Bu yorum Meryem’in Meyveler… başlıklı yazısına yapılmıştır.

…Çocukları anlamak için çocuk sahibi olmaya gerek yok gerçekten de… Buna dair o kadar çok örnek var ki çevremizde.

Anne olmak, doğanın bize bir armağanı, ama anne olmanın hakkını vermek bize düşüyor.

Ne yazık ki, bir çok anne, henüz kendini bulamadan, anne oluyor ve o kaybolmuşluk duygusunu inatla çocuğuna da yaşatmaya çalışıyor (tabi ki onun iyiliği (!) için…)

Kendi hayatlarını yüzeysel yaşayan anneler, elbette çocuklarının da sadece açlığı/tokluğu ile ya da temiz/pis görünmesi ile alakalı. Onunla oyun oynamak akıllarına bile gelmiyor.

Kendi sorumluluğunu alamamış anneler de, kendilerini çocuklarının hayatından sorumlu görmeye başlıyorlar, böylece kendi asli sorumluluklarını unutmak daha kolay oluyor.

Çocuklar üzerinde -meli ve -malı hakimiyetler kuruluyor.

Sorumluluklar altında ezilen bir anne modeli, çocuğa da ezik bir model örnekliyor…

Çoğu zaman, kendisi anne olmayan ve çocuklarla ilgili tüm bu şartlanmaları da yaşamak zorunda hissetmeyen kadınlarımız, etrafındaki çocuklarla daha rahat çocuk oluyolar, onların olmak istedikleri ve yapmak istedikleri şeye saygı duyuyorlar, belki farkında bile olmadan çocuğu onaylamış oluyorlar, karşılıksız bir sevgi sunuyorlar …

Yani:

Çocukları anlamak için, ihtiyacımız olan şey anne olmak değildir.

Çocukları anlamak için, içimizdeki çocukla barışık ve kanka olmamız önemlidir 🙂

Share This