Yaşamın kaynağı suyun diğer adı: Mavi altın.

Türkiye’de yağışsız geçen kış ve sıcak havalar, ülkeyi hızla su fakiri olmaya sürüklüyor. İçilebilir su miktarında ciddi azalma var. Uzmanlar, bundan sonra yağmur yağsa bile İstanbul’da Ağustos’tan itibaren ciddi su sıkıntısı çekileceğini öngörüyor. Su sıkıntısı alarm veriyor. Türkiye siyasi gündemi öylesine yoğun, didişme öylesine fazla, seçimler öylesine yakın ki birkaç ay sonra yaşayacağımız su sıkıntısı gündemi hak ettiği kadar meşgul etmiyor hatta seçimler bitene kadar “su sorunu yok” bile denilerek gerçekler yeterince dile getirilmiyor.

Ne yazık ki çoğumuz su konusunda bilinçsiz davranıyoruz. Türkiye sanıldığı gibi su zengini bir ülke değil.  Bazı kendini bilmezlerin internet sitelerinde su sorunuyla ilgili yorumlarında bilinçsizce yazdıkları gibi, “Parasıyla değil mi, ister dökerim, ister kullanırım” deme lüksümüz yok. Ne yazık ki su darboğazına düştüğümüzde parayı su niyetine içemeyeceğiz. Sorun bakalım çölde susuzluktan kıvranan insana, “Bir küp mavi altın mı bir küp sarı altın mı?”diye.

Enerji alanında petrolün alternatifleri çoktur. Oysa hayat kaynağımız olan suyun alternatifi yoktur. Yani suyun yerine bir başka maddeyi koymak mümkün değildir!

 

SAYFA-BOLUMU

Dünyanın bazı ülkelerinde insanlar, kaynağı sınırsızmış gibi suyu bol bol kullanırken, bazı ülkeler de susuzluktan kıvranıyor; dünyada 2, 5 milyar insan içecek temiz su bile bulmakta zorlanıyor. Bu rakam dünyadaki her 3 insandan birinin temiz sudan mahrum olduğu anlamına geliyor. Susuzluğun ve pis suların yarattığı hastalıklar yüzünden her yıl milyonlarca insan sağlığını ve hayatını kaybediyor.

Dünya nüfusunun %40’ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor.

Elimizi yıkarken, dişlerimizi fırçalarken, duş ya da banyo yaparken, bulaşık ya da çamaşır yıkarken tükettiğimiz su miktarı toplamda inanılmaz seviyelere çıkabiliyor. Çoğu zaman alışkanlıklarımız yüzünden farkında olmadığımız veya önem vermediğimiz ya da umursamadığımız için tonlarca su boşa gidiyor, ziyan oluyor.

Her insanın biyolojik ihtiyaçlarını karşılaması için günde minimum 25 litre suya ihtiyacı var.  İçmek zorunda olduğu su miktarı 2–3 litredir. Diğer ihtiyaçları için kullandığı su miktarı ise suya ulaşabilme koşullarına bağlıdır.

Çağdaş bir insanın sağlıklı bir biçimde yaşaması için gereken içme, yemek pişirme, yıkanma, çamaşır gibi amaçlarla kullanılacak su dikkate alındığında, kişi başına günlük ortalama su tüketim miktarı 150 litre olarak kabul edilmektedir. Dünya genelinde bölgelere göre kişi başına su tüketimi miktarları gelişkin ülkelerde 266 litre iken Afrika’da 67, Asya’da 143, Arap ülkelerinde 158, Latin Amerika’da 184 litredir. Türkiye’de ise kişi başına günlük su tüketimi ortalama 216 litredir. Türkiye, sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. DSİ Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye kişi başına düşen ortalama 1600 metreküp su ile ‘’su kıtlığı çeken” bir ülkedir.

SAYFA-BOLUMU

Amerikan Ulusal İstihbarat Müdürlüğü’nün 2013 raporuna göre, “Dünyada içme suyu kaynakları, 25 yıl içinde küresel talebe cevap veremeyecek duruma gelecek. Dolayısıyla 5-6 yıldan itibaren dünyanın bazı bölgelerinde su savaşlarının başlangıcına şahit olabiliriz” deniliyor.  Raporda Ortadoğu, Güney Asya ve Kuzey Afrika, su kıtlığının en şiddetli hissedileceği bölgeler olarak sıralanıyor.

