kendime-notlar-i

Ergenlik zamanlarımda her gün düzenli yazdığım bir günlüğüm vardı. Yazmayı o kadar seviyordum ki canım anneannem bilgisayar çok daha ucuz olmasına rağmen bana daktilo hediye etmişti. Okuldan eve gelip ders çalışmaya başlamadan önce herkesin televizyon karşısında geçirdiği kafa dağıtma zamanları olurdu ya, işte ben o arada hemen günlüğüme koşar o gün olanları anlatırdım. Tüm iniş çıkışlarımı, heyecanlarımı yazdığım üç ciltlik bir günlüğüm olmuştu sonunda; tüm özelimi açtığım günlüğümü saklamayı hiç akıl etmemişim oysaki. Üç cilde şöyle bir göz gezdiren anneme bu yetmemiş olacak ki, editöryal düzeltmeler bile yaptı hiç hoşuna gitmeyen yerler olduğunu söyleyerek; tabii ki yarım kaldı günlük maceram. Ta ki bir diğer ergenliğim, üniversite yıllarıma kadar. Ne de olsa artık farklı bir şehirdeydim, annem uzaktaydı, kim okuyacaktı ki benim günlüğümü? Bu sefer sıradan bir deftere yazmıştım zaten dışardan özel şeyler yazılı olduğu hiç anlaşılmıyordu! Desem de o zamanlar ki erkek arkadaşım da annem gibi meraklı çıkıp (neyse ki henüz konularda çok ilerlememiştim) günlüğümü okudu bu kez de. Bir günlük hikâyesi daha burada sona erdi demek isterdim ama şu gittiğim yoga kampları yok mu, dayanamaz yazarsın. Dayanamayıp gün gün tüm hissettiklerimi yazdım birinde.

kendime-notlar-ii

Bazen hocalarım konuşurken, bazen de meditasyon yaparken fark ettiklerimi kendime göre yorumladım, notlar aldım. Söyledikleri her şey yaralarıma merhemdi, sanki beni yıllardır tanıyorlarmış da bundan sonra değiştirmem gerekenler listemi anlatıyorlarmış gibiydi. Artık gizlim saklım yok; zaten gizlesem de bir gün gelip birileri kesin okuyor, bu yüzden şimdilik birazını sizlerle paylaşmak istiyorum. Aynı zamanda yeni yıl prensiplerimdir, 2016’ya hep birlikte yepyeni vizyonlarla girelim hadi.

 

İnsanlarla göz göze geldiğinde gözlerini kaçırma! Baktığında çok şeyle karşılaşabilirsin; mesela kendinle, kendinden kaçtıklarınla. Korkma bak, en basitinden yeni bir dünya keşfedersin.

 

İnsanlara gülümse! Senin içinden geçtiğin zorlukları herkes hemen anlayamayabilir. Onlara kızma, gülerek yaklaş ve eğer bir problemin varsa anlamalarını istediğin, bunun için onlara şans ve zaman ver.

 

İnsanları yargılama! Seni yargılamaları için onlara alan açmış olursun. Kırılacağın ya da seni üzecek her şey, bu hayatta en az bir kişiyi üzer. Kimseyi üzmeyi göze alma çünkü arkadaşlıklar önemlidir en az yalnız kalmak kadar.

 

Zorluklarla yüzleştiğinde unutma ilerle! Attığın her adım aslında ilk adım. Ve her yolculuk durduğun yerde öğrenemeyeceğin bir şey öğretir mutlaka.

 

Birisinin seni nasıl gördüğü önemli değil! Zaten sen kendini nasıl değerlendiriyorsan onlar da seni öyle görecek. Başkalarından çok kendi değerlendirmene odaklan ve lütfen adil ol, acımasız değil.

 

İnsanları yetenek, renk ve dış görünüşlerine göre değerlendirme! Herkesin mutlaka senden daha iyi yaptığı en az bir şey vardır.

 

Zengin olmak için sürekli banka hesaplarını kontrol etme! Zengin olduğunu hisset, akışta ol ve her zaman sevdiğin şeyleri yap. Hayat seni bolluk yağmuruyla yıkayacaktır.

 

Hiç kimseyi kendinden üstün görme! Bazılarının yolculukları daha sert olduğu için yollarındaki öğrenme ve farkındalığa ulaşma basamaklarını senden hızlı geçmiş olabilirler. Yine de insanız işte, bir bakarsın kendinden üstün gördüklerin basit hatalar yapıverir.

 

Acele etme! Hedefe hızla varayım derken yoldaki çiçekleri ezerek kan ter içinde kalabilirsin. Bu, senin hedeften zevk almanı önleyecektir. Önemli olan varılan yer değil, yolun, yolculuğun kendisidir.

 

Serap Bora Yüksel

 

 

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/kendime-notlar/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/kendime-notlar/" data-text="Kendime Notlar" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/kendime-notlar/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/SB.jpg"><img fetchpriority="high" decoding="async" class=" wp-image-11572 alignright" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/SB-320x480.jpg" alt="SB" width="264" height="396" /></a><br /> Yaptığı iş her ne olursa olsun eğlenerek yapsın derdinde, bu yüzden yoga ve reiki eğitmenliği yapıyor. Mandala meraklısı ve melek rehberi; her fırsatta yazıyor, çiziyor. Aslen endüstri ürünleri tasarımı eğitimi almış olsa da şimdilerde akademik eğitimini mandala çizmek için yan dal olarak kullanıyor hayatında. Bütün bu etiketlerin ve varılmaya çalışılan bir yer olduğu düşüncesinin altında peşinden koştuğumuz tekniklerin insanı eninde sonunda kendisine ulaştırdığının farkında.</p> <p>Ne zamandır eve koştura koştura gitme sebebi olan Kundalini Yoga&#8217;yı daha derin öğrenmek ve öğretmek için Fransa Amrit Nam Sarovar Yoga Okulu’nda eğitimine devam ediyor. Üç yıldır evrensel Kabbalah Bilgeliği dersleri alıyor.</p> <p>Keşfettikçe daha da büyüyen dünyasında ışığı paylaşmak için her bahaneyi değerlendiriyor. Şu sıralar duyma ve konuşma engeli olan insanlarla iletişime geçmek için işaret dili dersleri alıyor. Her dünya keşfedilmeye değer düşüncesiyle çıktığı yolda en büyük hedeflerinden biri kendini engelli zannettirilen insanlar: Engelsiz dünyalarını yaratırken onların yanında olmak.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This