Meşhur manken Tuğba Özay ablamız hapishane şovunu tamamladıktan sonra gazeteci abilerimize demeç vermiş ve “Herkes bir ay o dört duvar arasına girmeli. Para ile satın alınmayacak tecrübe edinirsiniz, ” demiş…

 ‘’Ooooldu canım, hemen…’’ dedim ben de bu fevkaladenin fevkindeki fikre…

 Kızıııım, biz hayat deneyimlerimizi başka yollardan almayı tercih ederiz…

Bizler, yani sıradan kadınlar kazara ayağımız kayıp da o dört duvar arasına düşsek televizyonculara şov yapıp da olmayan şöhretimize şöhret katamayız.

Güç bela edindiğimiz işlerden oluruz evvela, sonra da çevremizin yüzüne bakamaz hale geliriz.

 Senin ve senin gibilerin şöhretine şöhret, kariyerine kariye katılır, fiyatı on misline katlanır ama biz

o dört duvar arasından çıktıktan sonra da işsizlik ve yoksulluktan başka bir şey bulamayız.

 Seninki gibi bizi bekleyen çiftliğimiz olmadığı için, kirasını ödeyemediğimiz, ev sahibinin ve mahallelinin güvenini sarstığımız kıytırık evimizden de atılmış oluruz büyük ihtimal.

 “İçeride çok güzel dostluklar kurdum. Özgürlüğüme kavuştuğum için mutluyum ama bir yanım onlardan ayrıldığım için buruk” da demişsin…

Ha bak bu olabilir aslında… Biz de kurarız içerde güzel ilişkiler… Çıkınca yeni çevre, yeni meslek lazım olacaktır nasılsa…

 Haaydi kızlar dooğru cezaevine…

NOT: Bu yazı için ilham kaynağım olan haberi de bir okuyun bence; bakalım size ne gibi çağrışımlar yaptıracak bu müthiş ötesi haber..  ‘Herkes bir ay hapis yatmalı’

Share This