Orta yaşlı adam, çok iyi bir geliri olmasına rağmen işinde mutsuzdu. Psikolog adama sordu: “Ne yapmak isterdin?” Adam iç çekerek yanıtladı: “Hep doktor olmak isterdim. Ama ailem, baba mesleğini sürdürmem konusunda ısrarlıydı. Onlara karşı çıkamadım. Babamın dişiyle tırnağıyla çalışarak büyük bir şirket haline getirdiği işi sürdürmek, büyük evlat olarak benim görevimdi.”

Psikolog, adamın gözlerinin içine bakarak “Öyleyse doktor ol” dedi. Adam şaşırarak psikologa baktı, “Bu yaştan sonra mı? Ne söylediğinizin farkında mısınız? Doktor olmak en az yedi yıl sürer. Okulu bitirdiğimde ise yaşım çok ilerlemiş olur. Bu hiç de pratik bir öneri değil.”

Psikolog, sevecen bir ifadeyle adama sordu: “Peki okula gitmezsen yedi yıl sonra kaç yaşında olacaksın?”

Bu hikayeyi kendisine anlattığımda Ayla otuz dört yaşında evli, tek çocuk annesi bir ev kadınıydı. Liseyi bitirdikten sonra flört ettiği gençle evlenmiş ve avukat olma rüyasına da elveda demişti. Yıllarını büyümesine adadığı kızı artık üniversiteye gitmeye hazırlanıyordu. Ayla, çalışan arkadaşlarının yanında kendisini ezik, işe yaramayan biri gibi hissediyordu. Bir bankada çalışan eşi, onun depresyona girdiğinin farkında bile değildi.

Amaçsızlık, depresyonun giriş kapısıdır.

Ayla, yaşamındaki doyumsuzluğu yemek yiyerek gidermeye çalışıyordu. Son altı ay içinde on kilo aldığı için kendini daha da mutsuz hissediyor ama abur cubur atıştırmaya da bir son veremiyordu.

Hikayeyi anlatmayı bitirdiğimde Ayla’nın gözlerindeki umut ışığının parıltısı, yüzüne tebessüm olarak yayılmıştı.

Neden olmasındı? O da kızıyla birlikte üniversite giriş sınavlarına hazırlanabilirdi. 38-40 yaşlarına geldiğinde kendisini nasıl gördüğünü hayal etmesini istedim. Gelecekteki Ayla mutsuz, doyumsuz, boşa geçmiş bir hayatın izlerini yüzünde taşıyan bir kadın mı olacaktı? Yoksa, hukuk fakültesini bitirmiş, azmin ve başarının güvenli ifadesini yüzüne yansıtan, başkalarının kendisini örnek aldığı çalışkan bir avukat mı olacaktı? Ayla gözlerini açtığında heyecanla “Evet, yapabilirim” dedi.

Gelecekteki Ayla’nın yüz ifadesini şimdiden yansıtıyordu bile.
Ayla, eşinin karşı çıkmasına rağmen kızıyla birlikte üniversite hazırlık kurslarına gitmeye karar verdi.

Kararlı insanı hiç kimse yolundan alıkoyamaz. Kızı onun hem en büyük destekçisi hem de en iyi arkadaşı olmuştu. Daha önce anne kızın sıkça yaşadığı kavgalar da sona ermişti. Depresyonun yerini hedefe doğru atılan adımların heyecanı, yiyeceklerin yerini de ders kitapları almıştı.

Artık Ayla’nın dünyasında kazanılan bir hayat ve kendiliğinden kaybolan kilolar vardı.

Ayla ilk sene girdiği sınavı kazanamadı. Ama yılmadan devam etti. Kazanamadığı sınavı başarısızlık olarak değil, deneyim olarak görmeyi seçti.

İkinci sene ise, hukuk fakültesine girmek için gereken puanı tutturdu. Kızı ona hayran, eşi de kazanamayacağı kavgadan ve homurdanmaktan vazgeçti. Hatta Ayla’nın mücadeleci ve azimli yönünden gurur duyduğu bile söylenebilir; azıcık eşinin azmini kıskansa bile.

Siz kendinizi yedi yıl sonra nerede görüyorsunuz?

Gözlerinizi kapayın.

Yedi yıl sonraki gelecekteki versiyonunuzu hayal edin.

Olmak istediğiniz yerde misiniz?
* Nil Gün’ün Yaşam Cesurları Sever kitabından alıntı.

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/gelecekteki-siz/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/gelecekteki-siz/" data-text="Gelecekteki Siz" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/gelecekteki-siz/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><img decoding="async" class="alignleft wp-image-3760 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2018/02/JW0rM3p-150x150.jpeg" alt="" width="150" height="150" />1952 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okudu.<br /> 1972 yılında gittiği Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde on dört yıl sürekli, on iki yıl da aralıklarla yaşadı. Kaliforniya’da alternatif sağlık, alternatif eğitim, insan potansiyeli ve hümanistik psikoloji alanlarında eğitim gördü.<br /> Zihin Bilimi, Hipnoterapi, Reiki, Rebirthing, NLP ve kinesiyoloji eğitimleri aldı. California Jaycee’s organizasyonunda uzun yıllar bireysel gelişim alanında hizmet verdi. Sorunlu çocukların gittiği okullarda gönüllü çalıştı.<br /> International Council for Self-Esteem Türkiye temsilcisidir.<br /> Türkiye’de ilk kez 1993 yılında hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız, suda doğum yaptırdı.<br /> Basın dünyasında birçok dergide ve Güneş gazetesinde araştırmacı gazeteci ve köşe yazarı olarak çalıştı. Dört yıl Bilar ve Bilsak’ta haftalık konferanslar verdi. Değişik radyolarda (Enerji FM, Show Radyo, Best FM ve Radyo TRT1) Kuraldışı ve Ötesi adlı psikoloji ve bireysel gelişim eksenli programlar hazırlayıp sundu. TGRT’de hafta içi her gün, Nil Gün ile Yeni Bir Gün adıyla bir sohbet programı yaptı. Radikal gazetesinde psikoloji ağırlıklı dizi yazıları yayımlandı.<br /> Cine-5 kanalında Çekim Yasası programını hazırlayıp sundu. (2007)<br /> Amerika’da 1981, Türkiye’de 1989 yılından beri, bireysel ve kurumsal workshop çalışmaları yapıyor.<br /> Bireysel gelişim kavramının Türkiye’ye girmesinde ve birçok yayınevine yaptığı danışmanlıkla bu alandaki yayınların tanınmasında öncü oldu. Ayrıca uzun yıllardır ideali olan, okullara Özsaygı (Self-Esteem) derslerinin girmesi için ilk adımı attı ve özel bir okulda Özsaygı dersleri vermeye başladı.<br /> Çok sayıda kitabı, çevirisi; hipnomeditasyon, zihin programlaması, motivasyon ve çocuk eğitimi CD’si vardır. Ayrıca Bütünsel Kinesiyoloji alanında yaptığı çalışmaları içeren, Bedenin Bilgeliği adında kapsamlı bir DVD çıkarttı.<br /> Öncelikli hedefi, Bütünsel Kinesiyoloji (PiKi) eğitmenleri ve danışmanlar yetiştirerek eğitim, sağlık ve iş hayatı alanlarında topluma yararlı olmaktır.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This