Yüreğinde anlam veremediği bir boşluk ve acı vardı. Çok uzun süredir geçmiyordu bu duygu ve artık dayanamıyordu buna. Derin derin  nefes almaya çalışıyordu. Başı ağrıyor aklında binlerce düşünce çılgınlar gibi bir o yana bir bu yana savruluyordu.

Kıyıda yürürken uzakta bir karaltı gördü. Yaklaşınca bunun iri bir balık olduğunu düşündü. Bir an karaltının hareket ettiğini düşündü. İçi ürperdi. Aniden  geriye dönüp hızla koşmayı düşündü. Sonra merakına yenildi.  Yaklaşınca gözlerine inanamadı . Kıyıda boylu boyunca yatan bir denizkızı idi gördüğü karaltı. Ancak denizkızının sol göğsü parçalanmış kanıyordu. Balık bedeninde de üç dört yara vardı kanayan. Kızıl uzun saçları vardı denizkızının. Ancak karma karışık olmuştu güzelim saçları . Bedeninin kadın bölümü ise fildişi kadar beyazdı ve balık bedeninde mavi hareler vardı.

Mavi bir denizkızı idi bu.

Adamı görünce ondan kaçmak istedi denizkızı ama bedenin acısı ile derinden inledi. Hareket edemiyordu acıdan. Acıya teslim olmuştu adeta.

Adam ‘Sana nasıl yardımcı olabilirim,‘ dedi. Denizkızı ‘Benden uzak dur yeter,‘ dedi. Adam denizkızının derinden incinmiş olduğunu anladı. ‘Sana zarar vermiyeceğim merak etme , ne oldu sana böyle,‘ dedi.

Denizkızı ‘Benden korkan erkeklerin attığı taşlarla yaralandım’ dedi..

Adam ‘Peki ya kadınlar,’ dedi. Denizkızı ‘Denizden gelen ve karada yaşayan denizkızları dışında kadınlar bizi görmez , sadece erkekler bizi  görür ve merak eder‘ dedi.

Adam ‘Peki neden taş atıyorlar erkekler size’ dedi.

Denizkızı ‘Aslında bizler sevgi ve ışık varlıklarıyız ve bir amaçla buradayız. Ancak korkularına yenilmiş  ve özüne dokunamayan erkekler bizden korkar ve bizi yok etmek için bizi taşlar,’ dedi.

Adam ’Belki de buna neden olan şey, denizkızlarının onları büyülediği ve denizkızlarını takip ederlerse öleceklerine olan inançlarıdır,‘ dedi.

Denizkızı ‘Evet bu doğru ama tüm gerçek bu değil,’ dedi. ‘evrende tüm varlıklar ışığı takip etme, ona yönelme eğilimindedir. Bizler saf sevgi ve ışık varlıkları olduğumuzdan erkeklerin bizi takip etme istekleri çok derinden gelir ve doğaldır. Ancak bizi cesurca korkusuzca takip eden erkekler gerçek özleri ile buluşur ve özgürleşebilirler’ .

Ve acısının şiddetinden ağlamaya başlamış denizkızı… Adamın yüreği taşmış o anda… Sarılmış denizkızına ve ağlamaya başlamış…

‘Mavidenizkızı, itiraf ediyorum ben de hayatımda bir çok kadının yüreğini ve bedenini incittim, taş attım ve yaraladım onları‘ demiş…Hıçkırıklara boğulmuş adam…

Gözyaşları yaralı göğsüne gelince iyileşivermiş denizkızının derin  yarası. Diğer yaralarına düşen birer damla gözyaşı da bu yaralarını iyileştirivermiş.  Birden bire yüreğindeki acısı dinivermiş adamın ve deniz dolmuş yüreğindeki boşluğa…Işıltılı…

Bir anda canlanmış ve ışıl ışıl olmuş denizkızı…Saçları sanki yeni taranmış gibi imiş…Bedeninden başdöndürücü hoş kokular yayılmaktaymış…Sesi bir lir sesi gibi sarıyormuş bedenini genç adamın…

Başı dönmüş adamın ve dudaklarından öpmüş denizkızının…İstekle cevap vermiş denizkızı adamın öpücüklerine…

Sonra beyaz bir istridye uzatmış adama Mavidenizkızı…’Ben gittikten sonra aç bu istidyeyi, senin gerçeğini ve yolunun  sırrını sana sunuyorum,‘ demiş.

Neşe içinde yüzerek kaybolmuş denizde denizkızı…

Adam istiridyeyi açtığında içinde iki minik cam kalp ve bir de not görmüş. Notta ‘Yunusbalıkları sevgi ve ışık varlıklarıdır. Yeryüzüne sevgi ve ışığı taşımak için erkek olarak bedenlenmiş yunusadamlar var.  İşte bu yunusadamlar yaşamları boyunca ruh eşi olan denizkızı ile karşılaştıklarında, onu tanıyıp  cesurca ve korkusuzca denize doğru  takip edebildiklerinde, özlerine dönebilecekler ve özgürce evrenin akışında akabilecekler,’ yazıyormuş.

Bir de sonradan eklenen bir not görmüş. Mavidenizkızı ‘nın notu imiş bu adama…‘Beni takip edebilecek cesareti hissettiğinde yüreğinde, bu kıyıya gelip yüreğindeki denizde beni imgele ve yüreğinden beni çağır, ben gelir seni bulurum yunusadam,’ diyormuş.

Genç adam o anda Mavidenizkızı’nı denizin derinliklerinden, çok eskiden beri  tanıdığını ve hayatı boyunca onu aradığını anlamış. Yüreği bu sefer mutluluktan taşmış  ve gözyaşları kahkahalarına karışmış…En sonunda yüreğinde huzuru ve doyumu hissedebilmiş. Şükran duymuş  Mavidenizkızı’na ki  o bedenindeki tüm yaralara , acılara rağmen aramayı bırakmamıştı yunusadamını .
 

Share This