Kraliçe Elizbeth’in sofrasından ayırmadığı yemek öncesi içtiği bir içecekmiş lavanta. Hatta kompostosunu hazırlatıp kışın bile ondan mahrum kalmazmış kraliçe. Hiç yamacından ayırmadığı lavanta yağını bileklerine sürermiş. Ziyaretine gelenleri lavanta çayı ile hafifletir, gevşetirmiş; yarım saat içinde ziyaretçilerinin stresli hallerinden eser kalmazmış, hatta oturdukları yerde hafifçe kaykılanlar bile olurmuş kraliçenin önünde. Her gün havalandırılan yatak odasında, çarşaflar değiştirilirken, kumaş uçlarına Lavanta özleri sürerlermiş. Kraliçe lavanta çiçekleri ile banyo yaparken, tüm saraya yayılırmış mor, eflatun kokular. Yakın dostları, ruhundaki naifliği kadar oldukça cesur ve kararlı olduğundan söz ediyorlar. Tarih kitaplarının hepsi ona özel sayfalar açmış.
Kraliçenin ısrarla lavanta kullanmasının sebebini anlatmak isterim sizlere. Lavanta ruhani, manevi titreşimi oldukça yüksek bir çiçektir. İsmi Latince yıkanmak anlamına gelen lavare kelimesinden türetilmiştir. Avrupa asırlardır tanıyor lavantayı. Özellikle 19.yüzyılda ilaç ve kozmetik alanlarında kullanılmaya başlıyor. Mor tonlara sahip lavanta tam 48 türü bulunan bir Akdeniz bitkisidir.
Lavanta güçlü bir temizleyici olduğu gibi, endişe, tasa, kaygı, heyecan, stres, uykusuzluk, ankisiyete, mani atakları ve depresyona birebirdir. Doğal tedavi yöntemlerinin kraliçesidir. Yanıkları, morluk ve çürüklükleri iyileştirir, doğal antidepresandır. Çoğumuz hemen hemen her gün bir takım ilaçlar içiyoruz. Oysa doğa ana bize en güçlü iyileştiricileri sunmuş. İbni Sina bitkilerle şifa verme yöntemlerinden söz etmemiş midir? Lokman Hekim, bize şifalı otların gücünü anlatmamış mıdır? Lavanta, doğanın bize sunduğu en güzel koruyuculardan biridir; mikropları kırmak için eskiden evler lavanta sularıyla silinirmiş. Mısır medeniyetinde renk odalarına, ruhsal temizlenme için biberiye ve lavanta astıklarını biliyor muydunuz? Böcek ısırması veya sokmasına iyi gelir. Ruhun en iyi arkadaşı, limbik sisteminin en güçlü uyarıcısıdır. Ehil kişilerce uygulandığında, baş ve ense bölgesindeki ağrılar için inanılmaz olumlu sonuçlar sağlıyor.
Lavanta sihirli bir bitkidir; güçlü titreşimlerini ve büyüsünü taşıyan keskin ama bir o kadar da yumuşatıcı kokusunu hemen alırız. Bizi kötü ruhlardan uzaklaştıran bir melek, ezoterik çalışmaların baş tacı, her evde olması gereken bir şifacıdır o. Modern ve alternatif tıpta sıklıkla adını duyduğumuz bir çiçektir lavanta. Özellikle duygu durum bozukluğu tedavisinde kullanılır. Çakra alanlarındaki blokajları açan, özgür kalmanızı sağlayan bir çiçektir lavanta.
Benim onunla tanışmam, Likya topraklarına, Kaş’a yerleşme kararı aldığım günlere denk gelir. Dağlarda deniz seviyesinden 800 metre yukarıda yerleştiğim bu sevimli ilçenin köyünde toprakla yeniden buluşmamla gerçekleşti bu tanışma. Nazlı bebek gibi baktığım 38 tohumdan sadece 3’ü filizlendi. Gidip gelip altını yokladığım,sıcaklığını koruduğum minnoş tohumlarımdan sadece üçünün patlaması mucize gibiydi benim için. Artık onları baharın sıcak kollarında toprakla buluşturuyorum ve hemen bir sonraki yaz lavantalarım açıyor başak başak. Terapilerimin ve çalışmalarımın tamamında kraliçeyi, lavantayı kullanıyorum. Başucumda onunla uyuyor yine onunla uyanıyorum. Kahvaltıdan sonra içtiğim bir bardak lavanta çayı tüm günümün farkındalıkla ve huzurlu geçmesini sağlıyor. Ezoterik tüm çalışmalarımda onunla bütünleşerek niyetleniyorum şifalanmaya. Lavanta, meditatif olabilmemizi sağlarken, ödem ve şişkinlikleri azaltmaya, mikropları temizlememize de yardım ediyor.
Lavantasız kalmayın…
Ayşegül Savaş