Yine ve yeniden beklediğin o muhteşem gün gelmek üzere. Hani uğruna geriye kalan 364 günü heba ettiğin ve yeni bir yaşama kucak açmak için beklediğin o gün işte… Hep umutlarını taşıdığın ve her defasında umutlarının altında kalarak ezildiğin gün…

Sen bu dünyaya boş bir sayfa olarak gelmiştin hatırlıyor musun? İşte o boş sayfaya ne istiyorsan yazabilirsin, o sayfa senin sayfan, yalnızca sana ait. Ve o sayfada istemediğin, seni mutsuz edecek her şeyi de istediğin an silebilirsin. O senin sayfandı unutma!

Bazen Kalem başkalarının elinde olabilir ama Silgi senin elinde!

Fakat görüyorum ki kendini sınırlıyorsun. Boş sayfayı sadece yeni bir yılın başlangıcına saklıyorsun. Ama bunu da beceremiyorsun!

Sana, her gün yeni bir yıl, her gün yeniden başlar yaşam dediğimde; o boş sayfayı istediğin zaman yeni inançlarınla süsleyebilirsin demek istiyorum.

Benim dünyamda umut yoktu, sadece inanmak vardı. İnanmak ve düşünce geliştirmeden akıp gitmek… O yüzden beklenti içinde olma. Yaşama bağlanma! Yaşama bağlandığında onun özgürlüğünü elinden almış olursun! O zaman yaşam akamaz. Kilitlenir kalırsın, tıkanırsın…

Unutma! Yaşam sendin. Yaşamı özgür bırak, derken kendi özgürlüğünden söz ediyorum sana.

Yeni bir sayfa açmak istiyorsan işte sana boş sayfa! Yeni olanı ne zaman istersen oluşturabilirsin. Bunun için beklemene gerek yok. Senin bekleyerek boşa harcayacak nefesin de yok zaten! Kim verdi sana bu hakkı?

Bana “Yaşam bana hiç gülmüyor,” diyorsun. Yaşamı kendinden nasıl ayırırsın ki? Sen onun ta kendisisin zaten! Bölünmelerin hep bu yüzden… Nevrotik düşüncelerle karşıma geçip sızlanıyorsun, sonra da yardım bekliyorsun birilerinden.

Hem akıllısın hep de aptal! Kendini hissetmeden yaşayan bir varlık haline gelmişsin.  Hayvanları izle! Düşünceden uzaklar ve akıp gidiyorlar. Kuşların kanat çırpınışlarına kulak ver, şiirsel bir ses bu. Doğa sana her şeyi veriyor ama sen kendini ondan ayırıyorsun. Bu halde nasıl akacaksın?

Her gün yeni bir yıl ve her gün yeniden başlar yaşam

Sürekli motivasyon istiyorsan, yaşamın içinde kaybolmalısın. O sonsuz bir enerji kaynağı ve sen onun ta kendisisin! Bunu bir daha unutma! O zaman ruhunun derinliğinde sevgiyle akan aşkı göreceksin. Yaşama aşkı, sana coşku ve sürekli bir motivasyon verecek. O zaman yaşam olduğunu anlayacaksın.

Az önce şu yazıyı okudum bir yerde: “Kendimi yeni yıla saklıyorum”

İyi halt ediyorsun! Diğer günleri benimsemediğini, onları sevmediğini gör bu cümlede! Başa dön ve tekrar, tekrar oku!  Sana bir ölüsün demek bile bir işe yaramıyor. Kendini sakladığında bütün enerjini de o güne biriktirerek saklamış oluyorsun. Beklediğin o güne… Diğer günlerin suçu ne? Hem o günleri basit görüyor hem de “ Neden Beni Bulur Bitmek Bilmeyen Sancı” diye yakarıyorsun. Çelişki içindesin ve bunun farkında değilsin. Uyuyorsun çünkü. Tokat at kendine ve uyan derin uykundan artık.

Sana yeni yıl geliyor diye umut verici sözler yazamadım, istersen kusura bak! Seni mutlu etmek değil benim niyetim.  Amacım seni anlık motive etmek değil çünkü; sana kalıcı bir farkındalığın bilincini aşılamak.

Unutma! Gerçek mutluluk dışarıda değil, içeride akıyor. Ben seni mutlu edemem, bir başkası da… Bu gerçek mutluluk olamaz zaten.

Bugün 31 Aralık 2008.

Bugün yeni bir gün ve bugün yeniden başladı yaşam.

Yarın yeniden başlayacak ve ben istediğim saniye yeniden başlatacağım onu.

Bunu sen de yapabilirsin!

Hadi şimdi git ve dene…

Share This