Su kaynaklarına ilişkin sıkıntı, gelişmekte olan ülkelerin hidroelektrik santrallerinden enerji elde edilmesini güçleştirecek, ekonomik potansiyellerini olumsuz etkileyecek. Yeraltı su kaynaklarına aşırı yüklenilmesi de, toprağın kalitesini olumsuz etkileyecek, bağlantılı olarak gıda üretimini baltalayacak, bu da sosyal patlamalara yol açabilecek… Üstelik su, uluslararası ilişkilerde bir silah ya da baskı unsuru haline gelecek. Yakın gelecekte dünyada savaşlar su yüzünden çıkacaktır.

Şuanda meteorolojik felaket kapımıza dayanmış durumda… Ancak çoğu insan farkında bile değil. Hâlâ bakkaldan makul fiyata pet şişe satın alabildiği ve evinin çeşmesinden sular aktığı için durumun ciddiyetini kavrayamıyor. Harekete geçmek için ille de bıçak kemiğe mi dayanmalı? Sular mı kesilmeli?  Durum ACİL. Su kullanımında bilinçli olmak HER BİRİMİZİN sorumluluğu. Bir hafta boyunca evinizde suların akmadığını ve bakkalda satılan (o da eğer bulabilirseniz) bir şişe suyun 100 TL olduğunu bir hayal edin. Hiçbir önlem alınmazsa yakın gelecekte bu senaryo ne yazık ki bir haftayla sınırlı olmayacak.

Siz günde ne kadar su tükettiğinizi biliyor musunuz? Bu tükettiğiniz suyun ne kadarı boşa akıp gidiyor farkında mısınız?  Peki, su tasarrufu için her birimizin bir şeyler yapması mümkün mü?

 

Evet! Kocaman bir EVET!

Konu ile ilgili diğer yazılar:

Kahve mi Çay mı İstersiniz?

Su Tasarrufu İçin Günlük Yaşamınızda Neler Yapabilirsiniz?

 

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/mavi-altin-s-o-s/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/mavi-altin-s-o-s/" data-text="Mavi Altın S.O.S" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/mavi-altin-s-o-s/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><img decoding="async" class="alignleft wp-image-3760 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2018/02/JW0rM3p-150x150.jpeg" alt="" width="150" height="150" />1952 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okudu.<br /> 1972 yılında gittiği Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde on dört yıl sürekli, on iki yıl da aralıklarla yaşadı. Kaliforniya’da alternatif sağlık, alternatif eğitim, insan potansiyeli ve hümanistik psikoloji alanlarında eğitim gördü.<br /> Zihin Bilimi, Hipnoterapi, Reiki, Rebirthing, NLP ve kinesiyoloji eğitimleri aldı. California Jaycee’s organizasyonunda uzun yıllar bireysel gelişim alanında hizmet verdi. Sorunlu çocukların gittiği okullarda gönüllü çalıştı.<br /> International Council for Self-Esteem Türkiye temsilcisidir.<br /> Türkiye’de ilk kez 1993 yılında hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız, suda doğum yaptırdı.<br /> Basın dünyasında birçok dergide ve Güneş gazetesinde araştırmacı gazeteci ve köşe yazarı olarak çalıştı. Dört yıl Bilar ve Bilsak’ta haftalık konferanslar verdi. Değişik radyolarda (Enerji FM, Show Radyo, Best FM ve Radyo TRT1) Kuraldışı ve Ötesi adlı psikoloji ve bireysel gelişim eksenli programlar hazırlayıp sundu. TGRT’de hafta içi her gün, Nil Gün ile Yeni Bir Gün adıyla bir sohbet programı yaptı. Radikal gazetesinde psikoloji ağırlıklı dizi yazıları yayımlandı.<br /> Cine-5 kanalında Çekim Yasası programını hazırlayıp sundu. (2007)<br /> Amerika’da 1981, Türkiye’de 1989 yılından beri, bireysel ve kurumsal workshop çalışmaları yapıyor.<br /> Bireysel gelişim kavramının Türkiye’ye girmesinde ve birçok yayınevine yaptığı danışmanlıkla bu alandaki yayınların tanınmasında öncü oldu. Ayrıca uzun yıllardır ideali olan, okullara Özsaygı (Self-Esteem) derslerinin girmesi için ilk adımı attı ve özel bir okulda Özsaygı dersleri vermeye başladı.<br /> Çok sayıda kitabı, çevirisi; hipnomeditasyon, zihin programlaması, motivasyon ve çocuk eğitimi CD’si vardır. Ayrıca Bütünsel Kinesiyoloji alanında yaptığı çalışmaları içeren, Bedenin Bilgeliği adında kapsamlı bir DVD çıkarttı.<br /> Öncelikli hedefi, Bütünsel Kinesiyoloji (PiKi) eğitmenleri ve danışmanlar yetiştirerek eğitim, sağlık ve iş hayatı alanlarında topluma yararlı olmaktır.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This