmasaydı?… Onlar olmasaydı da bu fotoğrafları çektirmeye devam edermiydim?

Sorunun cevabı önce ”hayır”dı, o fotoğraflar onlarla var olmuşlardı, onlarsız olamazdı.  Nasıl başarılarım, güzelliklerim ve yaptıklarım onlarsız olabilirdi ki?

Fakat sonra farkettim ki ”evet” onlar olmasa da bu kareleri çektirebilirdim.

Ve gerçekten benim için doğru olan da bu fotoğrafları hiç kimse olmasa da çektirmeye devam etmekti.

Ve farkettim ki asıl istediğim kalbimde, hayallerimdeki karelerde yer almak.

Hayallerim artık benim fotoğraf karelerim…

Hayallerimin peşinden koşmak benim için çok yeni bir kavramdı. Şimdi ise sadece onların peşinden koşmuyor, aynı zamanda fotoğraflarımla birleştiriyorum.

Bu karelerde yer almak isteyen insanlara ise kucak açıyorum.

Biliyorum ki onlar kendiliğinden geleceklerdir artık yaşantıma; ben hayallerimle buluştukça. Bu nedenle, artık fotoğraf karelerime kimseyi zorla çekmeye çalışmıyorum.

Tersinin de aslında çok doğru olduğunu görüyorum.

Artık, kimsenin fotoğraf karesine artık girmek için de uğraşmıyorum.

Geçmişe bakıyorum da içinde var olmak için sebepsiz yere kendimi paraladığım ne kadar çok fotoğraf karem varmış meğer.

Mutlu gibi yaptığım, gerçekten gülümseyemediğim kareler.

Kendi varlığımı hissetmek için girmeye çalıştığım vesikalıklar ne kadar çokmuş.

Bunları arkamda bırakıyor olmak bile ayrı bir huzur veriyor bana.

En güzel fotoğraflar sizin olsun,

Share This