25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Duyarlılığı Artırma ve Bu Şiddeti Kınama günüydü. Gazetelerin üçüncü sayfaları her gün kadınlara karşı şiddet ile ilgili “sıradan” haberlerle dolu.
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre Türk insanının yüzde 56’sı her koşul altında kadınları suçlu olarak görüyor. Evli kadınların yüzde 41’i eşlerinden en az bir kez dayak yiyor. Evli dört kadından biri için kocadan sık sık dayak yemek “kader” haline gelmiş.
Fiziksel şiddetin yanı sıra erkeklerin hakaretine, aşağılamasına, cinsel ve psikolojik şiddetine maruz kalmayan kadın ise yok denilebilir.
Türkiye’de kadınların yüzde 57.7’sinin şiddetle evliliğinin ilk günlerinde karşılaşması acı bir gerçek.
Erkekler kadınlara neden böylesine gaddar davranıyor. Leo Rosten’in sevdiğim bir sözü vardır: “Zalimlik zayıfların işidir. Sevecenlik güçlülerden beklenir.”
Kadınlara şiddet uygulayan erkek nasıl biridir? Şiddet oranı, eğitim düzeyi arttıkça BİRAZ azalsa da bu erkek, doktor, avukat, işçi, öğretmen yani her meslekten olabilir.
Bu erkeğin amacı, kadını kontrol ederek, gerçekte olmayan gücünü kanıtlama arzusudur. Bu “gücünü” ancak kendisinden güçsüz gördüğü kadın ya da çocuk üzerinde gösterebileceğini bilir.
O her zaman haklıdır.
O, müthiş özgüven eksikliği içinde kıvranan, baskıcı, kıskanç, duygusal zekâsı ve yaşı çocukluk döneminde takılı kalmış bir zavallıdır. Genellikle alkol ve/veya hap (reçeteli veya yasal olmayan) kullanır ve/veya işkoliktir ya da işsizdir.
Babasının, annesini ya da diğer aile bireylerini dövdüğüne tanık olmuştur.
Dünyaya genel olarak kızgındır.
Gerilimle başa çıkabilecek güce sahip değildir.
Silahlara/avcılığa meraklıdır.
Kolayca ruhsal çöküntüye girer ve ruh hali çok çabuk değişir.
Fazla arkadaşı yoktur.
Sekse düşkünlüğünü her fırsatta vurgulamaya çalışır.
Gerçekçi olmayan beklentiler içindedir.
Kendisi çok sabırsızdır ama eşinden ve çocuklarından mutlak bir itaat ve mükemmellik bekler.
Alaycıdır.
Güvenlik ihtiyacı dolayısıyla bağımlı bir kişiliğe sahiptir ve evliliğine de bağlı değil bağımlıdır.
Övünmeyi sever,
Kendisinden güçlü gördüğü diğer erkekler karşısında süt dökmüş kedi yavrusu gibidir.
Cinsel sorunları vardır.
Yetersizlik duyguları had safhada olduğu için hep başkalarını suçlar.
Bu liste, şiddet sever erkeğin özelliklerinin yalnızca bir bölümü. Hiç de iç açıcı, saygı uyandırabilecek bir kişilik değil. İşte bu yüzden de kendisine dayak zoruyla saygı gösterilmesini sağlamaya çalışıyor ya.
Böyle bir yaratık, sadece dünyaya erkek olarak geldiği için Tanrı’nın seçilmiş kulu mu oluyor?
Nil Gün
<div class="social4i" style="height:82px;">
<div class="social4in" style="height:82px;float: left;">
<div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/kadina-siddet/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/kadina-siddet/" data-text="Kadına Şiddet" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div>
<div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;">
<div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/kadina-siddet/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div>
</div>
</div>
<div style="clear:both"></div>
</div>
<p><img decoding="async" class="alignleft wp-image-3760 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2018/02/JW0rM3p-150x150.jpeg" alt="" width="150" height="150" />1952 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okudu.<br />
1972 yılında gittiği Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde on dört yıl sürekli, on iki yıl da aralıklarla yaşadı. Kaliforniya’da alternatif sağlık, alternatif eğitim, insan potansiyeli ve hümanistik psikoloji alanlarında eğitim gördü.<br />
Zihin Bilimi, Hipnoterapi, Reiki, Rebirthing, NLP ve kinesiyoloji eğitimleri aldı. California Jaycee’s organizasyonunda uzun yıllar bireysel gelişim alanında hizmet verdi. Sorunlu çocukların gittiği okullarda gönüllü çalıştı.<br />
International Council for Self-Esteem Türkiye temsilcisidir.<br />
Türkiye’de ilk kez 1993 yılında hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız, suda doğum yaptırdı.<br />
Basın dünyasında birçok dergide ve Güneş gazetesinde araştırmacı gazeteci ve köşe yazarı olarak çalıştı. Dört yıl Bilar ve Bilsak’ta haftalık konferanslar verdi. Değişik radyolarda (Enerji FM, Show Radyo, Best FM ve Radyo TRT1) Kuraldışı ve Ötesi adlı psikoloji ve bireysel gelişim eksenli programlar hazırlayıp sundu. TGRT’de hafta içi her gün, Nil Gün ile Yeni Bir Gün adıyla bir sohbet programı yaptı. Radikal gazetesinde psikoloji ağırlıklı dizi yazıları yayımlandı.<br />
Cine-5 kanalında Çekim Yasası programını hazırlayıp sundu. (2007)<br />
Amerika’da 1981, Türkiye’de 1989 yılından beri, bireysel ve kurumsal workshop çalışmaları yapıyor.<br />
Bireysel gelişim kavramının Türkiye’ye girmesinde ve birçok yayınevine yaptığı danışmanlıkla bu alandaki yayınların tanınmasında öncü oldu. Ayrıca uzun yıllardır ideali olan, okullara Özsaygı (Self-Esteem) derslerinin girmesi için ilk adımı attı ve özel bir okulda Özsaygı dersleri vermeye başladı.<br />
Çok sayıda kitabı, çevirisi; hipnomeditasyon, zihin programlaması, motivasyon ve çocuk eğitimi CD’si vardır. Ayrıca Bütünsel Kinesiyoloji alanında yaptığı çalışmaları içeren, Bedenin Bilgeliği adında kapsamlı bir DVD çıkarttı.<br />
Öncelikli hedefi, Bütünsel Kinesiyoloji (PiKi) eğitmenleri ve danışmanlar yetiştirerek eğitim, sağlık ve iş hayatı alanlarında topluma yararlı olmaktır.</p>
<span class="et_social_bottom_trigger"></span>