O muhteşem günlerde Taksim’in şöyle sahnelere şahitlik ettiği oldu: Polis kimyasal sularla ve biber gazıyla direnişçilere saldırıyor, saldırgandan kaçmak isteyen direnişçiler geri geri koşarken birbirlerine çarparlarsa özür diliyorlardı.

British Medical Journal’da yayımlanan bir araştırma mutluluğun tıpkı salgın hastalık gibi davrandığını ortaya koyuyor. Sosyal kanallar aracılığıyla kişiden kişiye yayılabiliyor. Araştırmaya göre, her mutlu arkadaşınız sizin mutlu olma şansınızı ortalama olarak yüzde dokuz artırıyor.

Bu sosyal ağda mutlular kümeleri (sarılar) ve mutsuzlar
kümeleri (maviler) görünüyor. Yeşiller ikisinin arasında
olanları temsil ediyor. Kare olanlar erkekler,
yuvarlak olanlar da kadınlar.

UC–San Diego’dan James Fowler ve Harvard Tıp Fakültesi’nden Nicholas Christakis, duyguların ve diğer sağlık etkenlerinin sosyal ağlar aracılığıyla nasıl yayılabileceğini merak ettiler. Böylece birbiriyle bir şekilde ilişkide olan –akraba, arkadaş, komşu, iş arkadaşı- yaklaşık beş bin kişiyi eşlediler. Framingham Kalp Araştırması’ndan yirmi yıllık mutluluk verilerini çektiler; bir grup Framingham sakininin -1948’den beri torun torba iki jenerasyon- sağlık kayıtlarını takip ettiler.

Bunun gibi sübjektif bir duyguyu bilimsel olarak ne tanımlardı? O araştırmaya katılanlar açısından şu dört soruya “Evet” demiş olmaları: “Gelecekle ilgili umut doluyum”; “Mutluyum”; “Hayattan zevk alıyorum”; “Herkes kadar iyi olduğumu hissediyorum.”

Araştırmacılar mutluluğun grip virüsü gibi civar mahallelere yayıldığını fark ettiler. 750 metreden daha kısa mesafede oturan mutlu bir arkadaş üç kilometre uzakta oturan bir arkadaştan yüzde yirmi daha fazla bulaşıcıydı. Asıl şaşırtıcı olanı, bu hastalığı kapmak için doğrudan temasta bulunmanız gerekmiyordu; üç kademe ayrılıkta bile bulaşabiliyordu. Yani arkadaşınızın arkadaşının arkadaşı sizin mutluluk düzeyinizi etkileyebiliyordu.

Araştırmacılar bulgularının benzer kişilerle bir araya gelme eğilimini gösteren insan yapımı bir eser olmadığını vurguluyorlar. Örneğin bir partide, bir kenarda suratını asmış duran biri güzel bir sohbetle neşelendi diyelim, bu demek değil ki bir anda kendini kahkahalarla gülüp eğlenen, dans eden kalabalığın ortasına atacak. Durduğu yerde kalmaya devam etse bile davranışları dalga dalga yayılacak. Araştırmacılar, “Mutluluk düzeyindeki bireysel değişimler sosyal ağlar aracılığıyla dalga dalga yayılabilir ve mutlu ve mutsuz bireylerin bir araya gelmesini sağlayarak ağda geniş bir basamaklı yapı üretebilir” diyorlar.

Peki, madalyonun öbür yüzüne bakınca, bedbahtlık da bulaşıcı mıdır? Allahtan mutluluk kadar değil. Mutsuzluk sosyal ağlarda mutluluktan çok daha yavaş yayılıyor; muhtemelen fazlasıyla yalnızlık içeren bir hal olduğu için.

Share This